sidretül münteha
Tue 28 February 2012, 10:31 am GMT +0200
82- AKRABALARA VERMEK
2535- Selman b. Âmir (r.a)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Muhtaç kimseye sadaka vermekte sadaka sevabı vardır. Akrabaya sadaka vermekte ise; hem sadaka sevabı hem de akrabalık bağlarını kuvvetlendirme sevabı.” (Tirmizî, Zekat: 26; Dârimi, Zekat: 38)
2536- Abdullah b. Mes’ud (r.a)’ın hanımı Zeyneb (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v) kadınlara şöyle buyurdu: “Sadaka veriniz süs eşyalarınızdan bile olsa…” Zeyneb: Kocam Abdullah fakir idi, bunun için ben ona: “Ben sadakamı sana ve yeğenlerime versem olur mu?” dedim. O da: “Rasûlullah (s.a.v)’e sor” dedi. Rasûlullah (s.a.v)’in yanına vardım, kapının önünde Zeyneb isimli biri daha vardı ki o da benim soracağımı sormaya gelmişti. Kapıyı çaldık, Bilal çıktı. Rasûlullah (s.a.v)’e git bu meseleyi kendisine sor, bizim kim olduğumuzu da haber verme dedik. O da Rasûlullah (s.a.v)’in yanına girdi. Peygamber (s.a.v): “Onlar kimlerdir” dedi. Bilal de: “Zeyneb” dedi. Peygamber (s.a.v) “Hangi Zeyneb?” buyurdu. Bilal de: “Ensar hanımlarından Abdullah’ın hanımı Zeyneb” dedi. Peygamber (s.a.v)’de: “Evet olur, hem de iki yönlü sevap olur. Hem sadaka sevabı hemde yakını düşünme sevabı.” (Buhârî, Zekat: 49; Müslim, Zekat: 14)