- Aşırı sıcakta öğleyi serinliğe bırakmak

Adsense kodları


Aşırı sıcakta öğleyi serinliğe bırakmak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Fri 17 December 2010, 12:01 pm GMT +0200
Bâb: Aşın Sıcakta Öğle Namazını Serinliğe Bırakmak

 

57- Eyyûb b. Süleyman b. Bilâl bize anlatarak dedi ki: Ebû Bekir bize Süleyman'dan anlatarak dedi ki: Salih b. Keysân, el-A'rac Abdurrahman ve başkası Ebû Hüreyre'den (ra), Abdullah b. Ömer'in azatlısı Nâfi, İbni Ömer'den (ra) şöyle dediklerini nakletti:

Sıcak şiddetlendiği zaman namazı serinliğe bırakın. Çünkü sıcağın şiddetlenmesi, cehennemin kaynamasındandır.[21]

 
Şerh

 
Serinliğe bırakın" ifadesiyle murat edilen namazın, biraz ertelenmesi ve ortalığın serinlemesinin beklenmesidir. Buradaki serinliğe bırakma emrinin müstehaplık, aydınlatma hatta vâciplik ifade ettiği dahi söylenmiştir. İlim ehlinin ekserisi, bu emri müstehaplığa yorarak, havanın çok sıcak olduğu günlerde öğle namazının ertelenmesini müstehap saymışlardır. Bu hüküm cemaat namazı için geçerli olup ferdî kılınacak namaz için vaktinde kılmak daha uygun bulunmuştur. Mâlikîler ve Şâfiîler bu görüştedir.

Hanbelî mezhebinde böyle bir ayrım yapılmayarak her ikisi de müsavi tutulmuştur. Hanefîlerden et-Tahâvî ve diğerleri de öğle namazının serinliğe bırakılmasını uygun görmüşlerdir.

Cehennemin kaynamasından dolayıdır" ifadesinde murat edilen, o vakitte genişlemesi ve derin nefes almasındandır.

Ertelemenin öğle namazıyla sınırlı olduğu söylenmiştir ki, sıcağın dayanılmaz olduğu tek vakit de budur. Diğer vakitlerde böyle bir uygulamaya genellikle ihtiyaç duyulmaz. Esas itibariyle aşırı sıcağın cehennemin kaynamasından doğması anıklaması da,aşırı sıcağın doğurduğu sıkıntı ve bu sıkıntının namazda bulunması gereken huşu ile bağdaşmamasıdır.

 
Hüküm

 
Yaz mevsiminin aşırı sıcaklarında öğle namazını serinliğe ertelemek müstehaptır. Hanefî mezhebinin görüşü bu yöndedir.

 
Ders

 
Dinimizin en temel prensiplerinden olan kolaylaştırıcı olup zorlaştırıcı lmak esasının canlı bir numunesini bu hadis-i şerif vesilesiyle bir kez daha görmekteyiz. İslamiyet, insanlara hayatı zorlaştırmak için değil bilakis koîaşlaştırmak için gelmiş bir dindir. Yazın aşın sıcağında yaşlıyı, hastayı düşünerek cemat ile namazı biraz erteleyerek ortalığın serinlemesini beklemek, ne kadar ince bir düşüncenin eseridir. Yüce dinimizin bu boyutunu, dinî ve içtimaî hayatın bir çok alanında gözlemlemek mümkündür. Çünkü bu dinin mübelliği olan Rahmet Peygamberi (sav) şöyle buyurmuştur:

"Kolaylaştırın zorlaştırmayın, sevdirin nefret ettirmeyin! "(Ebû Dâvud, Edeb 20; Müslim, Cihâd 6)
 
Bâb: Aşırı Sıcakta Öğle Namazını Serinliğe Bırakmak

 

58- Ali b. Abdiilah el-Medînî bize anlatarak dedi ki: Süfyân bize anlatarak dedi ki: Bunu ez-Zührî vasıtasıyla Saîd b. el-Müseyyeb'den, onun kanalıyla Ebû Hüreyre'den (ra) hıfzettik:

Allah Resulü (sav) buyurdular ki: Sıcak şiddetlendiğinde namazı serinliğe bırakın. Çünkü sıcağın şiddeti cehennemin kaynamasından do­layıdır. Cehennem Rabbine "Ey Rabbim! Bir kısmım, bir kısmımı yedi" diye şikâyette bulunmuş, bunun üzerine cehenneme, bir nefes kış ayında, bir nefes de yaz ayında olmak üzere iki nefese izin verilmiştir. Duyduğunuz sıcağın en şiddetlisi ile soğuğun en şiddetlisi işte budur.[22]

 
Şerh

 
"Cehennem şikâyette bulundu" ifadesinde, cehennemin bu şikâyetinin hâl diliyle mi, yoksa sözlü olarak mı olduğu noktasında ihtilaf edilmiştir. Örneğin İbni Abdi'1-Berr her iki görüşün de açıklama ve destekleri var olmasına rağmen birincinin daha tercihe şâyân olduğunu söylemiştir, îyâz da bunu belirtmiştir. Kurtubî bu konuda tevil ve yoruma gerek olmadığını Efendimizin söylediği sözün hakikati üzere anlaşılması gerektiğini söylemiştir. Nevevî de aynı istikamettegörüş belirterek söylendiği şekilde anlaşılması gerektiğini söylemiştir. Kadı Beydâvî ise mecazî anlama yorulmasının daha doğru olacağını söylemiştir.

Bu hadis-i şerife Mutezile ve diğerlerinin cehennemin kıyamet günü yaratılacağına dair söylediklerinin de reddi söz konusudur.

Hadisle ilgili bir iliğer huşur, bazılarının bu hadisin soğukta da namazın ertelenebileceği gibi bir ruhsatı meşru kılacağı yönündeki endişeleridir ki hiçbir âlim bunu dile getirmemiştir.

 
Hüküm

 
Hadis-i şeriften çıkarılabilecek şer'î hüküm bir önceki 58 no.lu hadiste zikredilmiştir.

 
Ders

 
Hadis-i şeriften çıkaracağımız ders, cehennemin yaygın olarak bilinenin aksine sadece aşırıcı sıcak değil, aynı zamanda aşırı soğuk da barındırdığıdır. Dünyanın ateşine ve soğuğuna bile dayanmak zorken cehennemin o inanılmaz sıcağına ve kavurucu ateşine, ilikleri donduran soğuğuna dayanmanın ne çetin bir iş olacağı açıktır. Şu hâlde kendimizi ve sevdiklerimizi, hatta bütün insanlığı o yakıcı ve dondurucu azap yuvasından kurtarmak için elimizden geleni yapmalıyız. Unutmamak gerekir ki hiçbir zaman, geç kalınmış sayılmayız.

"Ey insanlar! Kendinizi ve yakınlarınızı yakıtı insanlar ve taşlar olacak bir ateşten koruyun!" (Tanrım, 6)


[21] Buhârî, mevâkîtu's-salât/502, 504, bed'ul-halk/3020; Müslim, mesâcid/973-975, 977-979; Tirmizî, salât/145, sıfatu cehennem/2517; Nesâî, mevâkîî/496; Ebû Dâvud, salât/341; İbn Mâce, salât, 669-670, zühd/4310; İbn Hanbel, bakî musnediİ-müksirîn/6833, 6948, 7161, 7295, 7397, 7495, 7874, 8229, 8545, 8742, 8825, 8967, 9576, 10102, 10134, 10187, 11072; Mâlik, vukûtıTs-salât/25-26; Dârimî, 1181, rikâk/2722.

[22] Buhârî, mevâkîtu's-salât/502, 504, bed'ul-halk/3020; Müslim, mesâcid/973-975, 977-979; Tirmizî, saiât/145, sıfata cehennem/2517; Nesâî, mevâkît/496; Ebû Dâvud, salât/341; İbn Mâce, salât, 669-670, zühd/4310; İbn Hanbel, bakî musnedi'l-müksirîn/6833, 6948, 7161, 7295, 7397, 7495, 7874, 8229, 8545, 8742, 8825, 8967, 9576, 10102, 10134, 10187, 11072; Mâlik, vukûtu's-salât/25-26; Dârimî, U8l' rikâk/2722.