sidretül münteha
Sun 19 December 2010, 08:14 pm GMT +0200
(417) Aksırmayı İşiten Kimse: « Elhamdülillah» Der
926— (211-s.) Hz.Ali —Allah ondan razı olsun— şöyle demiştir:
— Kim işitmiş olduğu bir aksırık anında: elhamdülillahi Rabbilalemin ala külli hal = Hamd, bulunulan bir hal üzere, alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsusutur. Derse hiçbir zaman diş ağrısı ile kulak ağrısı duymaz.[576]
Hamd getirme kısmı ile ilgili mânâ, önceki hadîs-i şeriflerin mûnâlarına aykırı değildir.Hamd etmeyenin aksırışını duyan kardeşi, hamd getirecektir. Eğer aksıran hamd etmişse, o vakit bu hamdi duyan kimse kardeşine teşmit edecektir, = Allah sana merhamet efcsin, diyecektir).
ve kulak ağrısı ile ilgili kısım İse, hamd getirmeye teşvik için olacağı gibi gerçekten de Allah Teala’nın dilemesiyle de ağrıların kalkabileceği tabiidir. Ayrıca Hz. peygamber'e kadar götürülemeyen bu haberin zayıf bulunduğu görüşü de vardır. (Fadlullah : C. I, s. 383-384.).[577]
(418) Aksırmayı İşitenin Teşmiti Nasıldır?
927— Ebü Hüreyre'den, Peygamber şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
Sizden biriniz aksirdiğı zaman : Elhamdü lillâh, desin. Elhamdü Lillâh deyince de, ona kardeşi yahut arkadaşı: Yerha mukellah. desin. O aksıran da (YehdîkümuIIah ve Yuslıhu bâleküm = Allah size hidayet etsin ve halinizi düzeltsin) desin.»[578]
921 sayılı hadis-i şerife bakılsın.[579]
928— Ebû Hüreyre, Peygamber 'den naklettiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu:
«— Allah (kulları hakkında) aksırmayı sever (ona razı olur); esnemeyi ise hoş gÖrmez. Sizden biriniz aksırıp da Allah'a hamdederse, onu işiten her müsliimana Yerhamukellah demek gerekli olur. Esnemeye gelince, o şeytandandır. Sizden biriniz esneyince, gücü yettiği kadar onu geri çevirsin, çünkü sizden biriniz esnediği zaman şeytan ona güler.»[580]
919 sayılı hadîs-i şerife bakılsın.[581]
929— İbni Abbas'm şöyle dediği rivayet edilmiştir:
«— Teşmît edildiği zaman, Allah bize ve size ateşten kurtulma affi verir, Allah sîze merhamet eder."[582]
Bir meclis içinde aksırma olduğu zaman, aksırma sebebiyle Allah'a hamd edilir ve bunu İşitenler de karşılık olarak teşmît ederler, Allah'tan rahmet dilerler ve böylece hazırda bulunanların hepsi duadan faydalanırlar. Allah'ın rahmetine kavuşanlar da cehennem ateşinden kurtulur, afiyet kazanırlar. Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.[583]
930— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki; biz Resülüllah'in yanında oturuyorduk. Bir adam aksırıp Allah'a hamd etti. Resûlüllah: «Yerhamukellah = Allah sana merhamet etsin,» dedi. Sonra başka biri aksırdı; fakat (Peygamber) ona bir şey demedi. Bunun üzerine adam dedi ki:
— Ey Allah'ın Resulü! Başkasına karşılık verdin, (Yerhamukellah dedin); halbuki bana bir şey demedin? Buna Resûlüllah şöyle buyurdu:
O, Allah’a hamd etti; sen ise sustun.[584]
Bu hadîs-i şeriften anlaşılıyor ki, aksınp da Allah'a hamd getirmeye etmek = yerhamukellah demek suretiyle rahmet dilemek gerekli . Çünkü akstran, vazifesi olan hamd getirme işini terk etmiştir.
[585]
[576] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/291.
[577] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/291.
[578] Buhârî: (78) Kitabu'1-Edeb, (126.) Bab. EH Davuâ; C. IIf s. 603, Kitabul-Edeb, 1952/Mnsır bsk.
A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/292.
[579] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/292.
[580] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/292-293.
[581] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/293.
[582] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/293.
[583] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/293.
[584] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/293-294.
[585] A. Fikri YAVUZ, İmam Buhari’nin Derlediği Ahlak Hadisleri (Edeb-ül Müfred), Sönmez Neşriyat: 2/294.