- Ashabı kiramın etrafındaki süpheler 2

Adsense kodları


Ashabı kiramın etrafındaki süpheler 2

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Mon 9 May 2011, 02:25 pm GMT +0200
Ashabı Kiram'ın Etrafındaki Şüpheler


Bu açıdan bakıldığında yukarıdaki hadîs-i şerifler, zor şartlarda inananlar için ümit ışığı, teselli kaynağı ve hizmet teşviki anlamı taşı­maktadır. "Kıyamet şartlarında bile fidan dikme." tavsiyesi, [54] bu anlamdaki teşvikin en uc naktasını oluşturmakta ve müslümana "sen yapabildiğin kadar hizmeti yapmaya bak, yaşayabildiğin Ölçüde inançlarını yaşa­maya çalış" mesajını vermektedir.

Her iki rivayeti birden değerlendirdiğimiz zaman, bilen ve tartışan değil, bilen ve yaşayan olmanın tüm zamanlarda kurtuluş sebebi olduğu anlaşılmaktadır. Bundan ötürüdür ki, bir kurtuluş nesli olarak sahabe; bilen ve tartışan değil, bilen ve yaşayan bir vahiy nesildir. Bu sebeple son zamanlarda giderek yaygınlaşan İslâm'a ait her ilke ve uygulamayı tartışan toplum olma eğilimi, sonuçta yaşanabilecekleri de ihmale götüre­ceği için ciddi bir tehlikeyi gündeme getirmektedir. Üstelik bu tartışmalar, büyük çoğunluğu itibariyle bilimsel amaçlı ve kendi zemininde bilimsel usul ve yöntemlerle de yapılmamaktadır. Ya sistemin kabulleri ve kutsal­ları adına ve hatırına ya da dünya egemenlerine şirin görünmek ve belli odaklara selam vermek adına, ilgisiz ortamlarda, konuya kendi boyutları çerçevesinde vâkıf olmayan sunucu ya da programcılar yönetiminde medyada gerçekleştirilmektedir.

Bu tür girişimler belki tartışma programlarına reyting, tartışmacılara yalancı ve geçici bir şöhret sağlıyor olabilir. Ancak bilginin yaşanması, din pratiğinin derinlik ve yaygınlık kazanması yani sosyal bilinçlenme ve düzelme adına hiçbir getiri sağlamamakta, sadece saf zihinlerde kafa karışıklığı  üretmekte  ve  çoğu  pratik/amel  kaçkını  kişilerde  yalancı düşürmez. Bu nedenle diyoruz ki; "Meliklik" dönemi, Hz. Muaviye (R.a.)'ı sahâbî olmaktan çıkarmaz. Filhakika amme-i ulemaca kabul edilen kavle göre; Resûl-i Ekrem (sav)'i velev bir defa olsun, müslüman olduğu halde görmek şerefine nail olan ve müslüman olarak âhirete irtihal eden her zat, ashâb-ı kiram'dan sayılır.[55]

Hz. Muaviye (R.a.) sahâbe'dendir. Hz. Muaviye (R.a.) ile Hz. Ali (R.a.) arasındaki muhalefete rağmen, İslam alimleri Hz. Muaviye'yi bir sahabe olarak kabul etmişler ve hayırla anmışlardır. Bakınız bu alimler­den birisi de Şemsu'l Eimme İmam Serahsi (Rh.a.)'dır. İmam-ı Serahsi, saltanat döneminde zalim sultanlar melikler tarafından kuyu hapsine atılmış ve onsekiz sene kuyu hapsi yatmıştır. Kuyu hapsinde hiçbir kitaba bakmadan yazdığı "El- Mebsut" adlı otuz cildlik eserinde Hz. Muaviye için "Radıyallahu Anhu Allah ondan razı olsun" ifadesini kullanmıştır. [56] Biraz düşünmek gerekmez mi? İmam-ı Serahsi, saltanat sisteminin hışmına uğramış, onlarm kuyu hapsinde onsekiz sene hapis yatmış meselede müctehid olan bir alimdir. Hilafet adına saltanata karşı çıkmada İmam-ı Serahsi bizden fersah fersah önde gelir. Buna rağmen O, Hz. Muaviye için defalarca "Radıyallahu Anhu/Allah ondan razı olsun" diyorsa, bize ne oluyor. Haddimizi bilmeliyiz.

Ashâb-ı Kiram, bir bütündür. Onlarm arasında ictihad farklılığından dolayı meydana gelmiş olan ihtilafları gerekçe gösterek "Sahabe Ka­dılığı" rolüne bürünerek onları yargılamak, tekfir edip tahkir etmek, İs­lâm ümmetinin vazifesi değildir. Böyle birşey İslâm ümmetine hayr ye­rine musibet getirir. Bundan Ötürüdür ki, İslâm ulemasından İbn-i Hacru'l Askalanî (Rh.a.) şöyle diyor: "Bir kişiyi Rasûlüllah (sav)'in ashabın­dan birine dil uzatıp onu küçültür ve aleyhinde atıp tutar bir halde görürsen bil ki, o zındıktır. Bunun nedeni şudur: Allah'ın Rasûlü gerçek bir peygamberdir. Kur'an haktır. Peygamberin getirdiği hak­tır. Bütün bunları bize ulaştıran sahabedir. Sahabeyi tenkis eden/küçümseyen, horlayan kimselerin hedefi; onlarm şahidliğinİ, güvenirliğini yaralamak ve böylece Allah'ın kitabını ve Peygamberin sünnetini iptal etmektir. Öyleyse sahabelere değil, bilakis sahabelerin aleyhinde konuşanlara hücum etmek daha uygundur. Çünkü onlar zındıktırlar.”[57]

Bizim vazifemiz, sahabeleri yargılamak değil, onlara ittiba etmektir. Sahabe nesline karşı istiğna duygusuna kapılarak "Bizim sahabeye ihtiy­acımız yoktur. Biz de sahabe olabiliriz. Sahabelerin bizden ne fark­ları var ki?" gibi iddialara sarılanlar, hadlerini aşanlardır. Bakınız bu konuda Said Nursî (Rh.a.) şöyle diyor: "Enbiyadan sonra nev'i beşerin en efdali sahabe olduğu, Ehl-i Sünnet ve 7 Cemaatin icmaı, bir hüccet-i katladır. Hiç kimse Sûre-i Fethin âhirinde, sitayişkârane tavsifat-ı Rabbaniyyeye mazhar olan sahabelere, fazilet-i külliyye nokta-i nazarın­da yetişilemez. Sahabelerin kurbiyyet-i İlâhiyye noktasındaki makamları­na velayet ayağiyle yetişilemez.

Sahabeler İslamiyet'in tesisinde ve envar-ı Kur'aniyyenin/Kur'anî nurların neşrinde saff-ı evveli teşkil ederler. Sahabelerin bütün ümmetin hasenatından/iyiliklerinden "sebeb, fail gibidir" sırrınca hissedardırlar. Sahabeler; hem Cemaatı İslamiyyenin imamlarından ve adedlerinin evvellerinden, hem Şems-i Nübüvvet ve sirac-ı hakikatin merkezine yakın olduklarından; az amelleri çoktur, küçük hizmetleri büyüktür. Onlara yetişmek içim hakikî sahabe olmak lazım geliyor.” [58]

Ashâb-ı Kiram, kıyamete kadar hayrla yad edilecek bir nesildir. İslâm ümmetinin vazifesi, sahabeleri bir bütün olarak hayırla yadetmektir. Ashâb-ı Kiram, ehl-i hayr'dır. Ashâb-ı kiramın her birinin ismini hürmet­le, saygı ile söylemelidir. Birinin adı söylenince "radıyallahu anhu-Allah ondan razı olsun" denir. İkisi için "radıyallahu anhümâ Allahü teâlâ o ikisinden razı olsun" Birkaçı veya hepsi söylenince "rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecmaîn" veya kısaca "radıyallahu anhüm-Allah onların hepsin­den razı olsun" denir. Ashâb-ı Kiram, hayrıyla, faziletiyle diğer nesiller­den farklıdır. Şimdi Ashâb-ı Kirâm'in farklılıklarını izah etmeye gayret edelim.


[54] Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 184, 191; Heysemî, Mecmeu'z-zevâid, IV, 63

[55] Ashâb-ı Kiram Hakkında Müslümanların Nezih İtikadları/ Ö.Nasuhi Bilmen, Sh:43-56, İst/1975

[56] ES- Mebsut/C:12, Sh:ilO, Mısır/1324

[57] El-İsabe Fi Temyizi's Sahâbe/C:l, Sn: 7, Beyrut/ty

[58] Sözler/Said Nursî, Sh:516-521, İst/1977

ceren
Thu 27 December 2018, 10:23 am GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri ashabi kiramin yolunda giden onlar ile birlikte cennet de komşu olacak onların sefaatine nail olacak kullardan eylesin inşallah. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..

Bilal2009
Thu 27 December 2018, 04:16 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Sahabe efendilerimizin hayatı Peygamberimiz in hayatı gibidir O yüzden hangi sahabe efendimize uyarsak hak yoldayız demektir Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Thu 27 December 2018, 05:52 pm GMT +0200
Aleyküm Selam. Ashâb-ı Kiram kıyamete kadar hayırla yad edilicek bir nesildir. Rabbim bizleri örnek alanlardan eylesin.   Paylaşım için Allah razı olsun