seymanur K
Fri 9 September 2011, 03:34 pm GMT +0200
Allah Hakkıyla İlgili Ameller
Allah'a itaat ve iman, O'nu inkar etmeme, itaatsizlik etmeme örnek olarak verilebilir. Bunlar üç kısma ayrılır:
1- Sırf Allah hakkı olanlar, Allah'ın zatını ve sıfatlarını bilme ve buna bağlı olarak insanın hal ehli olması, Peygamberlerin gönderildiğine, kitapların indirildiğine, kitaplarda bulunan şer'î hükümlere, yeniden dirilmeye, hesap gününe, sevap ve ceza verileceğine iman etme örnek olarak zikredebilir.
2- Hem Allah hakkı hem de kul hakkı olanlar. Zekat, sadaka, kefaret, adak, kurban, hediye, vasiyet, vakıf misal olarak verilebilir. Bunlar bir açıdan Allah'a yaklaştıran bir açıdan da insanlara faydalı olan amellerdir. Bu amellerdeki asıl maksat kulların faydalanması ve bu ameller kendisine farz ya da mendup kılınanların salih kul olmalarıdır. Çünkü bu amelleri yerine getirenin Allah'a yaklaşmasına ve kendisine bağışta bulunulan kişinin bundan faydalanmasına vesiledir.
3- Hem Allah ve Resulünün hakkı hem mükellefin hakkı hem de sair kulların hakkı olanlar. Yani bu amellerde üç ayrı hak bulunmaktadır. Bunun misalleri şöyledir:
a- Ezanda her üç hak da vardır. Allah'ın birliğine şahitlik edilmesi ve getirilen tekbirler Allah hakkıdır. Resulullah'ın peygamber olduğuna şahitlik edilmesi de onun hakkıdır. Kadın ve yalnız başına namaz kılacak olanlara namaz vaktinin girdiğini beyan etmesi ve insanları cemaate davet etmesi hasebiyle kul hakkıdır. Kamet, Allah'ın birliğine şahitlik edilmesi ve tekbirlerden Ötürü Allah hakkı, Resulullah'ın peygamberliğine şahitlik edilmesiyle onun hakkı, namaza durulacağını, imamın hazır olduğunu açıklaması hasebiyle de kul hakkıdır.
Ezan, bu faydalan içermesi hasebiyle imamlık yapmaktan daha faziletli midir sorusuna şöyle cevap veririz: Bazı alimlerimiz, bu faydalarından ve ezan okuyanın yaptığı işin daha fazla olmasından ötürü ezanın daha faziletli olduğu kanaatindedir. Çünkü imam bir rükünden diğerine geçişi beyan eden zikirleri sesli okumaktan daha fazla bir şey yapmamaktadır. Ancak bazı alimlerimiz imamın hem kendisi hem de kendisine uyanların cemaat fazileti elde etmelerine vesile olduğu için imamlığı daha faziletli görmüşlerdir. İlgili hadislere göre cemaatle namaz kılmak tek başına kılmaktan 25 veya 27 kat daha fazla sevaptır. Ezan için böyle bir şey söz konusu değildir.
İmama uyan kimse imamın cemaat sevabı almasına vesile olduğu için sevap kazanır mı sorusuna şöyle cevap veririz: Evet, sevap alır. Zira Hz. Peygamber tek başına namaz kılmakta olan kimse için "Kim buna iyilik etmek ister?", buyurmuştur.
Namazı cemaatle kılmanın iki gayesi vardır. Birincisi imama uymak, ikincisi imama uymak için bir araya gelmektir. Cemaatle namaz kılmak için bir araya gelmek şart kılınmıştır. Çünkü Allah'ı yüceltmek için bir araya gelmek de O'nu yüceltme anlamına gelir. Hizmetçi ve askerlerin çok olup bir araya gelmeleri yöneticilerinin ihtiram görmeleri ve yüceltilmeleri anlamına gelir. Hizmetçi ve askerlerden ayrılan, onlardan uzakta duran bir yöneticinin.ihtiram görmesi, yüceltilmesi, onlarla birlikte olan yönetici gibi olmaz. Bundar. dolayı askerlerin bir araya gelmelerine engel olacak şekilde uzakta durmaları hususunda ihtilaf edilmiştir.
b- Namazda ise dört ayrı hak söz konusudur. Niyet, tekbir, teşbih, ta-hiyyat, kıyam, secde, rüku, secde ve tahiyyatta ayakları belli şekilde tutma, konuşma ve birçok fiilden kendini alıkoyma Allah hakkı olan şeylerdir.
Namazda yer alan Hz. Peygamber hakkı olan şeyler üç tanedir: birincisi namazın sonunda ona hürmet ve hayır dua ile beraber selam vermek, ikincisi, ona salat getirmek, üçüncüsü ise onun peygamberliğine şahitlik etmektir.
Namaz kılanın kendi hakkına gelince; fatihada doğru yola ulaşma ve ibadette yardım için yapılan dua, kunut duaları, secdede, iki secde arasında namazın sonunda ve otururken yapılan dualar, başlarken yapılan dua, şeytandan Allah'a sığınma, "es-selamü aleyna" ibaresiyle kendisine selam vermesi burada örnek olarak sayılabilir.
Sair kulların hakları da şu şekilde sayılabilir: Fatihada doğru yola ulaşma ve ibadette yardım için yapılan dua, kunut duaları, salih kullar için esenlik dileme, Resulullah'ın ailesi için dua etme, orada bulunanlar için verilen son iki selam. Namaz tüm bu haklara şamil olması hasebiyle amellerin en fazilet-lisidir.
c- Cihadda üç hak söz konusudur.
Küfrün, kafirlerin kalplerinden ve dillerinden sökülüp atılması, ibadet yerlerinin tahrip edilerek put ve haçlarının kırılması Allah hakkıdır. Canlarının, mallarının, hanımlarının ve çocuklarının korunması ve ganimetin beşte birinden hisselerine düşen payı almaları, tüm müslümanların hakkıdır. Kendisini, malını, hanım ve çocuklarını koruması, ganimetten hissesine düşen pay ve öldürdüğü müşriklerin üzerinden aldığı ganimet, cihada bizzat katılan kimsenin hakkıdır.
d- Zıhar kefareti sırf Allah haklarındandır ki bu da oruçtur. Zıhar kefaretini yerine getiren için de bir hak söz konusu olur ki, o da cinsel ilişkinin helal olmasıdır. Oruç tutmaktan aciz olan kimse zıhar kefaretiyle sorumluysa, köleler ve fakirler için hak doğar ki bu da azat edilme veya doyurulmadır.