- ALLAH ın levhi bizimkilere benzemez

Adsense kodları


ALLAH ın levhi bizimkilere benzemez

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sat 12 February 2011, 03:08 pm GMT +0200
ALLAH’ın Levh’i Bizimkilere Benzemez:


Sakın aklınıza Levh denilince, tahtadan veya demirden ya da kemikten bir levha gelmesin. Kitap deyince de kağıttan ya da yap­raktan bir şey düşünmeyesiniz. Kesinlikle şunu anlamalısınız ki, ALLAH’ın Levh’i biz insanların kullandıkları malzemelere benze­mez. O’nun kitabı, bizim kitaplarımız gibi değildir. Nasıl ki zâtı ve sıfatları yaratılmışların zât ve sıfatlarına benzemiyorsa işte bu da öyledir. Eğer meselenin anlaşılmasını kolaylaştıracak bir benzet­me istiyorsan bil ki: Kaza ve kader yoluyla belirlenmiş olan her şe­yin Levh-i Mahfûz’da sübutu, Kur’ân’ın, hafızın zihin ve kalbinde­ki kelime ve harflerinin bulunuşuna benzer. Bunlar hep satır satır dizilidir; hatta okurken sanki onlara bakıyor ve oradan okuyormuş gibi yapar. Halbuki sen onun zihnine baksan, beynini parça parça araşan bu yazıdan tek bir harf dahi bulamazsın. İşte Levh-i Mahfûz’da ALLAH Teâlâ’nın takdir buyurmuş olduğu ve olmasına hükmettiği her şeyin (kaza ve kaderin) nakşedilmiş ve yazılmış ol­duğunu bu şekilde anlamalısın.” Bitti.

Sonra çoğu defa nefis, hayır ya da serden yaptığı şeyleri ha­tırlar ve onun karşılığını bekler durur. Kişinin amelinin istikrar bulmasının bir başka izahı da bu olur.

ALLAH’u a’lem!



12) Amellerin, DavranışMotifleri (Hey’ât-ı Nefsâniyye)İle Olan İrtibatı
 
Ameller, Davranış Motiflerini Tezahür Şekilleridir:

 

Bil ki: Ameller, nefsin hallerinin dış görünüş şekilleridir ve onun açığa vurmasıdır, onun elde ettiklerinin ağıdır, örf-i tabiîde onunla aynıdır. Yani insanların büyük çoğunluğu onları, insan tü­rünün gerektirdiği tabiî bir sebeple ifade etmek üzerinde hemfikir­dirler. Şöyle ki: Dış saik, bir amele sevketse, nefsi bu isteğe olumlu karşılık verse ferahlar ve açılır. Eğer kaçınacak olursa daralır ve sıkılır. Amele başladığı zaman, onun kaynağı olan melekî ya da hayvani güç tek başına ona hâkim olur; karşı taraf yan çizer ve za­yıflar. Aşağıdaki hadiste bu manaya işaret edilmektedir:

“Nefis temenni eder ve arzular; cinsel organ onu doğrular ve(ya) yalanlar.” [220]

 

Her Mahlûkun, Kendisini Onunla Tanımlayacağımız Bir Fiili Ve Hali Bulunur:

 

Hiçbir yaratık göremezsin ki, onun mutlaka kendisini onunla tanımlayıp isimlendirdiğimiz hal ve hareketleri bulunmasın. Bu hal ve hareketler, o şeyin açıklayıcısı olarak kendisini gösterir. Meselâ bir insan, bir başkasını şecaatle nitelese ve bunu açıkla­mak istese, mutlaka onun güçlü mücadelesinden söz edecek ve bu yolla onu tanıtmaya çalışacaktır. Onun cömert olduğunu açıkla­mak istediği zaman da, mutlaka harcadığı dinar ve dirhemlerden (paralardan) söz edecektir. Şayet insan, şecaat ve cömertliğin suretini gözünün önüne getirmek istese, sözünü ettiğimiz fiillerin şekillerine sığınmak zorunda kalacaktır. ALLAH Teâlâ, insanların fıtratını değiştirmedikçe bu böyle olacaktır. Bir insan kendisinde bulunmayan bir huyu elde etmek istediği zaman, onu muhtemelen elde edebileceği yollara başvurması, o huyu kendisine kazandıra­cak ilgili fiillere yönelmesi, o huya sahip büyüklerin menkıbelerini hatırlaması ve onları bu şekilde örnek alması gerekecektir.




[220] Buhârî, Kader, 9; Müslim, Kader, 21.