hafiza aise
Wed 16 March 2011, 07:23 pm GMT +0200
3. Aksıran Kimseye, "Yerhamukellâh" Diye Dua Etmek
277. Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
"İki kişi, Resulullah (s.a.v)'in yanında aksırdı. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v), birine dua etti ve diğerine ise dua etmedi. Resulullah (s.a.v)'e, (birisine dua edip diğerine dua etmeyişinin nedeni) soruldu. Resulullah (s.a.v):
Bu, Allah'a hamd etti (bu nedenle ben de ona dua ettim). Şu ise
Allah'a hamd etmedi (dolayısıyla ben de ona dua etmedim)' buyurdu.[22]
Konu ile ilgili başka bir rivayette ise şu ifade yer almaktadır;
Resulullah (s.a.v)'in, kendisine dua etmediği kimse:
Ey Allah'ın resulü! Şuna dua ettin, bana ise dua etmedin [23] dedi. Resulullah (s.a.v):
Bu, Allah'a hamd etti (bu nedenle ona dua ettim). Sen ise Allah'a etmedin (dolayısıyla sana da dua etmedim)' buyurdu. [24]
[22] Buhârî, Edeb 127; Müslim, Zühd 53 (2991); Ebu Dâuud, Edeb 94 (5039); Tirmizî, Edeb 4 (2742); Nesâî, Amelü'1-Yevm ve'1-Leyl, 1/239 ( H.No: 222); İbn Mâce, Edeb 20 (3713); Ahmed b. Hanbel, 1/204, 205
[23] Hadisin metninde geçen "teşmit", 'Yerhamükellâh" demektir. Kelimenin aslı, düşmanların şamatasını gidermektir. Hayr duası anlamında kullanılır. Teşmit yapan kimse, karşısındakine düşmanlarının şamatasından kurtulması için dua etmiş gibidir. Ya da aksıran kimse, Allah'a ham edersebizzat şeytanın şamatasını defettiği için bu isim verilmiştir. Hadis, aksırdığı halde Allah'a hamd etmeyen kimseye dua etmenin gerekmediğine delalet etmektedir.
İmam Neuevî {ö. 676/1277)'ye göre; aksırdığı halde Allah'a hamd etmeyen kimseye dua etmek gerekmezse de hamd etmesinin gereğini kendine hatırlatmak müstehabtır. Bu suretle hem o hamd etmiş olur vr hem de yanındakiler teşmitte bulunurlar. Bu, emr-i bil ma'ruf hükmündedir, (ç)
[24] Buhârî, Edeb 127; Müslim, Zühd 53 (2991)
277. Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
"İki kişi, Resulullah (s.a.v)'in yanında aksırdı. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v), birine dua etti ve diğerine ise dua etmedi. Resulullah (s.a.v)'e, (birisine dua edip diğerine dua etmeyişinin nedeni) soruldu. Resulullah (s.a.v):
Bu, Allah'a hamd etti (bu nedenle ben de ona dua ettim). Şu ise
Allah'a hamd etmedi (dolayısıyla ben de ona dua etmedim)' buyurdu.[22]
Konu ile ilgili başka bir rivayette ise şu ifade yer almaktadır;
Resulullah (s.a.v)'in, kendisine dua etmediği kimse:
Ey Allah'ın resulü! Şuna dua ettin, bana ise dua etmedin [23] dedi. Resulullah (s.a.v):
Bu, Allah'a hamd etti (bu nedenle ona dua ettim). Sen ise Allah'a etmedin (dolayısıyla sana da dua etmedim)' buyurdu. [24]
[22] Buhârî, Edeb 127; Müslim, Zühd 53 (2991); Ebu Dâuud, Edeb 94 (5039); Tirmizî, Edeb 4 (2742); Nesâî, Amelü'1-Yevm ve'1-Leyl, 1/239 ( H.No: 222); İbn Mâce, Edeb 20 (3713); Ahmed b. Hanbel, 1/204, 205
[23] Hadisin metninde geçen "teşmit", 'Yerhamükellâh" demektir. Kelimenin aslı, düşmanların şamatasını gidermektir. Hayr duası anlamında kullanılır. Teşmit yapan kimse, karşısındakine düşmanlarının şamatasından kurtulması için dua etmiş gibidir. Ya da aksıran kimse, Allah'a ham edersebizzat şeytanın şamatasını defettiği için bu isim verilmiştir. Hadis, aksırdığı halde Allah'a hamd etmeyen kimseye dua etmenin gerekmediğine delalet etmektedir.
İmam Neuevî {ö. 676/1277)'ye göre; aksırdığı halde Allah'a hamd etmeyen kimseye dua etmek gerekmezse de hamd etmesinin gereğini kendine hatırlatmak müstehabtır. Bu suretle hem o hamd etmiş olur vr hem de yanındakiler teşmitte bulunurlar. Bu, emr-i bil ma'ruf hükmündedir, (ç)
[24] Buhârî, Edeb 127; Müslim, Zühd 53 (2991)