- Akıllı insan

Adsense kodları


Akıllı insan

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Thu 18 November 2010, 02:57 pm GMT +0200
Akıllı İnsan


(31 Mart Cumartesi günü, “dünyanın en zeki insanı” diye şöhret bulan Naide Çamukova’nın, Malatya’da verdiği konferans vesilesiyle…)

   

Zeki olmak ayrı şey… Zekâsını akıllıca kullanabilecek muhakeme ve ferasete sahip olmak ayrı şey…

Akıllı insan; zekâsını en faydalı şeylere yoran insandır…

Zekâ da bir vasıtadır… Dileyen iyiye kullanır, dileyen kötüye…

Bir insanın çok güçlü, kuvvetli olmasının; bu gücünü hayra kullanmadıkça hiçbir önemi yoktur. Şerre kullandığında zararlı bile oluyor… Zekâ da böyle… Şu insanları imha eden silahları üretenler de kuşkusuz zeki insanlardı… Her şey gibi; zeka da Allah için olunca hayırlı olur… 

Yaratan (c.c.), insana, insan gibi yaşasın diye; akıl, zekâ ve güzel bir vücut vermiş… Havasıyla, suyuyla, yiyecekleriyle; rahat yaşayabileceği güzel bir dünya vermiş… Sınav dünyası… Zekâsını, akıllıca kullanabilenlere; ahirette daha fazlasını ve daha iyisini vaat ediyor…

“Dünya nedir?.. Ahiret nedir? Birkaç cümle ile ifade eder misiniz?” sorusuna; akıllı insan: “Dünya ile Ahiret: Yaratan ile yaratılanın bütünleşmesidir” gibi anlamsız bir cevap vermez.

Ne demek Yaratan ile yaratılanın bütünleşmesi?.. Eksik olan, yarım olan şey bütünleşir; tamamlanır. Yaratan’ın, eksiği de yok, fazlası da… Bütünleşmeye ihtiyacı yok… Hiçbir şeye ihtiyacı yok onun… İnsan ise; eksiğiyle insandır. Yaratanı ile bütünleşmez!.. Eser, müessiriyle… Sanat, sânisiyle bütünleşmez!.. Yaptığı bir büfeyle mobilyacıyı nasıl bütünlersiniz?.. Yaratan da, yarattıklarıyla bütünleşmez?..

Verilen bu yersiz cevapla, “vahdet-i vücutçuluk” savunuluyorsa; Aklını azıcık çalıştıran her insan bilir ki; dünyada en saçma düşünceler bile, vahdet-i vücutçuluk kadar saçma değildir!..

Hem bu verilen cevabın dünya ve ahiretin tanımıyla ne ilişkisi var ki?..

Salondan çıkarken, iki kız çocuğu yanıma yaklaşıyor: “Hocam, biz görüşemedik. Allah aşkına siz görüşürseniz, bu mesajı kendisine verin” diyorlar.

Okuyorum. Hz. Ali’ye ait bir söz: “Akıllı insan odur ki; dünyada iken, ahireti kazanmaya çalışır” yazılı.

Kızlardan biri: “Bu bayan çok akıllı olsaydı, ‘Kur’an’da başörtüsüyle ilgili bir ayet var. İsteyen örtsün, isteyen açsın’ diyerek (bir ayet de olsa) Allah’ın buyruğunu hafife almazdı. En azından: ‘Müslüman hanımların başlarını açmaları haramdır. İnanmayan açabilir’ diyebilirdi” diyor.

Diğer kız heyecanla: “’İmam – Hatipliler üniversiteye girmeli fakat onlar yalnız İmam ve Hatip olmalıdır’ dedi. Hocam, İmam – Hatipliler başarılı oluyorlarsa; onlara diğer mesleklerin kapılarını kapamak haksızlık olmaz mı?” diyor.

Eşimle, bayan bir komşumuz arabaya binmiş beni bekliyorlardı. Kızlardan izin istedim.

Arabada, komşumuz, konferansı dinleyen birçok kimsenin düşüncesini, iki cümleyle özetliyor: “Dünyanın en zeki insanı dediler. Hep dünyalık şeylerden bahsetti. Akıllı olsaydı, ahiretini düşünürdü” dedi.

Çıkarken, konuşmacıyı görmek için itişen, çoğunluğu tesettürlü bayan olan kalabalığa bir adam şöyle diyordu: “Sanki gökten insanüstü bir varlık inmiş. Sıradan bir insan… Belki siz ondan daha akıllısınız”…

Sözün en doğrusunu, en güzelini söyleyen Yaratıcı’nın konuyla ilgili sözlerini hatırlamaya çalışıyorum:

Kur’an, aklını kullanmayanları muhatap almıyor. Allah (c.c.) aklını kullananlara ayetleri açıklıyor.1

Akıl sahiplerinin bütün fiilleri, iyilik ve güzellik kokar. Onlar, kötülükleri bile iyilikle savarlar… Namaz kılarlar… Zekât verirler. (Allah’ın emirlerini tutmada ve yasaklarından kaçınmada); Allah için sabrederler.2

Verdikleri sözü yerine getirirler.3

Çünkü onlar, Rablerinden ve hesap gününden korkarlar.4

Ve Rabbimiz, Kutlu Kitabında; akıllarını gerektiği gibi kullanmayanlara sık sık soruyor: “Aklınızı kullanmıyor musunuz?”5

“Yoksa onların çoğunun söz dinlediğini veya akıllarını kullandığını mı sanıyorsun? Onlar hayvan gibidir. Hatta daha da (şaşkındırlar) aşağıdırlar. (Onlar gafillerdir.)”6

Siz, onların, çok zeki ve akıllı olduklarını mı sanıyorsunuz?. Akıllı insan, ebedi olanı, geçici olanla değişmez!..

Akıllı insan; neden yaratıldığını, nasıl yaratıldığını, niçin yaratıldığını düşünen; dünyaya da, ahirete de layık oldukları kadar değer veren ve ona göre davranan insandır… İbadet ve itaatini, hayatını ve ölümünü, âlemlerin Rabbi Allah’a adayan insandır…

Hz. Musa’nın duası ne kadar manidar:

“İçimizdeki akılsızlar yüzünden bizi helak eder misin Allah’ım?..” diyor…7

 

Yaratıcı’nın hitabına bakıldığında, “akılsız” diye vasıflandırılan kimseler, gerçekte akıl hastaları değiller. Belki çok zeki insanlar… Ama zekâlarını gerektiği gibi kullanamayanlardır.

Zekâsını “daha hayırlı ve daha ebedi” olanı kazanmak için kullanmayanlara, bizim toplumumuzda da; “akılsız” deniyor…           

 

İnsan, her verilen nimetten sorulacak. Akıl ve zekâsından da… Ne mutlu bunun bilicinde olup; zekâsını, akıllıca kullanabilenlere…


 ………………………………………………………

1 Al- i İmran: 3/118; Rum: 30/28; Hadid: 57/17; İbrahim: 14/52; Ra’d: 13/4

2 Ra’d: 13/22

3 Ra’d: 13/20

4 Ra’d: 13/21

5 Bakara: 2/44; Hud: 11/51; Enbiya: 21/10; Kasas: 28/60

6 Furkan: 25/44; Araf: 7/179

7 Araf: 7/155



Adil Akkoyunlu