- Ankara’da bir büyük veli Hacı Bayram-ı Veli (k.s)

Adsense kodları


Ankara’da bir büyük veli Hacı Bayram-ı Veli (k.s)

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Fri 27 April 2012, 01:56 pm GMT +0200
Ankara’da bir büyük veli Hacı Bayram-ı Veli (k.s)

Nisan 2007 19.SAYI

Asıl adı Numan bin Ahmed bin Mahmud olan Hacı Bayram-ı Veli, 1352 yılında Ankara’nın Zülfadl köyünde (şimdiki adıyla Solfasol semti) dünyayı teşrif eder. İlim tahsiline çok küçük yaşlarda başlayan Numan, Ankara ve Bursa’da medrese eğitiminden geçer. Medresede aldığı tefsir, fıkıh, hadis ve fen ilimlerini başarıyla tamamlar. Fakat ilim dünyasında elde ettiği başarı, kalbinde manevi bir eksiklik duymasını engelleyemez. Bu nedenle kalbinin ihtiyacına cevap verebilecek kamil bir mürşit arayışına girer ve o zamanlar Kayseri’de irşat vazifesini yerine getiren Hamideddin-i Veli’nin (Somuncu Baba adıyla bilinir) daveti üzerine yanına gider.

Hacı Bayram ismi nereden geliyor?

Davete icabet ederek, Kayseri yollarına düşen Numan, mürşidi tarafından büyük bir iltifata mahzar olur. Kurban Bayramı’nın ilk günü şehre varıp huzura çıktığında, Hamideddin Hazretleri Numan’ı işaret ederek “Bugün iki bayramı birden kutluyoruz” der ve bu vuslatın da bir bayram olduğunu ifade eder. Bir mürit için paha biçilemez değerde olan bu latif iltifattan sonra Numan’a “Bayram” ismiyle hitap edilir. “Hacı” ismi ise yine mürşidiyle birlikte gerçekleştirdiği hac vazifesinden sonra takılır. Mürşidi vesilesiyle kendisine verilen isimler asıl adının önüne geçer ve insanlar onu

Numan yerine “Hacı Bayram” olarak tanır.

Mürşidinden zahiri ve batıni ilimleri alan Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri 1412 yılında halifelikle görevlendirilir. Halifeliğin ardından Hamideddin Hazretleri, zahiri veya batıni ilimlerden dilediğini seçmesini ve o yolda irşada başlamasını söyler. Hacı Bayram-ı Veli batıni ilimleri tercih ederek tasavvuf yolunda ilerlemeye karar verir.

Kendini insanları doğru yola çağırmaya adar

Hacı Bayram Hazretleri mürşidinin vefatından sonra, irşat vazifesini gerçekleştirmek için memleketi Ankara’ya döner. Kendini, insanları doğru yola çağırmaya, Allah ve Rasulü’nü (s.a.v) anlatmaya adar. Yaralı ve hasta kalpler şifa bulmak için bu büyük velinin dergahına akın eder. Kısa zamanda bu büyük zatın adı dört bir yanda duyulur hale gelir, talebeleri gün be gün artar. Talebeleri arasında Fatih Sultan Mehmet’in hocası, İstanbul’un manevi fatihi olarak bilinen Akşemseddin de vardır.

“Ahilik teşkilatı onun etrafında birleşir”

Beş Şehir isimli eserinde Hacı Bayram-ı Veli’nin halk üzerindeki manevi tasarrufunun yanı sıra toplumsal katkılarına da dikkat çeken Ahmet Hamdi Tanpınar bu konudan şöyle bahseder: “Hacı Bayram, sade ‘Hakla Hak’ olan bir veli değildir. Türk cemiyetinin bünyesinde gerçekten yapıcı bir rol de oynar. Kurduğu Bayramiye tarikatı esnaf ve çiftçinin tarikatıdır. Böylece Anadolu’da Horasanlı Baba İlyasla başlayan geniş köylü hareketiyle Ahilik teşkilatı onun etrafında birleşir.”

İstanbul’un fetih müjdesi

Veli zatlara saygıda kusur etmeyen, zamanın Osmanlı padişahı Sultan Murat Han, Hacı Bayram Hazretlerini uzun süre sarayda misafir etmiş, onun engin bilgilerinden ve ilminden istifade etmiştir. Sultan Murat Han, Hacı Bayram Hazretleri ile sohbet ettiği bir gün, kendisinden İstanbul’un fethiyle ilgili dua isteyerek; “Allah Teala’nın izniyle, evliyanın himmet ve bereketleriyle İstanbul’u almak istiyorum. Sevgili Peygamberimiz’in de fethini müjdelediği bu İstanbul bize lazım. Bunu almak için de himmetinizi, yardımınızı bekliyorum” demiş, o sırada tefekküre dalmış olan Hacı Bayram Hazretleri, başını kaldırarak, “Sultanım! Bu şehrin alınışını görmek ne size, ne de bize nasip olacak. İstanbul’u almak, şu beşikte yatan Muhammed’e (Fatih Sultan Mehmed Han) ve onun hocası, bizim Köse Akşemseddin’e nasip olsa gerektir” müjdesini vermiştir.

Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri, ömrünün son günlerine kadar, Allah yolunda hizmet vermiş, bu yolda talebeler yetiştirmiştir. Temel ilkesi vahdet-i vücut, yani “varlığın birliği” olan Bayramilik tarikatını kurmuştur. Aynı zamanda Hacı Bayram Hazretleri, kimseye muhtaç olunmaması gerektiğini, herkesin çalışıp, emek vermesi ve emeğinin karşılığıyla yaşaması gerektiğini söylemiş ve talebeleri ile birlikte ekin ekip, biçmiş ve gelirini yoksullara dağıtmıştır.

Hacı Bayram’a Hürmet

Hacı Bayram Camii avlusunda hissedilen manevi huzura, türbenin çevresini saran mekanda rastlamak ne yazık ki pek mümkün değil. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Hacı Bayram’a gösterilen hürmeti türbe avlusunun dışına taşıyacak “Ulus Tarihi Kent Merkezi” projesi adı altında bir çalışmaya imza atmak üzere. Gündemde büyük yankı uyandıran ve kimi çevrelerce pek de desteklenmeyen bu projeden sonra, Ulus’un daha ferah bir görüntüye kavuşacağı düşünülüyor. Bu sayede Hacı Bayram Türbesi’nin içi gibi çevresinin de huzurlu bir mekana dönüştürülmesi umut ediliyor.

Şule AKYOL