müzzemmil
Tue 13 September 2011, 12:33 pm GMT +0200
Akıl ve Nur
Akılın bütün türevleri Kur'an’ı Kerim'de 49 defa tekrarlanmıştır. Şöyle ki te'kılûn lafzı şu ayette olduğu gibi 24 defa zikredilmiştir:
"Belki aklınızı kullanırsınız (te'kılûn) diye size ayetleri açıkladık." [1059]
Ye'kılûn lafzı ise şu ayet’i kerimede olduğu gibi 22 yerde gelmiştir:
"Şüphesiz bunda aklını kullanan ye'kılûn bir toplum için işaret vardır." [1060]
Bu ıstılahın türevlerinin her biri de şu ayetlerde birer defa geçmektedir:
"Oysa bunlardan bir grup vardır ki, Allah'ın sözünü işitirlerdi de düşünüp akıl erdirdikten (akalûhu) sonra, bile bile onu değiştirirlerdi." [1061]"Ve dediler ki: 'Eğer biz dinleseydik, yahut düşünüp anlasaydık (na'kılu), şu çılgın ateşin halkı arasında bulunmazdık'." [1062]"Biz bu misalleri insanlara anlatıyoruz ama onları, bilenlerden başkası düşünüp anlamaz (ye'kıluhâ)."[1063]
Nur (ıstılahının) bütün türevleri de 49 defa tekrarlanmıştır. Mesela en-nûr lafzı şu ayet’i kerimede olduğu gibi 24 yerde gelmiştir:
"Gerçekten size Allah'tan bir nur (en-nûr) ve açık bir kitab geldi." [1064]
Nûren lafzı şu ayette olduğu gibi 9 yerde geçmektedir:
"O'nun Resulüne inanın ki size rahmetinden iki pay versin, sizin için ışığında yürüyeceğiniz bir nur (nûren) yaratsın ve sizi bağışlasın." [1065]
Nûrihî lafzı Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 4 defa zikredilmiştir:
"Allah, dilediği kimseyi nuruna (nûrihi) iletir." [1066]
Nûrihim lafzı ise şu ayet’i kerimede olduğu gibi 4 yerde kullanılmıştır:
"(Ateş) çevresini aydınlatır aydınlatmaz, Allah onların (gözlerinin) nurlarını (nûrihim) giderdi." [1067]
Ayrıca münir lafzı şu ayette olduğu gibi 4 yerde geçmektedir:.
"İnsanlardan kimi bilmeden, ne bir yol göstereni, ne de aydınlatıcı (münir) bir kitab'ı olmadan, Allah hakkında tartışır.”[1068]
Müniren lafzı ise şu ayet’i kerimede olduğu gibi 2 yerde gelmiştir:
"Ve izniyle, Allah'a davetçi ve aydınlatıcı (müniren) bir lamba olarak." [1069]
Şu iki ayette de birer defa geçmektedir:
"Bize bakın da sizin nurunuzdan (nûriküm) alalım." [1070]"Derler ki: 'Rabbimiz, nurumuzu (nûrenâ) tamamla, bizi bağışla'." [1071]
Böylece zikredilen akıl ıstılahı ve türevleriyle nar ıstılahı ve türevleri birbirine eşittir.[1072]
[1059] Hadid: 57/17.
[1060] Nahl: 16/67.
[1061] Bakara: 2/75.
[1062] Mülk: 67/10.
[1063] Ankebut: 29/43.
[1064] Maide: 5/15.
[1065] Hadid: 57/28.
[1066] Nur: 24/35.
[1067] Bakara: 2/17.
[1068] Hacc: 22/8.
[1069] Ahzab: 33/46.
[1070] Hadid: 57/13.
[1071] Tahrim: 66/8.
[1072] Abdurrezzak Nevfel, Kur’an’da Ölçü ve Ahenk, İnkilap Yayınları, İstanbul, 1988: 129-130.