neslinur
Mon 15 February 2010, 03:49 pm GMT +0200
Birleşmİş Milletler (BM) verilerine göre, Lübnan’daki 12 resmi ve 19 gayrıresmî mülteci kampında 400 bini aşkın Filistinli yaşam mücadelesi veriyor.
Filistinli mülteciler, ‘’İsrail işgalinin sona ereceği ve bir gün mutlaka topraklarına kavuşacakları’’ günlerin düşüyle yaşıyor. Özgürlüğe hasret olan Lübnan’daki mültecilerin tamamına yakını herhangi bir ülkenin vatandaşı değil. Lübnan devleti, günlük işlemlerde kolaylık sağlaması açısından mavi renkli birer mülteci kartıyla Filistinlileri kayıt altına almış durumda. Mülteciler, kamplara girip çıkmak ve diğer resmi işlemlerde bu mülteci kartlarını kullanıyorlar.
Lübnan’daki mülteci kamplarında hayata tutunmaya çalışan Filistinlilerden bir bölümünün ise hiçbir resmi evrakı bulunmuyor. Resmi evrakı bulunmayan mülteciler birçok zorlukla karşılaşıyor.
Mülteciler, Lübnan dışına çıkmak istediklerinde ise resmî makamlardan özel bir onay alıp, Beyrut yönetiminin pasaport olarak kabul ettiği kavuniçi renkte iki sayfalık defter çıkartıyorlar. Vize aldıktan sonra da kolaylıkla istedikleri ülkeye gidebiliyorlar.
Filistinli mülteciler, Türkiye ve birçok ülkeye eğitim amacıyla vize alabiliyor. Ancak durum, turistik gezi ve diğer amaçlar için vize talebinde bulunduklarında değişebiliyor. Mültecilerin bir kısmı, vize konusunda sorun yaşadıkları ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu öne sürüyor. Filistinliler, bu konudaki sıkıntılarını, Kurban Bayramı’nı Lübnan’da geçiren ve mülteci kamplarına Türk hayırseverlerin kurban yardımlarını ulaştıran Yardımeli Derneği Başkanı Dr. Sadık Danışman ve arkadaşlarına da ilettiler.
Dr. Danışman, ‘’Filistinli mülteci kardeşlerimizle yaptığımız görüşmelerde, ellerinde sadece Filistinli mülteci olduklarını gösteren kimlik belgeleri olduğunu ve belgelerle oluşturulan pasaportlarla Avrupa ülkelerine gidebildikleri halde Türkiye büyükelçiliklerinde bu kimlik belgelerinin kabul görmediğini ve Türkiye’yi ziyaretlerine izin ve vize verilmediğini bize söylediler. Aynı konuyu Suriye, Ürdün ve Filistin mülteci kamplarını ziyaretimiz sırasında da müşahede etmiştik’’ dedi.
Timetürk