- Aşırı beslenen hamile annelerin çocukları şişman oluyor

Adsense kodları


Aşırı beslenen hamile annelerin çocukları şişman oluyor

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ehlidunya
Thu 10 November 2011, 07:44 pm GMT +0200
AŞIRI BESLENEN HAMİLELERİN DÜNYAYA GETİRDİĞİ BEBEKLER ŞİŞMAN OLUYOR

Lancet dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, hamilelikleri esnasında çok fazla kilo alan kadınların bebekleri ileri yaşlarda ciddi şişmanlık riski yaşıyor. Çalışma 513.000'den fazla kadın ve 1,1 milyon bebek üzerinde yapıldı. Hamilelik esnasında 24 kilogramdan fazla kilo alan kadınların bebeklerinin, sadece 10 kilogram alan kadınların bebeklerine göre yaklaşık 150 gram daha ağır olarak dünyaya geldiği tespit edildi. Araştırma, vücut ağırlıkları sonraki hamileliklerde sıklıkla daha ağır olmasına rağmen, kadınların her hamileliklerinde benzer ağırlıkta bebek dünyaya getirdiklerini de gösterdi.

Amerikan Tıp Enstitüsü, hamilelik sırasında, vücut ağırlığı normal olan kadınların 11–16 kg., aşırı kilolu veya şişman kadınların ise 5–11 kg. almasını tavsiye etmektedir. Hamile kadın fazla gıda aldığında ilâve kalorilerden dolayı kan şekerinin yüksek olduğu anormal bir metabolik vasat meydana gelmektedir. Kilolu bebekler sonraki yıllarda astım, alerji, hattâ kanser gibi problemlerle daha fazla karşı karşıya kalmaktadır. Bu çalışmanın neticeleri, şişmanlığı önleme gayretlerinin bebek, anne karnındayken başlamasının münasip olacağını göstermiştir. (InteliHealth 05.08.2010)

DÜŞÜK KARBONHİDRATLI DİYETLER KAN KOLESTEROL SEVİYELERİNİ İYİLEŞTİRİYOR
Bir çalışmada, kolesterol problemleri veya şeker hastalığı olmayan 307 şişman yetişkine iki farklı diyet verildi. İki yılın sonunda ortalama vücut ağırlığı kaybı, hem düşük yağlı diyetle beslenenlerde hem de düşük karbonhidratlı diyetle beslenenlerde aynıydı: 6,8 kg. İki grup arasında HDL "iyi" kolesterol seviyelerinin değişimi açısından mühim fark bulundu. HDL kolesterol seviyesi düşük yağlı diyet uygulananlar­da % 12, düşük karbonhidratlı diyet uygulananlarda ise % 23 azaldı. Düşük yağlı diyet uygulananlarda başlangıçta (istenmedik şekilde) LDL "kötü" kolesterol artmasına rağmen, iki yılın sonunda iki grupta da LDL kolesterol açısından benzeri iyileşmeler ortaya çıktı. Düşük karbonhidratlı diyetle beslenenlerin % 58'i, düşük yağlı diyetle beslenenlerin ise % 68'i iki yıl süreyle bu diyet­lerini devam ettirebildi. Araştırmanın neticeleri Annals of Internal Medicine'de yayımlandı. (WebMD Health ve InteliHealth 02.08.2010)

TOMOGRAFİDE DAHA AZ RADYASYON
Hastalıkların teşhisinde röntgen, tomografi ve MR ile elde edilen görüntüler oldukça önem arz etmektedir. Uzun yıllar önce röntgen ile başlayan görüntüleme metotları, bugün bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) ve benzeri diğer sistemler ile zirveye çıkmıştır.

Teknolojik gelişmeler bir şeyleri kolaylaştırırken birtakım problemleri de beraberinde getirebilmektedir. Meselâ günümüz dünyasında insana kolaylık sağlaması için geliştirilen birçok üretim metodu veya ürün, çevreye çeşitli derecelerde zarar verebilmektedir. İnsanlık bu zararları bertaraf edecek teknolojilere de ihtiyaç olduğunu maalesef yıllar sonra fark etti. Röntgen veya benzeri görüntüleme tekniklerinin insan sağlığı açısından birtakım riskler taşıdığı bilinmekteydi. BT ve MR cihazları görüntü alırken yüksek dozda manyetik radyasyon üretmektedir. Bundan dolayı röntgen odalarının kapısında hamilelerin veya hamile olma ihtimali olanların röntgen çekiminde teknisyeni uyarmaları gerektiği yazılır. Röntgen, BT ve benzeri çekimlerde yüksek yoğunluklu radyasyondan çıkan ışınlar insan vücudundan geçerek görüntü oluşturmaktadır. Bu ışınlar, vücutta bazı hücrelerin bozulmasına, bozulan hücrelerin de kanser hücresine dönüşmesine sebep olabilmektedirler. Hamilelere yapılan uyarılar, bu ışınların bebek için daha büyük riskler taşıması sebebiyledir.

ABD'de 2007 yılında yapılan 70 milyon BT çekiminden 29 bininin kansere sebep olabileceği, 2009'da yapılan bir arşiv araştırmasında hesaplanmıştır. Konu, ihtimaller üzerinde odaklandığından, uzmanlar arasında tartışmalar sürmekte; ancak hiç kimse vücudun radyasyona maruz kalmasının bir olumsuzluğa sebep olmayacağını iddia edememektedir. Bununla birlikte BT uzmanları çekim sırasındaki radyasyonun azaltılması için çalışmalarını sürdürüyor. Son zamanlarda geliştirilen bir teknik sayesinde nispeten daha az radyasyon ile daha net görüntüler elde edilmiştir. Bu durum, tıpçıların tercihlerini bu tür cihazlardan yana yapacağını gösteriyor.

sızıntı