Hadice
Thu 25 November 2010, 09:54 am GMT +0200
Adalet
Herkes adalet ister. Zulümlerin, haksızlıkların ortadan kalkmasını, adil bir dünyanın var olmasını ister ve bu sayede devlet ve toplum nezdinde adaleti sağlamak için belli kurallar koyulur. Ancak adaleti sağlamak ve haksızlık yapanları cezalandırmak için yapılan bu önlemlerin mutlak adaleti hiç bir zaman getiremeyeceği açıktır. Çünkü haksızlıkları yapanlar insan olduğu gibi bunları önlemek için kurallar koyan da insandır. İnsan mutlak adaleti sağlayamaz çünkü bunu nasıl yapacağını bile bilemeyecek kadar acizdir. Bununla birlikte mutlak adaletin hiç bir zaman gerçekleşemeyeceği düşüncesi akla gelebilir. Ancak bu düşüncede olanlara Platon’un hayatı boyunca aradığı mükemmeller dünyasının olduğu gibi adaletin de mutlak olarak var olacağını söylemek istiyorum.
Adalet mutlak olarak vardır çünkü Allah vardır. Descartes’ın Allah’ın varlığını kanıtlamak için yaptığı akıl yürütmeleri örnek olarak verirsek: “Tanrı tanımı gereği mükemmeldir. Zorunlu olarak var olan varlık mükemmeldir. Öyleyse Tanrı zorunlu olarak vardır.” O’nun dışında hiçbir varlık zorunlu değildir. Allah var olduğuna ve mükemmel olduğuna göre adaleti de mükemmel olarak sağlayabileceğini söyleyebiliriz. Ancak şu akla gelebilir ki pek çok insanın kafasında olan sorulardan biridir: “Dünyada bu kadar adaletsizlik olurken Allah neden buna izin veriyor?” Bu soruya bir filozofun yüzyıllar önce vermiş olduğu bir örnekle cevap verebiliriz:” Bir çocuk düşünün. Babasından nefret ediyor çünkü babası ona istediklerini vermiyor. Bu sebepten dolayı çocuk babasının acımasız, zalim bir adam olduğunu düşünüyor. Oysa ki babası çocuğunun isteklerini gerçekleştirirse onun şımaracağını, hayatın gerçekleriyle yüzleşemeyeceğini ve sonuçta olgun bir insan olamayacağını düşündüğü için bunu yapıyor. Oysa ki çocuk bunu anlayamıyor. Çocuğun babasının bu davranışını anlayamaması ve bu sebepten dolayı onu adaletsizlikle suçlaması tıpkı insanın istediklerinin gerçekleşmemesi ve dünyadaki haksızlıkları görüp istese bunları hemen giderebilecek olan Allah’ı suçlamasına benzer. İnsanoğlu istekleri gerçekleşmeyince hemen ağlayan bir çocuk gibi sabırsızdır. Oysa ki Allah hiçbir zaman adaletsiz değildir. Allah’ın bu dünyadaki adaletsizlikleri anında önlememesi, izin vermesi, kullarına sıkıntılar vermesinin nedeni bu dünyanın insanlık için bir imtihandan başka bir şey olmamasından kaynaklanır. Allah’ın bu dünyaya verdiği hiçbir değer yoktur. Bu dünya Platon’un arayıp da bulamadığı mükemmeller dünyası değildir. Ancak gerçek hayatın ölümden sonra olması sebebiyle her bakımdan adaletin sağlanacağı mükemmeller dünyası gerçekleşecektir. Dünyada yaptıklarımız sonsuzlukta yankılanacaktır. Hem de en ince detayına kadar.
Bu sözler materyalist düşüncede olan insanlar için hiçbir anlam ifade etmez. Çünkü onlar için önemli olan maddedir. Görmediklerine inanmazlar. Aslında inanmak istemezler. Aşık olurlar görmeden aşka inanırlar, nefret ederler görmeden nefrete inanırlar, ama konu Allah’a inanmak olduğunda ne görseler inanmaları gerekirken inanmamayı tercih ederler. Onlara adaletin hiçbir zaman kaybolmadığını, hatta her an işlemeye devam ettiğini hatırlatmak isterim. Her ne kadar görmediklerine inanmasalar da…
ALINTI