sumeyye
Sat 5 June 2010, 02:41 pm GMT +0200
Affedilmekten ümitli olmalı
Günahı çok olan bir mümin, son nefesi boğazına gelmeden önce, tövbe ederse, kurtulması çok umulur Çünkü Allahü teâlâ, şartlarına uygun yapılan tövbeyi kabul edeceğini bildirmiştir Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Günah işleyen biri, pişman olur, abdest alıp namaz kılar ve günahı için istigfar ederse, Allahü teâlâ, o günahı elbette affeder Çünkü Allahü teâlâ, Nisa suresi 109 ayetinde: Biri günah işler veya kendine zulmeder, sonra pişman olup, Allahü teâlâya istigfar ederse, Allahü teâlâyı çok merhametli ve af ve magfiret edici bulur, buyurmaktadır)
Allahü teâlâ, tövbe edenleri sever ve affeder Tövbe eden, o günahı tekrar yaparsa, tövbesi bozulmaz, tekrar tövbe etmesi lazım olur
Hak sahiplerine haklarını ödemek, helal ettirmek, gıybet ettiği kimseden af dilemek, rızasını almak, yapmamış olduğu farzları kaza etmek farzdır Bunlar, tövbenin kendisi değil, şartıdırlar Bir lirayı sahibine geri vermek, bin sene nafile ibadet yapmaktan ve yetmiş nafile hacdan daha iyidir
Günahı bir daha yaparsam tövbem bozulur diyerek, tövbe yapmamak doğru değildir, cahilliktir ve şeytanın aldatmasıdır Her günahtan sonra, hemen tövbe etmek farzdır Tövbeyi bir saat geciktirince, günah iki kat olur Lokman hakim hazretleri, oğluna nasihat ederek; Oğlum, tövbeyi yarına bırakma! Çünkü ölüm, ansızın gelip yakalar buyurmuştur
Tövbe ettim demek, tövbe olmaz Çünkü, tövbenin sahih olması için üç şart lazımdır:
1-Hemen günahı bırakmalıdır
2-Günah işlediğine, Allahü teâlâdan korktuğu için, utanmak ve pişman olmak lazımdır
3-Bu günahı bir daha hiç yapmamaya gönülden söz vermektir Allahü teâlâ şartlarına uygun olan tövbeyi kabul edeceğine söz vermiştir
Allahü teâlâdan korkmalı, Onun rahmetinden ümidi kesmemelidir Ümit, korkudan çok olmalıdır Böyle olanın ibadetleri zevkli olur Gençlerde korkunun, ihtiyarlarda ve hastalarda ise ümidin daha fazla olması lazımdır buyurulmuştur Korkusuz ümit ve ümitsiz korku caiz değildir Birincisi emin olmaya, ikincisi ise, ümitsiz olmaya sebep olur Hadis-i kudside; (Kulumu, beni zannettiği gibi karşılarım) buyurulmuştur
Zümer suresinin 53 âyet-i kerimesinde de mealen; (Allah bütün günahları affeder O gafurdur, rahimdir) buyuruldu
Bunlardan, ümidin fazla olması lazım geldiği anlaşılmaktadır
(Allah korkusundan ağlayan, Cehenneme girmez) ve (Benim bildiğimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız) hadis-i şerifleri de, korkunun fazla olması lazım geldiğini göstermektedir
Ebu Türab hazretlerine bir genç gelerek;
-Ey hocam çok günahkarım Tövbe etsem, kabul olur mu? deyince;
-Ey genç! Ümitsiz olma! Çünkü Allahü teâlânın rahmet denizleri dalga dalga geliyor Allahü teâlâ ziyadesi ile tövbeleri kabul edici ve affedicidir Kulların günahlarını bağışlayıcıdır Asilerin tövbelerini kabul edicidir Acizlere kâfidir Düşkünlerin en iyi vekilidir Bütün günahlardan tövbe makbuldür buyurmuştur
Af ve magfiret için çok yalvarmalıdır Her zaman yüz kerre Estagfirullahel'azim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh demelidirAbdestsiz de okunabilir Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kıyamette, sahifesinde çok istigfar bulunanlara, müjdeler olsun!)
Müminin imanı, korku ve ümit arasında olmalı, Allahü teâlânın azabından korkmalı, fakat rahmetinden de bir an ümit kesmemelidir Her günahı işlemekten çok sakınmalı, günahı sebebiyle imanının gitmesinden korkmalıdır Bütün günahları işlemiş olsa bile, Rabbimizin affedeceğinden hiç ümit kesmemeli, hemen tövbe etmelidir Çünkü tövbe eden, hiç günah işlememiş gibi olur
Netice olarak, Allahü teâlânın azabından korkmalı ve merhametinden ümitli olmalı, Onun keremine, ihsanına güvenmeli ve emrolunan ibadetleri de yapmalıdırAbdullah-ı Ensari hazretlerinin buyurduğu gibi:
Ümitsizlik, küfre götüren bir kapıdır Allahü teâlânın rahmetinden ümidini kesmek küfürdür
Osman Ünlü