- Ağaca çiçekleri kim yapıştırdı

Adsense kodları


Ağaca çiçekleri kim yapıştırdı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sun 11 July 2010, 01:34 pm GMT +0200
Ağaca çiçekleri kim yapıştırdı?

Allah Allah! Daha birkaç gün önce bahçede, karşımda duran ağaç, adeta kurumuş bir kemik gibiydi Ne zaman bu çiçekler onların dalına konmuş, ne çabuk da bembeyaz olmuşlar? Böyle kaşla göz arasında o ağaca çiçekleri kim yapıştırmış?

Her baharda evimizin penceresinin karşısındaki ağaçta, bu hâller meydana gelirdi Tabiî, yıllar önce, Risâle-i Nur’ları tanımazdan evvel, bakmakla görmenin farklılığını idrak edemediğimizden, adeta sıradan bir iş gibi görünen bu faaliyetlerin bir yapıcısı, yaratıcısı, halıkı, ilâhı olduğunu düşünemezdik Ne zaman ki bizim karanlık gözlerimize o nurlar bir ışık oldu, işte o zaman biz o ağaçtaki ve onun hemcinsi olan diğer ağaç ve nebâtattaki hikmetleri çözmeye başladık

Bugünlerde de, şu anda oturduğum evin bahçesindeki ağaçta bu faaliyet tekrarlanınca, aklıma yıllar önceki o ağaç gelmişti

İşte o zamandan sonra, ağaçlara, bitkilere, daha doğrusu kâinata takmıştım Artık kâinat kitabını okuyacak harita vardı elimizde elhamdülillah O kupkuru ağaç, vakti gelince birden bembeyaz çiçeklerle süsleniyor Bir müddet sonra yemyeşil yapraklarla ve neticesi, semeresi yani meyvesi de icâbında kıpkırmızı rengiyle karşımızda duruyor, o acâip renk cümbüşünün sahibini, boyacısını ilân ediyordu “Sıbgatullah” diyordu “O boyalar Allah’ın boyaları” diyordu Bazen bir şeftali ağacının altına gidiyordum yaz mevsiminde, bakıyordum ve “Fesübhanallah! Yahu şu güzelim şeftali meyvesi nereden gelip de bu ağacın üzerine çıkıyor, taht kurup, oturuyor?” Ağacın dibini biraz eşelesek, ya çamur veya toprak çıkıyor karşımıza Peki o meyveleri adeta bir hortumla suyu yukarı taşır gibi getiren kudret kimdir? Ağaçlar hep bir ağızdan adeta “Elbette kâinatın yaratıcısı olan Allah’tır” diye cevap veriyor bize

Hiç unutmam, otuz küsûr sene önce Ankara Kızılay’da bir sergide alçıyla yapılmış kavun görmüştüm Üzerine yazdıkları fiyat da, normal kavunun kat kat üzerinde bir miktardı “Vay be zalim insan! Demek ki Cevad-ı Mutlak’ın yarattığı nimetlerin binde birini yaratacak kudret sizde olsa, herhalde bizi açlığa mahkûm ederdiniz” dedim Aslında, bütün dünya bir araya gelse ve Türkiye büyüklüğünde bir fabrika yapıp, uğraşsalar didinseler, ne bir ağacın yaprağını, ne de bir sivrisineğin kanadını yaratmaya güçleri yetmez Ama, ellerine birazcık fırsat ve imkân geçse, halimiz perişan demektir

Düşünün ve tefekkür edin! Tam bu bahar ve yaz mevsimleri, bir sene nafile ibadetten daha sevaplı olan bir saat tefekkürün meşheridir, sergisidir, pazarıdır Kim buradan o mallardan almak için koşa koşa gitmez ki? Hele bir bakalım, “toprak” diyerek basıp geçtiğimiz ve küçümsediğimiz o basit unsur mu akıllı, yoksa biz mi? Eğer birisi turunçgillerin (portakal, mandalina cinsi) çekirdeklerini eline alsa ve sorsa “Bunun hangisi portakal, hangisi limon, hangisi mandalina çekirdeği?” dese çok ehil olan birisi bile zor ayırt ederken, o basit toprak bunların hepsini tefrik ediyor ve şaşırmayarak, karıştırmayarak, portakal çekirdeği portakal ağacı, mandalina çekirdeği de mandalina ağacı oluyor Kırk kadar çeşidi olduğu söylenen elmanın bile çekirdeklerini avucumuzda karıştırıp toprağa atsak, toprakta ayırılır, biz yine ayırtamayız Toprağa o sanatı veren Allah’a binlerce hamd ederiz Akıl, Allah’ın yaptığı işleri idrakten acizdir


Osman Zengin