ehlidunya
Mon 11 July 2011, 01:47 am GMT +0200
Aile hekimleri, televizyon reklamlarının beklentiyi yükseltmesinden şikâyetçi
'Sağlıkta dönüşüm programı'nın en önemli ayaklarından biri olarak hayata geçirilen aile hekimliği sistemi, Sağlık-Sen'in düzenlediği bir çalıştayda masaya yatırıldı.
Ankara'da bir araya gelen aile hekimleri, sisteme ilişkin Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı tanıtıcı reklamların halkın beklentisini yükselttiğini, ancak mevcut altyapıyla talebe cevap verecek nitelikte hizmet vermenin güç olduğunu düşünüyor. Hekimler, kendilerine verilen geniş sorumluluk alanlarından dolayı koruyucu sağlık hizmetlerine yeterince zaman ayıramamaktan da şikayetçi.
Çalıştayda, en çok evde bakım ile mobil hizmetler konusu gündeme geldi. TV reklamlarında evde bakım hizmetini aile hekimlerinin sunacağı şeklinde bir algı oluşturulduğu öne sürülürken, bu hizmeti aslen hastaneler bünyesinde kurulacak özel birimlerin yürütmesi gerektiği belirtildi. Birbirinden uzakta bulunan küçük yerleşim birimlerinde uygulanan mobil hizmetlerin de tekrar gözden geçirilmesi gerektiği ifade edildi. Çalıştayda, köy ziyaretlerinde halkın aile hekiminden teşhis ve tedavi hizmeti istediği, ancak aile hekiminin fiziki yetersizlikler sebebiyle bu talebi karşılamasının mümkün olmadığı belirtildi. Mobil sağlık hizmetinin, nüfus yoğunluğu ve coğrafi engeller dikkate alınarak yeniden gözden geçirilmesi istendi.
Aile hekimlerine tahsis edilen yardımcı personel sayısının da yetersiz kaldığı vurgulanırken, ikinci bir ebe ya da hemşire takviyesinin zorunlu olduğu kaydedildi. Aile hekimleri için tahsis edilen sağlık ocaklarının ise standartları karşılamaktan uzak olduğu, bu sebeple bu binaların yıkılarak yeniden yapılması gerektiği görüşü dile getirildi. Çalıştayın sonuçlarına göre; mevzuattaki zorlayıcı hükümler, keyfi denetlemeler ve onur kırıcı cezalar, aile hekimlerinin mesleki motivasyonlarını olumsuz etkiliyor. Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, tespitlerin ve çözüm önerilerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek, "Çalıştayın en önemli sonucu, halkın nitelikli sağlık hizmetine ulaşmasını isteyen aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının sorunları sahiplenmiş olmasıdır. 20 bin aile hekimi ve bir o kadar aile sağlığı çalışanı ile 74 milyonun sağlığını koruma mücadelesi veriliyor. Aile sağlığı hizmetlerinin başarısı ve sürdürülebilirliği için, sahanın tozunu yutan insanların tespitleri ve çözüm önerileri önemsenmelidir." dedi.
zaman
'Sağlıkta dönüşüm programı'nın en önemli ayaklarından biri olarak hayata geçirilen aile hekimliği sistemi, Sağlık-Sen'in düzenlediği bir çalıştayda masaya yatırıldı.
Ankara'da bir araya gelen aile hekimleri, sisteme ilişkin Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı tanıtıcı reklamların halkın beklentisini yükselttiğini, ancak mevcut altyapıyla talebe cevap verecek nitelikte hizmet vermenin güç olduğunu düşünüyor. Hekimler, kendilerine verilen geniş sorumluluk alanlarından dolayı koruyucu sağlık hizmetlerine yeterince zaman ayıramamaktan da şikayetçi.
Çalıştayda, en çok evde bakım ile mobil hizmetler konusu gündeme geldi. TV reklamlarında evde bakım hizmetini aile hekimlerinin sunacağı şeklinde bir algı oluşturulduğu öne sürülürken, bu hizmeti aslen hastaneler bünyesinde kurulacak özel birimlerin yürütmesi gerektiği belirtildi. Birbirinden uzakta bulunan küçük yerleşim birimlerinde uygulanan mobil hizmetlerin de tekrar gözden geçirilmesi gerektiği ifade edildi. Çalıştayda, köy ziyaretlerinde halkın aile hekiminden teşhis ve tedavi hizmeti istediği, ancak aile hekiminin fiziki yetersizlikler sebebiyle bu talebi karşılamasının mümkün olmadığı belirtildi. Mobil sağlık hizmetinin, nüfus yoğunluğu ve coğrafi engeller dikkate alınarak yeniden gözden geçirilmesi istendi.
Aile hekimlerine tahsis edilen yardımcı personel sayısının da yetersiz kaldığı vurgulanırken, ikinci bir ebe ya da hemşire takviyesinin zorunlu olduğu kaydedildi. Aile hekimleri için tahsis edilen sağlık ocaklarının ise standartları karşılamaktan uzak olduğu, bu sebeple bu binaların yıkılarak yeniden yapılması gerektiği görüşü dile getirildi. Çalıştayın sonuçlarına göre; mevzuattaki zorlayıcı hükümler, keyfi denetlemeler ve onur kırıcı cezalar, aile hekimlerinin mesleki motivasyonlarını olumsuz etkiliyor. Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, tespitlerin ve çözüm önerilerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek, "Çalıştayın en önemli sonucu, halkın nitelikli sağlık hizmetine ulaşmasını isteyen aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının sorunları sahiplenmiş olmasıdır. 20 bin aile hekimi ve bir o kadar aile sağlığı çalışanı ile 74 milyonun sağlığını koruma mücadelesi veriliyor. Aile sağlığı hizmetlerinin başarısı ve sürdürülebilirliği için, sahanın tozunu yutan insanların tespitleri ve çözüm önerileri önemsenmelidir." dedi.
zaman