- Ademin Kıyamet Günü Hatasından Dolayı Üzüntü Duyması

Adsense kodları


Ademin Kıyamet Günü Hatasından Dolayı Üzüntü Duyması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
saniyenur
Thu 30 June 2011, 03:12 pm GMT +0200
ÂDEM (A.S.)’İN KIYAMET GÜNÜ HATASINI HATIRLAMASI VE BUNDAN ÖTÜRÜ ÜZÜNTÜ DUYMASI

64) Katade’den gelen rivayetle, onun da Enes (r.a.)’dan yaptığı rivayete göre Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Allahu Teâlâ kıyamet gününde insanları bir araya top­lar. Onlar:

“Ey Rabbimiz! Senin katında birisini şefaatçi edine­lim de, Rabbimiz bizleri bu yerimizde rahata kavuştursun” derler. Âdem (a.s.)’a gelirler:

“Sen, Allahu Teâlâ’nın kendi eliyle yaratmış olduğusun, Allahu Teâlâ kendi ruhundan sana üfledi ve sana secde etmeleri için de Meleklere emir bu­yurdu. Rabbimiz katında bize şefaatçi ol” derler. Âdem (a.s.):

“Ben sizin istediğiniz konumda değilim” der ve işlemiş olduğu ha­tayı hatırlatır. Onlara:

“Siz Nuh’a gidin” der. Nuh (a.s.) da:

“Ben sizin istediğiniz mevkide değilim” der ve işlediği hatayı hatırlatır ve:

“Siz Allah’ın kendisini halil (yakın dost) edindiği İbrahim’e gidin” der. Ona giderler, o da:

“Ben sizin istediğiniz konumda değilim” der, işlediği hatayı hatırlatır ve:

“Siz İsa’ya gidin” der. Ona giderler. O da:

“Ben sizin istediğiniz mevkide değilim” der ve (devamla):

“Siz Yüce Allah’ın önceki ve son­raki tüm günahlarını bağışlamış olduğu Muhammed’e gidin” der. Bana gelirler. Ben de, Rabbime nida edip yalvarmak için izin isterim. O’nu gördüğümde secde yaparım. Allah Azze ve Celle beni dilediği kadar belli bir vakte dek o hâl üzere bı‎rakır. Sonra:

“Başını kaldır, istediğin verilecektir, söyle söyle­diğin dinlenecektir, şefaatte bulun şefaatin makbul ola­caktır.” denilir.

Ben de bunun üzerine başımı kaldırırım, Rabbimin bana öğrettiği gibi hamd ederim sonra da şefaatte bulunurum. Rabbim Bana kimler için şefaatçi olacağımı bildirir. Sonra haklarında şefaatte bulunduklarımı cehennemden çıkarırım (Allah’ın izniyle) ve Cennete koyarım. Sonra yine Rabbimin huzuruna varırım ve yine aynı şekilde secdede bulunurum. Üçüncü, dördüncü kez böyle tekrar tekrar bu devam eder. Öyle ki Kur’ân’ın tuttukları haricinde cehennemde hiç kimse kalmaz.”

Râvî Katade bu sonuncu hakkında yani “Kur’ân’ın tu­tukları” hakkında, bunlar, kendi haklarında ebedi cehen­nemde kalmaları kesinkes belli olanlardır.” derdi.[1]

v Müslim’de (193) gelen başka bir rivayet lafzı da, Ebû Kâmil Fudayl bin Hüseyin El-Cühderi ve Muhammed bin Ubeyd el-Ğaberî’dendir. Hadisin lafzı Ebû Kamil’e aittir. Her ikisi de: “Bizlerin Ebû Avâne'den, onun da Katâde'den, onun da Enes bin Malik’ten (r.a.) rivayet ettikleri hadiste, Resûlullah’ın (s.a.s.) şöyle buyurduğunu söylemişlerdir” dediler (ve devamla):

“Allahu Teâlâ kıyamet gününde insanları toplar ve bu insanlar ihtimam gösterirler (Râvî İbn Ubeyd der ki: “İnsanlar bu olay karşısında dehşete girerler.”) ve:

“Ey Rabbimiz! Senin katında birisini şefaatçi edinelim de, Rabbimiz bizi bu yerimizden rahata kavuştursun” derler. Di­rekt Âdem (a.s)’a gelirler: “Sen Âdem (a.s)’sin, mahlukatın Babasısın. Allah (c.c.) seni kendi eliyle yarattı ve ruhundan sana üfledi, meleklere de emir buyurdu. Sana secde ettiler. Rabbin katında bizlere şefaatçi ol ki bizi buradan rahat bir yere kavuştursun” derler. Âdem:

“Ben sizin istediğiniz konuda değilim” der ve işlediği hatasını hatırlatır. Bu hatasından do­layı Rabbinden utanır ve:

“Ama Nuh’a gidin Allah’ın gönder­diği ilk resûle gidin” der. Onlar da Nuh’a gelirler. O da:

“Ben istediğiniz konumda birisi değilim” der ve işlediği hatayı ha­tırlatır, bu hatasından dolayı Rabbinden utanır ve:

“Ama, Al­lah’ın (c.c.) kendisini Halil (yakın dost) edindiği İbrahim’e gi­din” der. Onlar da bunun üzerine İbrahim’e gelirler. O da (a.s.):

“Ben istediğiniz mevkide birisi değilim” der ve işlediği hatasını hatırlatır, bu hatasından dolayı da Rabbine karşı utanır ve:

“Ama Allah’ın kendisiyle konuştuğu, kendisine Tev­rat verdiği Musa’ya gidin” der. Onlar da Musa’ya (a.s) gelirler ve o da:

“Ben sizin istediğiniz mevkide birisi değilim” der ve işlediği hatasını hatırlatır ve bundan dolayı Rabbine karşı utanır ve:

“Ama Allah’ın ruhu ve kelimesi olan İsa’ya gidin” der. O da:

“Ben sizin istediğiniz konumda birisi değilim” der (ve devamla):

“Ama gelmiş ve geçmiş günahları bağışlanmış olan Muhammed’e (s.a.s.) gidin” der. (Resûlullah (s.a.s.) der ki):

“Bana gelirler. Ben de: Rabbime münacatta bulunmak için izin isterim. Onu gördüğümde secde yaparım. Allahu Teâlâ beni dilediği kadar o hâl üzere bırakır. Sonra:

“Başını kaldır! Söyle, söylediklerin dinlenecek, istediğin verilecek, şefaatçi ol şefaatin kabul edilecek” diye buyurur. Ben de başımı kaldırı­rım. Allah’ın bana öğrettiği gibi Allah’ı hamd ederim. Sonra şefaatçi olurum ve Rabbim kimler hakkında şefaat edeceğimi bildirir. Sonra da haklarında şefaatte bulunduklarımı (Allah’ın izniyle) ateşten çıkarırım ve cennete sokarım.”

(Râvî) der ki: “Üçüncüsünde mi yoksa dördüncüsünde miydi hatırlamıyorum şöyle buyurur:

“Ey Rabbim! Öyle ki Kur’ân’ın tuttukları hariç cehennemde kimse kalmadı.” Yani cehenneme girmeleri ebedi hükme bağlananlar.”

İbn Ubeyd’den gelen rivayette ise, “Yani cehenneme girmeleri ebedi hükme bağlananlar” lafzını Katâde belirtmiş­tir” der.

 
[1] Müttefekun aleyh. Hadisin lafzı Buhârî'ye (6565) aittir. Geniş olarak ileride şefaat hadisinde (inşallah) gelecektir.

HALACAHAN
Fri 29 April 2016, 11:38 am GMT +0200
Selamun aleykum.. Efendimiz tüm insanlığa sefaatci olarak gönderilen gozbebegimizdir..Rabbim Efendimizin sunneti seniyesi üzerine yaşamamızı nasip eylesin.. Onun sefaatine nail eylesin hepimizininsaallah

ceren
Fri 29 April 2016, 01:33 pm GMT +0200
Aleykumselam.Hz.Adem allahin emrine uymadigi icin allahdan ceza almistir.Ve bundan dolayi uzuntu duymustur.Peygamber efendimiz tum muslumanlara sefaat edip allahdan rahmet dileyecektir.Peygamber efendimizin sefaatine nail olan kullardan olalim inşallah....

Yağmur Gümüş
Fri 29 April 2016, 02:53 pm GMT +0200
Amin Amin inşallah...
Şimdi çok daha iyi anladım Rabbimin izniyle inşallah...
Allah cc. razı olsun.

Bilal2009
Fri 29 April 2016, 05:18 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah.  Rabbim bizleri Peygamberimiz in şefaatine nail eylesin. Rabbim paylaşım için razı olsun.

HALACAHAN
Sun 3 July 2016, 07:43 pm GMT +0200
Kiyamet gununde butun peygamberler  de Efendimizde şefaatci i olmasını isteyecektir.. Bizler onhn ummeti olarak cok tevafukluyuz..Insaallah Efendimize layik ummet oluruz..

[Muhammed]
Mon 4 July 2016, 12:45 am GMT +0200
Ve Alleykümselam Ve Rahmetullah Ve Berekatuh.Bu konuyu bir kez daha okumuş oldum.Rabbim c.c biz müslümanlara ne mübarek bir nebi vermiş.Rabbim kıymetini bilmeyi onun uygulamalarını yaşatmayı nasip eylesin İnşaAllah.Rabbim c.c bizleri hakkikaten ayırmasın İnşaAllah.Allah c.c razı olsun...

Mevlüde
Mon 4 July 2016, 02:38 pm GMT +0200
Amin amin amin ecmain insallah.
Allahım Habibinin sefaatinden bizleri de mahrum eyleme nolur.Bizi Ona layik kil.o Cetin gunde keske diyip pisman olanlardan eyleme...

melda 6D
Mon 4 July 2016, 03:03 pm GMT +0200
Selamün aleyküm . Rabbim cehennemden ebediyyen azad olan kulları arasında bizi de eylesin .  Rabbim Peygamber Efendimizin şefaatine nail olan kulları arasında bizi de eylesin .

Sevgi.
Mon 4 July 2016, 05:24 pm GMT +0200
  Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Mevlam bizleri Peygamberimiz'in şefaatinden mahrum eylemesin inşaAllah. Amiin

halim
Wed 24 August 2016, 03:45 pm GMT +0200
Esselamu aleykum ;

Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Allahu Teâlâ kıyamet gününde insanları bir araya top­lar. Onlar:

“Ey Rabbimiz! Senin katında birisini şefaatçi edine­lim de, Rabbimiz bizleri bu yerimizde rahata kavuştursun” derler. Âdem (a.s.)’a gelirler:

“Sen, Allahu Teâlâ’nın kendi eliyle yaratmış olduğusun, Allahu Teâlâ kendi ruhundan sana üfledi ve sana secde etmeleri için de Meleklere emir bu­yurdu. Rabbimiz katında bize şefaatçi ol” derler. Âdem (a.s.):

“Ben sizin istediğiniz konumda değilim” der ve işlemiş olduğu ha­tayı hatırlatır. Onlara:

“Siz Nuh’a gidin” der. Nuh (a.s.) da:

“Ben sizin istediğiniz mevkide değilim” der ve işlediği hatayı hatırlatır ve:

“Siz Allah’ın kendisini halil (yakın dost) edindiği İbrahim’e gidin” der. Ona giderler, o da:

“Ben sizin istediğiniz konumda değilim” der, işlediği hatayı hatırlatır ve:

“Siz İsa’ya gidin” der. Ona giderler. O da:

“Ben sizin istediğiniz mevkide değilim” der ve (devamla):

“Siz Yüce Allah’ın önceki ve son­raki tüm günahlarını bağışlamış olduğu Muhammed’e gidin” der. Bana gelirler. Ben de, Rabbime nida edip yalvarmak için izin isterim. O’nu gördüğümde secde yaparım. Allah Azze ve Celle beni dilediği kadar belli bir vakte dek o hâl üzere bı‎rakır. Sonra:

“Başını kaldır, istediğin verilecektir, söyle söyle­diğin dinlenecektir, şefaatte bulun şefaatin makbul ola­caktır.

Allahım inşaallah Efendimizin şefaatine nail olur onunla beraber bizede cennetini nasip edersin .

Allah razı olsun