- Akşama babacığım unutma “kitap” getir

Adsense kodları


Akşama babacığım unutma “kitap” getir

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Fri 27 April 2012, 02:07 pm GMT +0200
Akşama babacığım unutma “kitap” getir!

Nisan 2007 19.SAYI

Babacığım seni çok seviyorum. Akşam iş dönüşü eve gelmeni sabırsızlıkla bekliyorum. İşlerin çok da olsa akşam yemeğinde beraber olmak istiyorum seninle, babacığım. Annemin bizim için yaptığı güzel yemekleri beraberce yemek istiyorum. Yemekten sonra çayımız ocakta demlenirken, salonda günümün nasıl geçtiğini anlatmak istiyorum sana.

Babacığım, benim iyi bir insan olmamda kitabın çok önemli bir yerinin olduğunu öğretmenimiz hep söylüyor. Ben de okumaya çalışıyorum. Hep çalışıyorum, oysa ben “okuyorum” diyebilmek istiyorum. Hem de “Babamla, annemle beraber her gün okuyorum” demek istiyorum kendime ve öğretmenime. Ne olur babacığım, sen haberleri izledikten sonra kitap okuyalım hep beraber. Yani “kitap okuma saati” yapalım. Fazla değil, yarım saatçik. Okuduğun kitaptan benim yararlanabileceğim bilgileri aktarırsan ne güzel olur. Sonra annem okuduklarını bizimle paylaşır. Ben de okuduğum hikayeyi sizlere anlatırım. Öğretmenimiz Filiz Hanım’ın söylediğine göre bunun çok faydası varmış. Mesela bilgim, kendime güvenim artacakmış, kendimi daha iyi ifade edebilecekmişim, mantıklı düşünüp, akıllıca işler yapabilecekmişim, daha sosyal olacakmışım… Okul derslerine dolayısıyla lise ve üniversite giriş sınavlarına katkısı olacağını da öğretmenimizin söylediğini hatırlıyorum. İlerde kuracağım yuvamın huzurlu olmasını, işimde başarılı olmamı sağlayacağını yine öğretmenim söylemişti.

Kitaplardan ne öğrendim?

Sevgili babacığım, şu ana kadar öğretmenimin önerdiği birçok kitap okudum. Bu kitaplardan o kadar çok şey öğrendim ki. Mesela zorlandığım işlerde ümitsizliğe kapılıp çareyi ağlamakta buluyordum. Ancak Robinson Crusoe’yu okudum ve sıkıntımı aştım. O kitapta bir kaza sonrası kendini ıssız bir adada bulan Robinson Crusoe’nun ümitsizliğe kapılmadan, doğanın bütün zorluklarıyla tam 28 yıl mücadele ederek, sonunda bir kayığın kıyıya yanaşmasıyla kurtuluşu anlatılıyordu. Ne ilginç değil mi? Yalan söylemenin kötülüğünü Pinokyo’dan, bilginin ve bilgeliğin önemini Kelile ve Dimne’den öğrendim. Hayvanlara, Ömer Seyfettin’in İlk Cinayet’ini okuduktan sonra daha büyük sevgiyle yaklaştığımı biliyor musun? Ya, okul dönemimi nasıl değerlendirebileceğimi, niçin ders çalışmam gerektiğini Çocuk Kalbi’nin öğrettiğini…

Kitaplar ne kadar da değerliymiş

Sevgili babacığım, eskiden insanların hayatında kitabın çok önemli bir yerinin olduğunu geçenlerde yine bir kitapta okudum. Yazar Mehmet Rauf’un annesinin misafirlerine yeni çıkan romanlardan bölümler okuduğu ve Reşat Nuri Güntekin’in annesinin, çocuğunu hep kitap okuyarak büyüttüğü yazılıydı. Osmanlı döneminde amcaların gittiği kıraathanelerde gazeller, kasideler okunduğu, Battal Gazi, Oğuz Kağan destanları anlatıldığı da bir başka kitapta yer alıyordu. Düğünlerde gelin ve damada düğün hediyesi olarak “kaynak kitaplar” hediye edildiği de dikkatimi çekmişti.

Hediye deyince aklıma geldi. Babacığım, akşam iş dönüşünde bana bazen çikolata, bazen oyuncak getiriyorsun ya! Bazen de kitap getirebilir misin? Benim anlayabileceğim kitaplar… Ne güzel olurdu! Akşamları bana getireceğin kitapları daha farklı duygularla okurdum herhalde. Anneciğime, “Anneler Günü”nde bir kitap alıp hediye etmiştim. Duygularımı bir dörtlükle kitabın ilk sayfasına yazmıştım. Annemin ne kadar sevindiğini anlatamam. Belki de sana anlatmıştır. Evet, evet anlatmıştır. Bilmez miyim annemi!.. Annem bu hediyemden sonra kitaba daha büyük önem verir oldu. Mahalledeki teyzelerle her hafta toplantılarında artık kitaplardan bölümler okuduklarını görüyorum. Ne güzel, değil mi?

Sevgili anneciğim, babacığım! Ben sizden iyi insan olmayı öğrenmek istiyorum. Bu sorumlulukları kazanmama katkı sağlayan kitaplı bir yaşam istiyorum. Kitap, kütüphane odası istiyorum. Beraber kitap okumak istiyorum. Bunları istemem benim hakkım değil mi? Biliyorum, beni seven sizler isteklerimi yerine getirirsiniz. Sahi, babacığım akşama unutma “kitap” getir! Olur mu?

Ali KARAÇAM

yagmur_7-c
Wed 29 January 2014, 09:04 pm GMT +0200
ALEYKÜM SELAM;

Allah herkesi bu kız gibi azimli ve kitap kurdu yapsın.Bu kız belki de bu davranışı ile çok iyi bir insan ve kişilikli bir insan olacaktır. Önemli olan kitap okuyup ondan bir şey anlayabilmek.
   :) :)