saniyenur
Tue 8 November 2011, 08:14 am GMT +0200
2- Anne-Babaya İtaatin, Nafile Namaz ile Diğer Nafile İbadetlerden Daha Öncelikli Olması
2300- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Beşikte iken sadece üç kişi konuşmuştur:
1- Meryem'in oğlu İsa,
2- İsrail oğulları zamanında yaşayan Cüreyc'in arkadaşı. Cüreyc, âbid bir adamdı. Bir manastır yaptırdı. Onun içinde yaşıyordu. Derken annesi geldi. Cüreyc namaz kılıyordu. Ona:
“Ey Cüreyc!” dedi. Cüreyc:
“Rabbim! Anneme mi cevap vereyim, yoksa namazıma mı devam edeyim!” deyip namazına yöneldi. Annesi gitti. Ertesi gün olunca, annesi ona yine geldi. Cüreyc yine namaz kılıyordu. Ona:
“Ey Cüreyc!” diye seslendi. Cüreyc:
“Rabbim! Anneme mi cevap vereyim, yoksa namazıma mı devam edeyim!” deyip namazına yöneldi. Annesi gitti. Ertesi gün olunca annesi tekrar geldi. Cüreyc yine namaz kıhyordu. Ona:
“Ey Cüreyc!” diye seslendi. Cüreyc:
“Rabbim! Anneme mi cevap vereyim, yoksa namazıma mı devam edeyim!” deyip namazına yöneldi. Annesi:
“Allâhım! Fahişelerin yüzünü görmedikçe, bu oğlumun canını alma!” diye dua etti.
Derken İsrail oğullan, Cüreyc'i ve ibâdetini konuşur oldular. Bu arada güzelliği dillere destan olmuş fahişe bir kadın vardı. Bu kadın:
“İsterseniz sizin için onu fitneye/zinaya düşürürüm!” dedi.
Bunun üzerine bu kadın cinsel ilişkide bulunmak için kendisini Cüreyc'e teklif etti. Cüreyc, ona iltifat göstermedi. Daha sonra kadın, Cüreyc'in manastırında barınmakta olan bir çobana gidip kendisini ona teslim etti. O da onunla zina etti. Kadın bundan dolayı hamile kaldı. Çocuğu doğurduğu zaman:
“Bu çocuk, Cüreyc'dendir!” dedi. Halk, Cüreyc'e gelip onu manastır'dan aşağı indirdiler ve manastırını yaktılar. Onu da dövmeye başladılar. Bunun üzerine Cüreyc:
“Size ne oluyor?” dedi. Halk:
“Bu fahişeyle zina ettin ve senden bir çocuk doğurdu” dediler. Cüreyc:
“Çocuk nerede?” diye sordu. Bunun üzerine çocuğu Cüreyc'e getirdiler. Cüreyc:
“Beni bırakın, namaz kılayım!” dedi. Bunun üzerine Cüreyc namaz kıldı. Namazı bitirdikten sonra çocuğa gelip onun karnına dokundu ve:
“Ey çocuk! Senin baban kimdir?” dedi. Çocuk:
“Filân çobandır” diye cevap verdi. Bunun üzerine halk, Cüreyc'e yönelip onu öpmeye ve elleriyle de Cüreyc'i sıvazlamaya başladılar. Ona:
“Sana manastırını altından yapalım” dediler. Cüreyc:
“Hayır! Onu eskisi gibi çamurdan yapın” dedi. Onlar da manastırı eskisi gibi yaptılar.
3- Bir zamanlar bir çocuk annesinin memesini emiyordu. Oradan şahlanmış bir ata binmiş, kılık-kıyafeti güzel bîr adam geçti. Çocuğun annesi:
“Allah’ın! Oğlumu, bunun gibi yap!” diye dua etti. Çocuk hemen annesinin memesini bırakıp o adama doğru dönerek baktı ve:
“Allah’ın! Beni onun gibi yapma!1 dedi. Sonra annesinin memesine dönerek emmeye başladı.
Ebu Hureyre; Ben, Resulullah (s.a.v.)’in şehadet parmağı ağzında ve onu emmeye taşlayarak çocuğun nasıl emdiğini anlatmasını halen görür gibiyim” dedi.
Resulullah (s.a.v.) sözüne devamla buyurdu ki:
“Sonra o emzikli kadının yanından bir câriye geçirdiler. Sahipleri onu hem dövüyor ve hem de ona: “Sen zina ettin! Hırsızlık ettin!” diyorlardı. Câriye ise:
“Hasbiyellâhu ve ni'me'l-vekîl” Bana Allah yeter! O ne güzel vekildir” diyordu. Çocuğun annesi:
“Allah’ın! Oğlumu bu câriye gibi yapma!” diye dua etti. Çocuk hemen annesinin memesini emmeyi bıraktı ve cariyeye bakarak:
“Allah’ın! Beni bu câriye gibi yap!” dedi.
İşte buradan itibaren kadın ile çocuk konuşmaya başladılar: Anne:
“Boğazı tıkanası! Güzel kıyafetli bir adam geçti. Ben:
“Allah’ım! Oğlumu bunun gibi yap!” dedim. Sen:
“Allah’ın! Beni bunun gibi yapma!” dedin. Bu cariyeyi hem döverek ve hem de ona:
“Sen zina ettin! Hırsızlık ettin!” diyerek yanımızdan geçirdiler. Ben:
“Allah’ın! Oğlumu bunun gibi yapma!” diye dua ettim. Sen:
“Allah’ın! Beni bunun gibi yap!” dedin' dedi. Bunun üzerine çocuk, annesine:
“O adam, zalim bir kimseydi. Bundan dolayı “Allah’ın! Beni onun gibi yapma!” dedim. Bu cariyeye ise:
“Sen zina ettin!” diyorlar. Halbuki cariye zina etmemiştir. Cariyeye:
“Hırsızlık ettin!” diyorlar. Halbuki cariye hırsızlık yapmamıştır. Bu sebeple de “Allah’ın! Benî bunun gibi yap!” dedim” diye cevap verdi. [701]
Açıklama:
Aynî'ye göre; Resulullah (s.a.v.) bu hadisi beşikte konuşanların üçten fazla olduğunu bilmezden önce söylemiştir. O kendisine gelen vahye dayanarak üç kişinin beşikte konuştuğunu haber vermiştir. Yoksa beşikte konuşanların sayısı yedidir. Yusuf (a.s)'a şahitlik eden çocuk, Firavun'un ateşe atmak istediği kadının çocuğu, Yahya (a.s) bunlardandır.
[701] Buhârî, Enbiya 48, Mezalim 35; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/307, 308.