Eslemnur
Sat 5 March 2011, 01:11 am GMT +0200
Müslümanların Müşrikler Ve Gayrısıyla Yaptıkları
Antlaşmalara Riâyet Etmelerinin Emredilmesi
Antlaşmalara Riâyet Etmelerinin Emredilmesi
Mâide sûresinde Yüce ALLAH şöyle buyurmaktadır:
Ey îmân edenler! Akitleri (yani, sizinle diğer insanlar [265] arasındaki ahitleri} ifa edin! (Mâide/1)
İsrâ sûresinde de Yüce ALLAH şöyle buyuruyor:
Ahdi {yani, sizinle diğer insanlar arasındaki ahdi) ifa edin! Çünkü ahidde sorumluluk vardır {yani, ALLAH ahdi bozanları sorguya çekecektir}. (İsrâ/34)
En'âm sûresinde de Yüce ALLAH şöyle buyurmaktadır:
ALLAH'ın ahdini ifa edin {yani, sizinle diğer insanlar arasındaki ahidlers riâyet edin}. (En'âm/152) :
Nahl sûresinde de Yüce ALLAH buyurmaktadır ki:
Ahidleştiğiniz zaman ALLAH'ın ahdini (yani, sizinle diğer insanlar: müşrikler, harb ehli veya başkaları arasındaki ahitleri} ifa edin! Tekid ettikten (sağlam-laştırdıktan ve ağırlaştırdıktan) sonra yeminleri nakzetmeyin; ALLAH'ı üzerinize kefil {yani, antlaşma hususunda şâhid} yapmışken! Kuşkusuz ALLAH yaptıklarınızı {yani, size emrettiği ahitlere bağlılık hususunda yaptıklarınızı} bilir. Bir ümmet, diğer ümmetten daha nemâlı {yani, bir kavim diğerinden daha kalabalık ve güçlü) olduğu için yeminlerinizi aranızda bir hile vesilesi edinerek o ipliğini kat kat kuvvetle büktükten sonra sökmeye çalışan kadın gibi olmayın {yani, ahdi bozmakta, ipliğini r^ğlamca eğir-4 dikten sonra bozan kadına benzemeyin. İşte söz verdikten sonra sözünü bozanın durumu budur. Çoklu-h: ğunuz ve gücünüz sebebiyle, yaptığınız antlaşmayı bozmayı mubah görmeyin, hile ve aldatma yoluna gitmeyin}. Doğrusu ALLAH sizi onunla {yani, çoklukla} imtihan eder. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyi kıyamet günü elbette beyan edecektir. Eğer ALLAH dileseydi sizi {yani, müşriklerle Müslümanları} tek bir ümmet yapardı {yani, hepinizi İslâm dîninde toplardı}. Fakat 0 dilediğini dalâlete düşürür {yanimüşrikleri dîninden saptırır), dilediğini de hidâyete erdirir (yani, Müslümanları da hidâyete iletir}. Yaptıklarınızdan sorguya çekileceksiniz {yani, kıyamet gününde sorguya çekileceksiniz}. (Nahl/91-93)
Sonra Yüce P lah antlaşmalarını bozanlara başka bir , örnek vererek şöyle buyurmaktadır:
Yeminlerinizi (yani, ahid ve antlaşmalarınızı} aranızda hile vesilesi edinmeyin (yani, ahdi bozmayı bu yolla mubah gösterecek şekilde hile ve aldatma yollarına sapmayın}. O takdirde sağlam basmışken ayak kayar {yani, kişinin ayağı sağlam basmışken nasıl kayıyor ise, ahdi bozan kimse de dîninden Öyle kayar} ve ALLAH yolundan saptığınız için kötülüğü {yani, cezayı) tadar ve azîm bir azabı hake-dersiniz. (Nahl/94) [266]
[265] 1/90b'de, "Sizinle müşrikler arasındaki ahidleri" şeklindedir.
[266] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 276-278.