sumeyye
Thu 12 July 2012, 12:34 pm GMT +0200
3) Aile Yardımı:
Yukarıda bir işçinin, eş ve çalışmayan küçük çocuklarının nafakası ile yükümlü olduğunu belirtmiştik. Çok kazanırsa, aile bireyleri, bu çoğu paylaşır. Az kazanırsa, azla yetinmek zorunda kalırlar. Modern hukukta da, ayrı yaşamakta haklı olan eş ye çocukların nafakası, geliri ne kadar da az olsa evliliğin devamında olduğu gibi aile reisi olarak kocaya aittir. Elbette, aylık geliri 20 bin lira olanla, 100 bin lira olan kimsenin nafaka yükümlülüğü bir olmaz.
İslâm'da emeğin değeri ortalama bir ailenin geçimi esas alınarak belirlendikten sonra, ailenin israfa kaçması ve aşırı harcamaları yüzünden yoksul düşmesi işçilik ücretine ilâveyi gerekli kılmaz. Ancak normal şartlarda âile fertleri alınan ücretle geçimini sağlayamıyorsa, bu ya iş bulamama ya da ücretin düşük olması yüzünden olabilir. Bu takdirde, sosyal güvenlik kuruluşları ve sonunda da devlet desteği söz konusu olur.
Hz. Peygamber'e ganimet malı geldiği zaman, evli kimseye iki, bekâra ise bîr hisse verirdi [437]
Hz. Ömer kazanmaktan âciz bulunan bir zimmîye maaş bağlatmış, ondan cizye vergisini kaldırmış ve şöyle demiştir: «Gençliğinde onlardan yararlanır, yaşlandıkları zaman yüzüstü bırakırsak âdil davranmış olmayız..»
Yine Ömer (r.a.), ağlayan bir çocuğun annesine sebebini sorar. Kadın onun halîfe Ömer olduğunu bilmeksizin şöyle der: «Ömer, sütten ayrılmamış çocuklar için maaş vermiyor. Çocuğumu sütten ayırmak istiyorum, o da direnip ağlıyor..» Bu sözleri duyan Ömer (r.a.) şöyle dedi: .
«Ömer'e yazıklar olsun, kim bilir kaç müslüman çocuğunun ölümüne sebep oldu?. Artık çocuklarınızı sütten ayırmak için acele etmeyin. Bundan böyle çocuklara doğduğu tarihten itibaren maaş bağlanacaktır.» [438]
Hz. Osman halifeliği sırasında, komşularından yeni doğan bir çocuğu haber aldı. Beytülmaldan 50 dirhem gümüş para ile bîr elbiselik kumaş gönderdi. Ayrıca bir yıl sonra bu yardımı 100 dirheme çıkaracağını da bildirdi [439]
Bütün bu delil ve uygulamalar gösteriyor ki, geçim darlığı çeken herkese devletin yardım elini uzatması veya yardım edecek sosyal güvenlik kuruluşlarını oluşturması gerekmektedir. [440]
[437] A. b. Hanbel, c. VI, s. 29, Ebu Davud, İmâre : 14; Ebu Ubeyd, Kitâbü'I-Emvâl, s. 242. Avf b. Mâlik'ten şöyle dediği rivayet edilmiştir :
«Rasûl-i Ekrem (s.a.) ganimet malı gelince bunları gününde paylaştırdı. Evliye iki hisse verdi. Ben de evliydim. Benden sonra Ammar b. Yâsir çağrıldı. O'na bir hisse verdi». Age. kaynaklar.
[438] Ahmed es-Seb'î, İşçiler ve İslâm, Râbıtatü'I-Âlemi'l-İslâmî Dergisi, Yıl : 19, sayı: 11, Eylül 1981.
[439] Ebû Ubeyd, age. s. 238.
[440] Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 190-191.