hafizvuslat
Fri 17 July 2009, 05:07 am GMT +0200
Soğuk ve dondurucu bir kış gecesi idi. Annesi yattığı yerden oğluna seslenip su istedi. Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri hemen fırlayıp su testisini almaya gitti. Fakat testide su kalmadığından, çeşmeden doldurup geldi. Buzlarla kaplı testi ile annesinin başına geldiğinde, tekrar uyuduğunu gördü. Uyandırmaya kıyamadı. O halde bekledi. Nihâyet annesi uyandı ve "Su, su!" diye mırıldandı.
Bâyezîd hazretleri elinde testi bekliyordu. Şiddetli soğuk tesiri ile eli donmuş, parmakları testiye yapışmış idi. Bu hâli gören annesi dedi ki:
- Yavrum, testiyi niçin yere koymuyorsun da, elinde bekletiyorsun?
- Anneciğim uyandığınız zaman, suyu hemen verebilmek için elimde bekletiyorum.
Bunu duyan annesi cânü gönülden duâ etti.
- Yâ Rabbî! Ben oğlumdan râzıyım. Sen de râzı ol!
Belki de annesinin bu duâsı sebebiyle, Allahü teâlâ ona evliyâlığın çok yüksek mertebelerine kavuşmayı ihsan etti. İstanbul’a geldiği, papazların bir toplantısında bulunduğu ve aralarından yüzlercesinin îmânla şereflenmesine vesîle olduğu rivâyet edilmektedir.
Bâyezîd hazretleri elinde testi bekliyordu. Şiddetli soğuk tesiri ile eli donmuş, parmakları testiye yapışmış idi. Bu hâli gören annesi dedi ki:
- Yavrum, testiyi niçin yere koymuyorsun da, elinde bekletiyorsun?
- Anneciğim uyandığınız zaman, suyu hemen verebilmek için elimde bekletiyorum.
Bunu duyan annesi cânü gönülden duâ etti.
- Yâ Rabbî! Ben oğlumdan râzıyım. Sen de râzı ol!
Belki de annesinin bu duâsı sebebiyle, Allahü teâlâ ona evliyâlığın çok yüksek mertebelerine kavuşmayı ihsan etti. İstanbul’a geldiği, papazların bir toplantısında bulunduğu ve aralarından yüzlercesinin îmânla şereflenmesine vesîle olduğu rivâyet edilmektedir.