- Allah İçin İtaat

Adsense kodları


Allah İçin İtaat

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
Rüveyha
Thu 9 October 2014, 03:58 pm GMT +0200
Allah İçin İtaat

Mübarek Erol | Şubat 2013 | BAŞYAZI   


Mücellâ dinimiz İslâm teslimiyet ve emniyet dinidir. Din dairesi içinde olan emniyettedir. Bu daireyi emniyetli kılan da “hukukullah ve hukuk-u ibâdullah” denilen haklara, yani “Allah’ın hakları ve Allah’ın kullarının hakları”na riayet edilmesidir.

Bu haklar öncelikle kulu yani ferdi ilgilendirir. Ancak dünyevî-uhrevî bütün işlerimiz bir rehber/lider/amir tarafından idare edildiği için hiç kimse kendi canının istediği tarzda hareket edemez. Bu açıdan mümin kimse Allah rızası için tabi ve teslim olan kişidir. Cenab-ı Mevlâ müberrâ kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e ve sizden emir sahiplerine de itaat edin.” (Nisâ, 59)

Fahr-i Kâinat Efendimiz s.a.v. de şöyle buyurmuştur:

“Müslümanın sevdiği ve sevmediği konularda -Allah’a isyanla emrolunmadığı sürece- idarecisini dinleyip itaat etmesi gerekir. Masiyetle (günahla, haram işle) emrolunduğu zaman dinlemesi ve itaat etmesi gerekmez.” (Buharî; Müslim)

Yöneticiye itaat de Allah rızası için olmalıdır. Böyle bir itaat sayesinde müslümanlar birlik olur, dirlik ve düzen içinde yaşarlar, bir kişinin ya da küçük bir grubun üstesinden gelemeyeceği işleri halletme imkan ve zeminine kavuşurlar.

Biz itaatin de sevk idarenin de en güzelini Fahr-i Kâinat Efendimiz s.a.v. devr-i saadetinde görürüz. Baş idareci olarak Allah Rasulü s.a.v.’in yanı sıra, O’nun görevlendirdiği amirlere, komutanlara herkes itaat etmiştir. Efendimiz s.a.v. buyuruyor:

“Başınıza üzüm (gibi simsiyah) kafalı Habeşli bir köle dahi geçirilse dinleyiniz ve itaat ediniz.” (Buharî)

Mücellâ dinimizde itaat, asla bireysel akıl ve iradenin iptal ve ihmali manasına gelmez. İtaat, başta Allah öyle emrettiği için, sonra da dünya ve ahiret işlerini nizam ve intizama koymak, kişiselliğin dünyasından geniş ufuklara yelken açabilmek içindir. Cenab-ı Mevlâ buyuruyor:

“Siz Allah’a yardım ederseniz, o da (düşmanınıza) karşı size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” (Hacc, 30)

Müfessirlerimiz ayet-i kerimedeki “Allah’a yardım” ifadesini “Allah’ın dinine ve Peygamberi’ne yardım” olarak tefsir etmişlerdir. Bu yardım da Allah için gayret etmekle, işleri idare edenlere itaat ederek yardımcı olmakla gerçekleşir.

Fahr-i Kâinat Efendimiz s.a.v. vefat ettiği zaman istişareler neticesinde halife seçilen Hz. Ebu Bekir r.a. minbere çıkıp Allah Tealâ’ya hamd ü sena ve Efendimiz s.a.v.’e salât u selamdan sonra şu hutbeyi irad etmiştir:

“Ey insanlar! Sizin en hayırlınız olmadığım halde üzerinize idareci kılındım. (Bu görevi yerine getirirken) iyi hareket edersem bana yardım edin. Kötü işler yaparsam beni doğrultun.

Bir millet Allah yolunda cihadı terk ettiği zaman Allah onları zillete sevk eder. Bir toplulukta aşırı kavmiyetçilik hissi bulunursa, Allah onlara umumi bir bela verir.

Ben Allah’a ve Rasulü’ne itaat ettiğim sürece siz de bana itaat edin. Ben Allah’a ve Rasulü’ne isyan edersem, sizin bana itaat etme yükümlülüğünüz yoktur.”

Hz. Ebu Bekir r.a. vefat ettikten sonra halife olarak seçilen Hz. Ömer r.a. da ilk hutbesinde şöyle seslenmişti:

“Ey insanlar! Sizin üzerinize idareci kılındım. Eğer işlerinizi idarede sizin için hayırlı şeyler yapma, işlerinizi kuvvetle icra etme ve uhdeme düşen önemli sorumlulukları kudretle yerine getirme hususunda içimde bir ümit olmasaydı bu görevi kabul etmezdim.

Sizin başınıza idareci olmam, inşallah benim gidişatımda bir değişikliğe yol açmayacaktır. Azamet ancak aziz ve celil olan Allah’a mahsustur. Kulların ise azametten herhangi bir payı yoktur. Bu itibarla sizden herhangi birisi asla, ‘Ömer idareye gelince değişti’ demeyecektir.

Hakkı önce kendi nefsimde tecrübe eder, sonra ileri geçer ve size durumumu açıklarım. İhtiyaç sahibi olan, haksızlığa uğrayan yahut gidişatımız konusunda bizi kınayan kimse olursa bu durumu bana bildirsin. Zira ben de sizden biriyim.”

Hz. Ömer r.a.’ın vefat etmeden hemen önce tayin ettiği şura heyeti tarafından halife seçilen Hz. Osman r.a. minbere çıktı. Hayâ timsali halife, bu ilk hutbesinde biraz tutuk bir şekilde Allah Tealâ’ya hamd ve Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimiz’e salât u selamdan sonra şöyle dedi:

“Ey insanlar! (Ata, deveye ve benzeri şeylere ilk defa binen kimse için) ilk biniş zordur. Bugünden sonra da günler var. Eğer yaşarsam, daha sonra size gerektiği gibi bir hutbe irad edeceğim. Biz hatip değiliz; fakat Allah bize (etkili bir şekilde hutbe irad etmeyi de) öğretecektir.”

Bir süre sonra tekrar minbere çıktı ve Allah Tealâ’ya hamd, Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimiz’e salât u selamdan sonra şunları söyledi:

“Sizler yolculuk halindesiniz. Ömür sona ermek üzere. Bu sebeple son demlerinizde yapabildiğinizin en hayırlısını yapmaya bakın. Şüphesiz ki ecel gelmiştir (yakındır). Ya sabah veya akşam vakti aniden çöküverir.

Dikkat edin! Dünyanın mayasında aldatıcılık vardır. Öyleyse dünya hayatı sakın sizi aldatmasın. Gaflet sizi Allah Tealâ hakkında aldanışa sevk etmesin. Sizden önce göçüp gidenlerden ibret alın.”

Hz. Ali r.a. da ilk hutbelerinden birinde insanlara şöyle seslenmiştir:

“Ey Allah’ın kulları, Allah’tan korkun! İyilik ve hayır için ciddi bir şekilde çalışın. Emel ve arzuları yarıda kesen, lezzet ve zevkleri acılaştıran ölüm gelmeden önce hazırlığınızı yapın. Bilin ki bu dünyanın nimetleri daimi değil. Onun bela ve musibetlerinden hiç kimse emin olamaz. Dünya, gerçek ile insan arasına giren bir aldanma perdesi, zayıf ve hayal meyal fark edilen bir karartı ve yıkılmak üzere olan bir duvar gibidir. O kendi peşinde koşan insanları helake sürükler.

Ey Allah’ın kulları! Geçmişte yaşananlardan ibret alın. Uyarıları dikkate alıp öğütlerden yararlanmaya bakın. İkaz ve korkutmalar sizi yanlış yapmaktan alıkoysun. Nasihatler size fayda versin.”

Dünya ve ahiret işlerimizde bize örnek ve önder olan Ashab-ı Kiram efendilerimiz Allah rızası için kendilerine amir olan kimselere itaat etmişlerdir. Fitne ve masiyet durumu dışında da asla yardımdan geri kalmamışlardır. Bizlere de düşen işlerimizde Allah rızasını gözetmemiz ve Allah için sorumlularımıza yardım etmemizdir.

Rabbimizin tevfik ve inayetiyle…


ceren
Sun 7 December 2014, 07:05 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.Rabbim razı olsun paylaşımdan Rüveyha abla.Rabbim bizleri Salih bir niyetle hakiki bir amelle Allaha itaat etmeyi nasip etsin bizlere inşallah....