sumeyye
Fri 18 March 2011, 02:45 pm GMT +0200
ARAP ARAZİSİNİN HÜKMÜ
Arap arazisi öşür arazisidir. O da Uzeyb'den Yemen'de bulunan Mehre'deki hacerin nihayetine kadar devam eden yerler ile, oradan Şam sınırına kadar olan yerlerdir: Zira Peygamber Efendimiz (sas) ve Hulefa-yı Râşidîn Arap topraklarına haraç koymamışlardır. Çünkü haraç koymanın şartlarından biri de, oradaki ahalinin kâfir kalmalarına müsaade edilmesidir. Evvelce de açıkladığımız gibi Arap müşriklerinin kâfir kalmalarına müsaade edilmez.
Sevad haraç arazisidir. Sevad; Uzeyb'den Akabe-i Hulvan'a ve Als'den yahut Selebiye'den Abadan'a kadar olan yerlerdir: Çünkü bu mıntıkadaki insanları küfür halinde bırakmak caizdir. Bu takdirde haraç koymanın şartı mevcud olmaktadır. Hz. Ömer (ra) Irak sevadını fethettiği zaman sahabeler huzurunda o arazilere haraç koymuştu. Sahabeler Şam arazisine haraç konması hususunda icmâ etmişlerdir. Amr b. As (ra) Mısır'ı fethettiğinde oranın arazisine de aynı şekilde Hz. Ömer (ra) haraç koymuştu.
Sevad arazisi oradaki ahaliye mülk olarak bırakılmıştır ve orada tasarrufta bulunmaları caizdir: Evvelce de açıkladığımız gibi devlet reisi bir yeri zor kullanarak fethettiğinde sahiplerini o arazilerde bırakabilir ve o arazilere haraç koyar. Onları orada bırakınca, o arazileri onlara mülk olarak bırakmış olur. Onlar da orada satma, satın alma ve kiraya verme şeklinde tasarrufta bulunabilirler; tıpkı diğer mâlikler ve mülklerde olduğu gibi. [112]
[112] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/93.