ehlidunya
Sun 9 June 2013, 03:37 pm GMT +0200
Alimler İslam dünyası için saflarınıbirleştirmeli

Türkiye Ehli Sünnet Alimleri Birliği’nin organizasyonuyla biraraya geldi
Birçok ülkeden din adamı, Türkiye Ehli Sünnet Alimleri Birliği’nin organizasyonuyla biraraya geldi. Ehli sünnet, ümmet bilinci, İslam kardeşliği, İslam’da sevgiyi ve alimlerin sorumluluklarını masaya yatırdı. İslam dünyasına kardeşlik çağrısı yapıldı.
Türkiye Ehli Sünnet Alimler Birliği (ESAB) tarafından Eyüp Bahariye Mevlevihanesi’nde gerçekleştirilen sempozyumda, ehli sünnet hassasiyeti, ümmet bilinci, islam kardeşliği ve alimlerin ümmet üzerindeki sorumlulukları gibi pek çok konu masaya yatırıldı. İki gün sürecek olan sempozyuma Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan, İran, Cezayir, Mısır gibi ülkelerden çok sayıda alim katıldı. Sempozyumun ilk oturumunda ehli sünnetin esasları, Kur’anda geçen ehli zikrin özellikleri, alimlerin toplumsal barışa katkıları gibi konular ele alındı.
Hüsnü Kılıç, Türkiye Ehli Sünnet Alimler Birliği’nin ortaya çıkışını şu şekilde anlattı: ‘’Çalışmalarımız sonucunda toplumumuzda alimler birliğine ihtiyaç olduğunu gördük ve bir bütünün parçası olma ümidiyle birliği kurmaya karar verdik. Birliğimizin en önemli vazifelerinden birisi harici müdahaleler ve gerekçelerle maddi manevi sıkıntıya düşmüş ilmi ve toplum bütünlüğünü yeniden inşa edebilmek. Özellikle günümüzde medrese camiasıyla tekke camiasını birleştirmek ve canlandırmak. Ayrıca ümmet bilincini tehdit eden her türlü modernist yaklaşıma karşı koyabilmek.’’
Fitne tohumları ekmek caiz mi?
Ehli sünnetin belirleyici unsur olduğunu ve kavram olarak sonradan ortaya çıkmayıp sahabe zamanında da kullanıldığını belirten Nihat Özdemir ise, ‘’Kimsenin ALLAH’ın dini üzerine akide ile bir şeyler ortaya koymaya hakkı yoktur. Sünnet vahittir, ona iman etme ise vaciptir. ALLAH’ın ortaya koyduğu tüm hükümlere teslim olmak imanın gereğidir. ALLAH’ın hükümlerini değiştirmek caiz değildir. Müslümanlar arasına fitne tohumları atmak asla caiz değildir’’ dedi.
Sevgisiz bir toplum yıkılır
Hüsnü Geçer İslamiyette sevginin öneminden bahsederek ‘’Bir toplumdaki sevgi evdeki duvara benzer. Duvar olmayınca ev yıkılır, sevgi olmayınca da toplum yıkılır. İlk önce kendimizi sevelim, ailemizi sevelim, komşumuzu sevelim, arkadaşımızı sevelim. Sonra büyüyelim toplumu sevelim, kardeş olalım ve huzurlu yaşayalım’’ dedi. Alimlerin toplumsal barışa katkı sağlamalarının en asli görevi olduğunu söyleyen Hüseyin Abdülhadi ise ‘’Din akıl işidir. Alimler Peygamber Efendimizin varisleridir. Topluma duruşlarıyla örnek olacak kimselerdir. Alimler İslam dünyasının birliği için saflarını birleştirmelidir. Alimlerin görevi sapkınlıklara engel olmaktır” dedi.
Birlik olsak zulüm de olmazdı
İkinci oturumda ise Abdulvahab Ekinci, İslam birliğinin olmamasının nedenini cemaatten ve ehli sünnetten uzak durulmasına bağladı. Ekinci, ‘’Tevhid ehlinin birleşmesi gerekir. Eğer birleşseydik bugün Suriye’de, Filistin’de çektiğimiz sıkıntıları çekmezdik” dedi. İcmanın ahlakı, ümmet birliğinive değerlerini koruduğunu söyleyen Ali Pekcan “Efendimiz ‘’Ümmetim asla sapkınlık üzerine içtihat etmez’’ buyurmuştur” dedi.
Star

Türkiye Ehli Sünnet Alimleri Birliği’nin organizasyonuyla biraraya geldi
Birçok ülkeden din adamı, Türkiye Ehli Sünnet Alimleri Birliği’nin organizasyonuyla biraraya geldi. Ehli sünnet, ümmet bilinci, İslam kardeşliği, İslam’da sevgiyi ve alimlerin sorumluluklarını masaya yatırdı. İslam dünyasına kardeşlik çağrısı yapıldı.
Türkiye Ehli Sünnet Alimler Birliği (ESAB) tarafından Eyüp Bahariye Mevlevihanesi’nde gerçekleştirilen sempozyumda, ehli sünnet hassasiyeti, ümmet bilinci, islam kardeşliği ve alimlerin ümmet üzerindeki sorumlulukları gibi pek çok konu masaya yatırıldı. İki gün sürecek olan sempozyuma Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan, İran, Cezayir, Mısır gibi ülkelerden çok sayıda alim katıldı. Sempozyumun ilk oturumunda ehli sünnetin esasları, Kur’anda geçen ehli zikrin özellikleri, alimlerin toplumsal barışa katkıları gibi konular ele alındı.
Hüsnü Kılıç, Türkiye Ehli Sünnet Alimler Birliği’nin ortaya çıkışını şu şekilde anlattı: ‘’Çalışmalarımız sonucunda toplumumuzda alimler birliğine ihtiyaç olduğunu gördük ve bir bütünün parçası olma ümidiyle birliği kurmaya karar verdik. Birliğimizin en önemli vazifelerinden birisi harici müdahaleler ve gerekçelerle maddi manevi sıkıntıya düşmüş ilmi ve toplum bütünlüğünü yeniden inşa edebilmek. Özellikle günümüzde medrese camiasıyla tekke camiasını birleştirmek ve canlandırmak. Ayrıca ümmet bilincini tehdit eden her türlü modernist yaklaşıma karşı koyabilmek.’’
Fitne tohumları ekmek caiz mi?
Ehli sünnetin belirleyici unsur olduğunu ve kavram olarak sonradan ortaya çıkmayıp sahabe zamanında da kullanıldığını belirten Nihat Özdemir ise, ‘’Kimsenin ALLAH’ın dini üzerine akide ile bir şeyler ortaya koymaya hakkı yoktur. Sünnet vahittir, ona iman etme ise vaciptir. ALLAH’ın ortaya koyduğu tüm hükümlere teslim olmak imanın gereğidir. ALLAH’ın hükümlerini değiştirmek caiz değildir. Müslümanlar arasına fitne tohumları atmak asla caiz değildir’’ dedi.
Sevgisiz bir toplum yıkılır
Hüsnü Geçer İslamiyette sevginin öneminden bahsederek ‘’Bir toplumdaki sevgi evdeki duvara benzer. Duvar olmayınca ev yıkılır, sevgi olmayınca da toplum yıkılır. İlk önce kendimizi sevelim, ailemizi sevelim, komşumuzu sevelim, arkadaşımızı sevelim. Sonra büyüyelim toplumu sevelim, kardeş olalım ve huzurlu yaşayalım’’ dedi. Alimlerin toplumsal barışa katkı sağlamalarının en asli görevi olduğunu söyleyen Hüseyin Abdülhadi ise ‘’Din akıl işidir. Alimler Peygamber Efendimizin varisleridir. Topluma duruşlarıyla örnek olacak kimselerdir. Alimler İslam dünyasının birliği için saflarını birleştirmelidir. Alimlerin görevi sapkınlıklara engel olmaktır” dedi.
Birlik olsak zulüm de olmazdı
İkinci oturumda ise Abdulvahab Ekinci, İslam birliğinin olmamasının nedenini cemaatten ve ehli sünnetten uzak durulmasına bağladı. Ekinci, ‘’Tevhid ehlinin birleşmesi gerekir. Eğer birleşseydik bugün Suriye’de, Filistin’de çektiğimiz sıkıntıları çekmezdik” dedi. İcmanın ahlakı, ümmet birliğinive değerlerini koruduğunu söyleyen Ali Pekcan “Efendimiz ‘’Ümmetim asla sapkınlık üzerine içtihat etmez’’ buyurmuştur” dedi.
Star