sumeyye
Tue 22 December 2009, 02:30 pm GMT +0200
Abdül-Muttalib´in Rüyası:
Ebû Nuaym, Abdullah bin Ebû´l-Cehm´in oğlu Ebû Bekir´den şöyle nakleder: "Ben Ebû Tâlib´in, babası Abdü´l-Muttalib´den naklen şöyle dediğini duydum: "Ben, Kabe´nin Altın oluk tarafında uyumakta iken korkunç bir rü´yâ gördüm. Büyük bir ürperti ile uyandım ve Kureyş´in kadın kâhinine giderek gördüğüm rüyayı anlattım. Dedim ki: "Rüyamda yerden bir ağacın bittiğini gördüm. Ağaç o kadar büyüktü ki, başı semâya değiyor, dalları ise doğu ve batıya uzanıyordu... Fakat bu, nurdan bir ağaç idi. Öylesine aşikâr ve büyük bir nûr ki, belki güneşin nurundan yetmiş kat daha büyüktü... Bütün Arap ve Acem halkı bu ağaca secde ediyordu ve bu nurdan ağacın büyüklüğü, parlaklığı ve yüksekliği gittikçe büyüyordu... Bir yanıp bir sönüyordu... Bu sırada Kureyş´ten bir grubun bu ağacın dallarına yapıştığını, diğer bir gurubun ise bu ağacı kesmeye çalıştıklarını görüyordum. Kesmek istiyenler ağaca yaklaştıkları zaman güzellikte bir benzerini görmedi ğim bir genç onları yakalıyor, onların belini kırıyor, gözlerini çıkarıp atıyordu... Ben, bu sırada ağaca elüai uzattım ise de dokunamadım... Acaba bu kime nasîb olacak" dedim. O genç bana dedi ki: "Nasîb, senden önce davranan ve ağaca tutunan kimselerindir." Bunun üzerine korku ve ürperti içinde uyandım..." Rü´yâmı bu şekilde o kadın kâhine anlattığım zaman, o da ürperdi ve sapsarı kesildi. Bana dedi ki: "Gördüğün rü´yâ, gerçektir, senin soyundan bir adam gelecek, doğu ve batıya hâkim olacak ve insanlar kendisine itaat edecektir..."
Gördüğü rü´yâyı, bu şekilde kâhine yordurmuş olan Abdü´l-Muttalib, oğlu Ebû Tâlib´e demiştir ki: "Umulur ki yorumda işaret edilen bu adam, sen olursun!" Ebû Tâlib, babası tarafından görülen ve kendisine aktarılan bu rü´yâyı, zaman zaman anlatırdı. Peygamberimiz´in peygamberliğini ilân etmesinden sonra da bunu anlatır ve: "Abdü´l-Muttalib´in rü´yâsmda gördüğü o ağaç, Allah´a yemin ederim ki, kardeşimin oğlu Muhammed Ebû´l-Kâsım El-Emîn´dir!" derdi. Kendisine derlerdi ki: "O halde, hâlâ O´na îmân etmiyecek misin?" O da şu karşılığı verirdi: "Büyüklerin beni kınamasından ve bana sövmesinden çekmiyorum!..." [9]
[9] Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 1/83-84.