sidretül münteha
Tue 22 February 2011, 04:39 pm GMT +0200
5 . Akikanın Eti ve Diğer Aksamı:
Alakanın eti ile sair parçalarının hükmüne gelince: Akika bu hususta da kurban gibidir. Yani kurbanın eti nasıl kısmen yenir, kısmen dağıtılır ve hiçbir şeyi satilamıyorsa, akika da öyledir.
Ulemanın hepsi, cahiliye devrinde cari olan, çocuğun başına akikanın kanından sürmek adetinin İslâmiyet tarafından kaldırılmış olduğu görüşündedirler. Çünkü rivayet olunduğuna göre Büreydetü'l-Eslemî, «Cahiliyye devrinde herhangi birimizin bir erkek çocuk dünyaya geldiği zaman ona bir kurban keser ve çocuğun basını kurbanın kanına bulaştırırdık. İslâmiyet geldikten sonra ise, kurbanı yine keser, fakat çocuğun başını traş edip kurbanın kanı yerine ona zaferan sürerdik» [14] demiştir. Hasan ile Katâde şâzz bir görüşte bulunup 'Kurbanın kanına batırılan pamuk çocuğun başına sürülür' demişlerdir.
Ulema, 'Akikanın kemiklerini kırmak müstehabtır' demişlerdir. Zira cahiliyye devrinde, akikanın kemikleri kızılmasın diye onu mafsallarda parçalarlardı.
Ulema, doğumunun yedinci günü çocuğun saçını kesip saçın ağırlığı kadar gümüş tasadduk etmenin müstehab olduğunda ihtilâf edip, kimisi, müstehab olduğunu), kimisi olmadığını söylemiştir. îmam Mâlik'ten her iki kavi de rivayet olunmuştur. Fakat müstehab olduğu görüşü daha kuvvetlidir. Ibn Habib de buna katılır. Zira îmam Mâlik, «Rasûlullah (s:a.s)'ın kerimesi Hz. Fatıma, çocukları Hasan, Hüseyin, Zeyneb ve Ümmü Gülsüm'ün saçlarını kesip tartmış ve ağırlığı kadar gümüş tasadduk etmiştir» diye rivayet etmektedir [15]
[16].
[14] Ebû Hanife, bu görüştedir.
[15] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/386.
[16] Mâlik, Akika, 26/1, no: 2-3.