- Arefe Günü Dua Etmek Ve Bunun Fazileti

Adsense kodları


Arefe Günü Dua Etmek Ve Bunun Fazileti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sat 15 October 2011, 02:08 pm GMT +0200
Arefe Günü Dua Etmek Ve Bunun Fazileti



1165. Hz. Ali'nin naklettiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Ben ve benden önceki peygamberler Arafat'ta genellikle şöyle dua ederiz: Allah'tan başka tanrı yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Mülk/Asıl hükümranlık yalnız O'na ittir. Haınd yalnız O'na aittir. Allahıın, İşitme duyumu aydınlat, görme duyumu aydınlat, kalbimi aydınlat. Allahım, göğsümü ferahlat ve işimi kolaylaştır. Göğüslerdeki vesveselerden ve İşlerin dağınıklığından sana sığınırım. Allahım, gece içerisinde saklananların şerrinden, gündüz içerisinde saklananların şerrinden, rüzgarların savurduklarının şerrinden ve zamanın felaketlerinden sana sığuurım. " Rivayette zayıflık vardır.[131] (Ishâk)
1166. Ebû   Saîd'in   bildirdiğine   göre   Resûlullah   (sallallahu aleyhi vesellem) 'ta vakfe yaparken böyle dua etmiş ve dua ederken ellerini, arkalan göğsüne dönük vaziyette tutmuştur.[132] (Ahmed b. Menî')
Bize Ebû Nasr bildirdi. Dedi ki: Bize Hammâd hadisi, "Arafat'ta vakfe yaptı ve ellerini göğsüne doğru kaldırarak şöyle buyurdu..." ifadeleriyle bildirdi.[133]
1167. îbn Abbâs demiştir ki: Resûlullah (salkllahu aleyhivesellem), Arefe akşamı ellerini koltuk altları görünecek şekilde kaldırarak dua ederken görülmüştür;[134] (Ahmed b. Menî) [135]
1168. Câbir'in naklettiğine göre Resûlullah (sallaUahu aleyhi vesellem): "Allah katından Zİlhicce'nin on gününden daha faziletli gün yoktur1' buyurdu. Câbir demiştir ki: Bir adam: "Ya Resûlallah! O günler mi daha faziletli, yoksa onların sayısınca Allah yolunda cihat etmek mi?" diye sordu. Allah Resulü  (sallallahualeyhiv-sellan): "Bu günler, onlar sayısınca Allah yolunda cihat etmekten Jaha faziletlidir. Ancak yüzünü toprağa sürten müstesna" diye cevap verdi. Sonra şöyle devam etti: "Allah katında Arefe gününden daha faziletli gün yoktur; o gün (Allah) dünya semasına tecelli ederek: Bakın şu kullarıma! Güneşin alnında saçları başları dağınık bir halde, elleri yüzleri toz toprak içinde bütün uzak bölgelerden geldiler. Daha benim rahmetimi ya da azabımı görmediler. Arefe günü gibi, insanları cehennem ateşinden azat edecek bir gün görınedim buyurur, [136] (Ebû Ya'lâ)
1169. Ümmü'1-Fadl demiştir ki: İbn Mes'ûd'u Hz. Peygamber'den (sallallahu aleyhi vesellem) naklen şöyle derken işittim: "Her kim Arefe gecesi şu on kelimeyi bin kere okursa, sda-İ rahmi (akrabalık bağlarını) kesmedikçe veya günah işlemedikçe Allah'tan ne dilerse, verir: Denizde yol var eden (Allah)ı (noksan sıfatlardan) tenzih ederim, gücünü ateşte gösteren (Allah)ı tenzih ederim. Rahmetini cennete saklayan (Allah)ı tenzih ederim. Kabirlere hükmeden (Allah)ı tenzih ederim. Havada nimet var eden (Allah)ı tenzih ederim. Göğü yükselten Allah'ı tenzih ederim. Yerleri alçaltan/yaratan (Allah)t tenzih ederim. Kendisinden başka kurtuluş makamı bulunmayan (Allah)ı tenzih ederim. (Ebû Ya'lâ) [137]
1170. İbn Abbâs: "Muhakkak ki Allah, Arafat halkıyla meleklere karşı iftihar eder" demiştir.[138] (Müsedded)
1171. Saîd'in naklettiğine göre Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Bilâl'e MüzdeHfe sabahı insanlara "Sessiz olunuz veya dinleyiniz" diye seslenmesini emretmiş, o da {dediği gibi) yapmıştır. Sonra Allah Resulü (sallalbhu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Muhakkak ki Allah sizin (Müzdelİfe'deki) şu toplantınıza muttali olup içinizden kötülük işleyenleri İyilik sahiplerine bağışladı, iyilik sahiplerinize dilediklerini verdi. Haydi Allah'ın adıyla (Mina'ya) hareket ediniz [139] (Müsedded)
1172. Tâlib b. Süleyman dedi ki: Bana ailemizden birisinin bildirdiğine göre dedemin şöyle dediği işitilmiş: O gün Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurdu: Muhakkak ki Allah şu topluluğa bakıp salihlerini(n dualarını) kabul etti, yine salihlerine facirlerîne şefaat etme hakkı tanıdı. Böylece hepsini bağışlamış oldu. " (Ebû Ya'lâ) [140]





[131] Müsnede'de "Musa b. Ubeyde zayıftır" denilmiştir. Beyhakî de "Kardeşi Ali'ye yeilavesini yapmıştır (V, 117)
[132] Asıl nüshalarda bu noktada a? bir açıklık/silik vardır. Ayru hadisi Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ise "Ellerinin arkasını yüzüne doğru, iç kısmım/ayalarını da yere doğru tuttu" ifadeleriyle nakletmiştiv. Bkz. Kenzü'l-ummnt, 111, 37. Sonra Bûsîrî'nin hadisi Ahmed b. Menî'ye nispet ettiğini ve Bişr b. Harb'den dolayı onu zayıf saydığını gördüm.
[133] Beyhakî, İbn Abbâs'dan şöyle nakletmiştir: "Ben, Rcsûlullah'ı (salbMuı aleyhi vesellem) Arafat'ta yoksulun yiyecek dilenmesi gibi ellerini göğsüne koyarak dua ederken gör­düm" (V, 117). el-îthâfda da rivayet İbn Menî'ye nispet edilerek "göğüs memeleri hiza­sına" şeklinde geçmiştir.
[134] Asıllarda "{İbn Abbâs) gördü" şeklinde geçmiştir.
[135] Ravileri güvenilir kimselerdir. Bûsîrî yorum yapmamıştır.
[136] Heysemî demiştir ki: "Senedinde yer alan Muhammed b. Mervan el-Ukaylî'yi, Ibn Mam ve İbn Hibbân güvenilir kabul etmekle birlikte hakkında biraz tenkit vardır. Gen kalan ravileri ise Sahih hadis ravileridir." (III, 253). Bûsîrî ise hadisi İbn Hibbân'm Sn-hîh'ine nispet etmiş, fakat hakkında değerlendirme yapmamıştır.
[137] Aynı zamanda Taberânî rivayet etmiştir. Heysemî demiştir ki: "Senedinde geçen Uzre b. Kays'ı İbn Maîn zayıf görmüştür" (III, 252). Bûsîrî de Uzre'nin zayıf oluşu sebe-bıy!e rivayeti zayıf saymıştır.
[138] Ayyaş el-Kelbî dışındaki ravileri güvenilir kabul edilmişlerdir. Ayyâş'ı da İbn Ebî Hatim (eserinde) zikretmiş ve hakkında ne cerh/tenkit, ne de tadil/olumlu değerlendir­me nakletmemiştir. Fakat Şı/be yalnız güvenilir raviden rivayette bulunurdu. Bûsîri ise değerlendirme yapmamıştır.
[139] Bunu İbn Asâkir, bazı ilavelerle İbn Ömer'den nakletmiştir. Bkz. Kenzü'l-ummâl, III, 38. Bûsîrî demiştir ki: "Bunu Müsedded mu'daî olarak nakletmiştir. Şuayb'dan maksat İbn Ebt Hamza'dtr." el-İthâf da bu şekilde geçmiştir.
[140] Heysemî demiştir ki: "Senedinde tanımadığım biri vardır" (III, 253). Bûsîrî de mavilerinden birinin tanınmaması dolayısıyla hadisi zayıf saymıştır.