sidretül münteha
Sun 8 May 2011, 03:26 pm GMT +0200
Ashâb-ı Kiram Mucize Nesildir
Bil ki; her peygamberin olduğu gibi, Hz. Muhammed (sav)'in de bir çok mucizesi vardır. Rasûlullah (sav)'ın toplum planındaki mucizesini Ashâb-ı Kirâm'ı teşkil etmektedir. Rasûlullah (sav)'in eliyle eşkıyadan evliya, Ebu Cehil dikeninden İkrime gülü çıkmıştır.
Ashâb-ı Kiram; vahyi ilahî merkezli sohbet-i Resûl'ün, irşad-ı Nebî (sav)'in ürünü ve bereketi olması münasebetiyle mucize nesildir. Nitekim Malikî fakihi ve usûlü fıkıh alimi Mağripli Şihabüddin Ahmed b. İdris el-Karafi (Rh.a.), ismini vermediği bazı usûl alimlerine atfen Rasûlüllah'ın toplum planındaki mucizesinin sahabesi olduğunu şöyle dile getirmiştir:
Rasûlullah (sav)'in ashabından başka hiçbir mucizesi olmasaydı, ashabı yine de onun peygamberliğini ispat için yeterdi. [98]
Sohbet-i Resul, ilahî bir ikram olup tarihi bir fırsat olarak sadece sahabe nesline mahsustur. Ashâb-ı Kiram, Rasûlullah (sav) ile birlikte İslâm'a ilk hizmeti sunma, ilk faturaları ödeme fedâkârlığı ve şerefine sahip olan nesildir.
Hz. Muhammed (sav) ile birlikte olmak, İslâm'ı onunla onun örnek ve önderliğinde yaşamak, günü onunla paylaşmak, onunla birlikte münkir ve müşriklere karşı savaşmak, onunla sevinmek, onunla üzülmek, onunla gülmek, onunla ağlamak, gerçekleri ondan öğrenmek, onu izlemek, ona uymak ve ona doymak, "Sohbet-i Resul farkı" ile sadece sahabe nesline Feyrûz'un, Ebû Dahhâk ve Ebû Abdullah künyeleri vardır. Hz. Osman zamanında Yemen'de vefat etti. Aslen Fârisî'dir. Kisrâ'nın, Habeşlileri Yemen'den çıkarmaları için, Seyf bin Zî Yazen'le beraber Yemen'e gönderdiği Farslarm (İranlıların) tanıdığı farslardandır. [99]
İman, Rahmanı inkılablar yumağının kaynağıdır. Kişi imana girmekle hayatını değiştirmeye karar vermiş demektir. Ve iman beraberinde görev getirir. îmandan kaynaklanan görevler ertelenmeyi de kabul etmezler. Mü'min insana düşen görev her yerde ve her zamanın gereğini yapmaktır.
Mü'min insanın tavırları ile imanı arasında yakın bir ilişki vardır. Çünkü mü'min insan, imanına göre tavır belirleyen insandır. Sahabeler, tavırlarını imanlarına göre alıyorlardı. Yani onları pratik hayatta yönlendiren ve yöneten imanlarıydı. İmanını hayatına amir ve yönetici yapmayanlar, sahabe fıkhından nasibini almamış olanlardır.
[98] El- Furûk/Karafî, C:4, Sh: 1305, 242.ci farkın sonunda Kahire/2001
[99] Hayatû's Sahâbe/M. Yusuf Kândehlevî; Hilyetü'l Evliya; El-İsabe Fi temyizi Sahâbe/îbn-i Hacerü'l Askalani; Suverun Min Hayatü's Sahâbe/Abdurrahman Refat el-Başa, Beyrut/ty