reyyan
Sat 12 January 2013, 01:06 am GMT +0200
72 yaşında Kur'an-ı Kerim öğrendi
72 yaşındaki Fatma Nine, Kur'an-ı Kerim öğrenme ve okuma azmiyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
72 yaşındaki Fatma Nine, Kur'an-ı Kerim öğrenme ve okuma azmiyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
İl Müftümüz Osman Artan, Bucak ilçesi Merkez Kız Kur'an Kursuna yapmış olduğu ziyarette, kursun en yaşlı öğrencisi 72 yaşındaki Fatma DEMİRAYAK'ın ileri yaşına rağmen Kur'an-ı Kerim öğrenme ve okuma azmiyle her gün Kur'an Kursuna devam ettiğini görünce Müftümüz, Fatma Nine ile yakından ilgilendi.
Öğrenmenin Yaşı Yok!
Kur'an Kursunun en yaşlı öğrencisi olan 72 yaşındaki Fatma Nine; " Bu yaşıma kadar birkaç dua dışında bir şey bilmiyordum. Gençliğimden bu yana Kur'an-ı Kerim'i hep merak ediyor, okumayı başarmak istiyordum. Ancak iş-güç, çoluk-çocuk gailesi derken Kur'an-ı Kerim'i öğrenme azmimi hep ertelemek zorunda kaldım. Yüce yaratıcımızın biz kullarına mesajlarını ilettiği dinimizin yüce kitabı Kur'an-ı Kerimle tanışmak bu yaşta nasip oldu. Şükürler olsun. Gençlerin, yüce kitabımızı öğrenmek için benim gibi yaşlanmayı beklememelerini tavsiye ediyorum."dedi.
İlçe Müftüsü İshak Göksel'in verdiği bilgiye göre, Bucak ilçesinde ikamet eden, yıllar önce eşi vefat eden, 72 yaşındaki Fatma Nine, her gün kursa erken saatlerde gelerek ön sıraya oturduğunu, azimli, verilen bilgileri almak için gayret sarfettiğini bildirdi.
Gördüğü tablodan oldukça memnun olduğunu ifade eden İl Müftümüz Osman Artan, Fatma Nine'nin azim ve gayretini tebrik ederek şunları söyledi.
"Kur'anı Kerimi öğrenmek her mü'minin en keyifli ve en tatlı bir meşguliyetidir. Bunun için bir mü'min hangi yaşta olursa olsun, Kur'ân'ı Kerimi öğrenmek için büyük bir gayret içine girer. Okumasını öğrendikten sonra da bu hazzı her fırsatta tatma imkânına sahip olur.
Bir mü'minin Allah'ın kitabını öğrenmek kadar merak ettiği bir konu olamaz. Bundan dolayı, hem kendisi öğrenmek, hem de çocuklarına öğretmek için belli bir vakit ayırır, emek verir. Kur'anı Kerim de Yüce Rabbımız "Allah'ın kitabını öğrenip okumaya devam edenler, namazı dos doğru kılanlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık bağışta bulunanlar kat'iyen zarar etmeyecek bir kazanç umarlar. Çünkü Allah onların mükâfatını eksiksiz verir."
Kendisini bir 'muallim (öğretmen)' olarak tanıtan Peygamber Efendimiz (SAV), Ashabına Kur'ân'ı hem bizzat öğretir, hem de öğrenmeleri için teşvikte bulunurdu.
'Sizin en hayırlınız, Kur'ân'ı öğrenen ve öğretendir' meâlindeki hadis-i şerif, bu mübarek işle meşgul olmanın büyük bir ehemmiyet taşıdığını gösterir. Bu 'en hayırlı en iyi insan' olma gayretidir ki, asırlar öncesinden beri Müslümanları bu güzel işle meşgul olmaya sevk etmiştir. Sahabe-i Kiram Kur'ân öğrenmek için büyük bir yarış içine girerlerdi. 'Kur'ân'ı öğrenin, okuyun' ifadeleri, Sahabiler için en tatlı bir Peygamber tavsiyesiydi." Dedi.
Haberler