saniyenur
Mon 9 January 2012, 07:25 pm GMT +0200
Allah’ın Yüceliğinin Fıtrat İle İsbatı
Yüceliğinin fıtrat ile isbatına gelince, bütün insanlar tabiatları ve selim kalpleri ile dua ettikleri vakit ellerini yukarıya kaldırırlar. Yüce Allah’a yalvarıp yakardıklarında kalpleriyle de yukarı ciheti kastederler.
Muhammed b. Tahir el-Makdisî’nin naklettiğine göre Şeyh Ebu Ca’fer el-Hemedanî, İmamu’l-Haremeyn diye bilinen Üstad Ebu’l-Meâlî el-Cuveynî’nin meclisinde hazır bulunuyorken, Ebu’l-Meâlî Yüce Allah’ın "uluvv sıfatı"nı nefyetme hakkında açıklamalarda bulunuyor ve şöyle diyormuş: Allah ezelden beri Arş yokken dahi vardı ve şu anda O önceden nasıl var idiyse öylece vardır.
Bunun üzerine Şeyh Ebu Ca’fer şöyle dedi: Sayın Üstad, bize şu kalplerimizde hissettiğimiz zorunlu hal hakkında haber verir misin? Allah’ı tanıyan herkes "ya Allah!" dedikçe mutlaka kalbinde zorunlu olarak bir yücelik hissi duyar. Sağa da, sola da dönmez. Biz kendi içimizden böyle bir zorunlu hali nasıl bertaraf edebiliriz?
Bunun üzerine Ebu’l-Mealî eliyle başına vurarak, kürsüden indi, zannederim ağladı da, dedi. el-Cüveynî inerken şöyle diyordu: el-Hemedanî beni şaşkına çevirdi, el-Hemedanî beni şaşkına çevirdi.
Şeyh şunu kastetmişti: Bu Yüce Allah’ın kullarında fıtri olarak yerleştirdiği bir histir. Onlar bunu bir öğretmenden öğrenmemişlerdir, bunu kalplerinde Yüce Allah’a yöneldiklerinde hissettikleri bir zaruret olarak görmektedirler ve onlar bu zarureti uluvv’de (yüce oluşta) görmektedirler.
Tahâvî’nin -Allah ona rahmet etsin-: "Mahlukatı O’nu kuşatmaktan âciz düşürmüştür" sözlerine gelince; yani onlar ne bilgileriyle, ne görmeleriyle O’nu kuşatamazlar. Bunun dışındaki diğer kuşatma şekillerinin hiçbirisiyle de kuşatamazlar. Aksine O herşeyi kuşatandır ve hiçbir şey O’nu kuşatamaz.
"Bizler deriz ki: Muhakkak Allah İbrahim’i halil edinmiş, Musa ile özel bir şekilde konuşmuştur. Buna iman eder, tasdik eder ve teslimiyetle kabul ederiz."