Barla
Fri 17 December 2010, 10:49 pm GMT +0200
Akrabalık Bağlarımız…
Amr bin Abese (ra) şöyle anlatır:
“Ben câhiliye devrindeyken, halkın sapıklık üzere bulunduğunu ve doğru bir yolda olmadığını biliyordum. Çünkü onlar putlara tapıyorlardı. Derken Mekke’de bir kişinin önemli haberler verdiğini duydum.
Bineğime atlayıp derhal o zâta gittim. Bir de baktım, Rasûlullah (sav) gizlenmiş ve Mekkeliler O’nun aleyhinde cür’etkâr bir vaziyetteler. O’nunla görüşmenin yolunu aradım, Mekke’de kendisine ulaştım ve:
“–Sen kimsin, ne yaparsın?” dedim.
"–Ben peygamberim.” cevâbını verdi.
“–Peygamber ne demek?” dedim.
“–Beni Allah gönderdi.” dedi.
“–Ne ile gönderdi?” dedim.
“–O, beni, hısım ve akrabânın gözetilmesi, putların kırılması, Allâh’ın bir bilinmesi ve O’na hiçbir şeyin ortak koşulmaması vazifesiyle gönderdi.” buyurdu…”
(Müslim, Müsâfirîn, 294)
Amr bin Abese (ra) şöyle anlatır:
“Ben câhiliye devrindeyken, halkın sapıklık üzere bulunduğunu ve doğru bir yolda olmadığını biliyordum. Çünkü onlar putlara tapıyorlardı. Derken Mekke’de bir kişinin önemli haberler verdiğini duydum.
Bineğime atlayıp derhal o zâta gittim. Bir de baktım, Rasûlullah (sav) gizlenmiş ve Mekkeliler O’nun aleyhinde cür’etkâr bir vaziyetteler. O’nunla görüşmenin yolunu aradım, Mekke’de kendisine ulaştım ve:
“–Sen kimsin, ne yaparsın?” dedim.
"–Ben peygamberim.” cevâbını verdi.
“–Peygamber ne demek?” dedim.
“–Beni Allah gönderdi.” dedi.
“–Ne ile gönderdi?” dedim.
“–O, beni, hısım ve akrabânın gözetilmesi, putların kırılması, Allâh’ın bir bilinmesi ve O’na hiçbir şeyin ortak koşulmaması vazifesiyle gönderdi.” buyurdu…”
(Müslim, Müsâfirîn, 294)