- Amir Oğulları Heyeti

Adsense kodları


Amir Oğulları Heyeti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sun 20 December 2009, 04:11 pm GMT +0200
Amir Oğulları Heyeti


Kendilerine îslamiyetin ulaştığı arap heyetleri yavaş yavaş Peygamber efendimize gelmeye başlamışlardı. Bunların bir kıs mı müslüman olduklarını ilân ediyor, îslami öğretileri Medine-i Münevvere´de Öğreniyorlardı. Kiminin de kalplerinde şek ve şüphe, yahut cahiliyye gururu vardı. Ya da puta perestlik inan-, cı hala kalplerini işgal etmekteydi. Peygamber efendimiz bun lara güzel öğütlerle va´z ü nasihatta bulunuyor, kalplerini İsla ma ısındırıyordu. Diğer bazıları da teslim olduklarını açıklaya­rak Peygamber efendimizin yanına geliyor, Peygamber efendi miz de onlara doğru yolu gösterip irşadda bulunuyor ve onları sapıklıktan kurtarıyordu.

"Delâilün Nübüvve" adlı eserde Beyhaki rivayet eder ki; Amir oğulları peygamber efendimize gelerek ona "Sen bizim efendimizsin, üzerimizde iyiliklerin vardır." dediler. Peygam ber efendimiz ise onlara şu karşılığı verdi: "Şeytan sizinle alay etmesin, asıl efendi Allah´tır."

Peygamber efendimize gelen bu heyet, müslüman olmuştu. Aralarında müslüman olmak istemeyen, aksine Peygamber efendimize suikastte bulunma niyetini taşıyan Amir bin Tu feylide vardı. Kendisine kötü bir iş yapmaması uyarısında bulu nan kavmi: "Ey Amir! Kavim müslüman oldu. Sen de Islama gir." dediler. Fakat O, şu cevabı verdi: "Allah´a andolsun ki ben, tüm^ araplar bana tabi oluncaya kadar bu faaliyetlerimden vazgeçmiyeceğim. Kureyşten olan gence mi tabi olacağım?"

Böyle dedikten sonra Erbed isminde bir adamla işbirliği yapa rak peygamber efendimize suikast planını kurdu. Arkadaşına dedi ki: "O zatın (Hz.Muhammed´in) yanına vardığımızda ben onunla konuşacak ve yüzünü senden başka tarafa çevireceğim, böyle yaptığı zaman sen de kılıcınla onu vur."

Amir oğulları heyeti peygamber efendimizin yanına geldik lerinde, Amir, suikastı uygulama teşebbüsünde bulundu. Pey gamber efendimize hitaben: uEy Muhammed benimle dost olsa na!" dedi. Peygamber efendimiz de ona: "Hayır, bir ve ortaksız olan Allah´a iman etmedikçe seninle dost olamam!" dedi. Mü min olmadıkça onunla dost olamıyacağını Peygamber efendi miz açıkça belirtti. Amir imana gelmedi. Aksine işi tehdit nok tasına kadar vardırdı. Halbuki dostluk ancak yardımla ve güçle elde edilebilir. Peygamber efendimize şöyle tehdit dolu bir ifa de sarfetti: "Ama Allah´a andolsun ki, ben sana karşı yığınla piyade ve süvari çıkaracağımr Böyle deyip Peygamber efendi mizden ayrılırken, insanların şerrine karşı Allah tarafından korunan Resulullah (s.a.v.) : "Allah´ım bizi Amir bin TufeyVin şerrinden koru!" dedi. Amirin arkadaşı Erbet Suikast planını uygulama hususunda Amire yardım etmemişti. Peygamber efendimize kılıç çekmemişti. Amir onu kınayarak: "Yazıklar ol sun sana ey Erbed! hani sana söylediklerim nerede kaldı?" de di. Erbet ise şöyle dedi: "Allah´a andolsun ki yeryüzünde en çok senden korkardım. Fakat yine Allah´a andolsun ki artık bugün den sonra senden korkmuyorum. Hele sen acele kararını verme. Yemin ederim ki ben onu vurmaya kasdettiğim her defada be nimle onun arasına sen giriyordun, az kalsın kılıcımla seni vu racaktım!" Evet, Cenab-ı Allah, Peygamberini işte böyle koru muştu. Erbet´le onun arasına Amir´in sureti girmişti. Bu iki ka til kişi, Peygamber efendimizin yanından çıkıp gittiler. Amir bin Tufeyl veba hastalığına yakalandı. Bir kadının evinde öldü. At sırtında Öldüğünü söyleyenler de olmuştur. Hastalığın verdi ği acı ve elemlere dayanamayarak evden çıkmış ve : "Develer gibi salgına yakalanıp ölecek miyim? Fy demişti. Yardımcısı Er-bed´e gelince o da amir oğullarının yurduna dönerken Amir bin Tufeyl´i sırtında taşımış ve yolda kendilerine bir yıldırım çarpa rak her ikisi de ölmüştü. Rivayete göre Amir bin Tufeyl Pey gamber efendimizin yanına geldiğinde Peygamber efendimize şu seçenekleri göstermiş ve şöyle demişti" "Ey Muhammed üç şeyden birini yapmak için sana tercih hakkı veriyorum:

1- Ova halkı sana tabi olsun, dağdakiler de bana tabi olsun lar.

2- Ya da senin vefatından sonra yerine ben geçeyim.

3- Aksi takdirde Gatafanlılardan 1000 doru ve 1000 de kü-heylan at ile gelip sana saldırırım!"

Bu rivayet Buhariye aittir. Yine Buhari´nin ifadesine göre Amir bin Tufeyl, veba hastalığına yakalanarak bir kadının evinde ölmüş ve ölürken de: "Develer gibi salgına yakalanıp ölecek miyim1?!" Sonra; "Atımı getirin ki bineyim" demiş. Atı nın sırtına binerek at üzerinde ölmüş...

Öyle sanılıyor ki Amir bin Tueyl, hicri 9.senede değil de Mekke´nin fethinden önce Ölmüştür. Çünkü konuşmalarından da anlaşılıyor ki Mekke´nin fethinden ve Tebük gazasından Ön ce, yani İslamiyetin bütün arap beldelerine hakim oluşuna, mü-tekaddim bir zamanda vefat etmiştir. Her ne ise, Mekke´nin fethinden ve Tebük gazvesinden sonra Peygamber efendimize gelen heyetlerin hepsi, müslüman değildi. Aksine, aralarında teslimiyet arzettiği halde İslamiyeti kabul etmeyenler de vardı.