sümeyra
Mon 12 December 2011, 04:12 pm GMT +0200
34- Hz. Muhammed (Sallallahü Aleyhî Ve Sellem)in Ümmetinin (Kıyametteki) Sıfatı Babı
4282) ... Ebü Hüreyre (Radıyallâhüanh)'den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
Siz (kıyamet günü) benim yanıma abdest izlerinden dolayı yüzleriniz, kol ve bacaklarınız nurlu olarak geleceksiniz. (Bu nur), Ümmetimin alâmeti olup ondan başka hiç bir kimsede bulunmaz."[159]
İzahı
Bu hadisi Buhârl ve Müslim de rivayet etmişlerdir. Müellifimizin 284 nolu îbn-i Mes'ûd (Radıyallâhü anh) 'in hadîsi de buna benzer. Hadîste geçen "Gurr" ve "Muhaccel" kelimeleri ile ilgili açıklama ve abdest alırken yüz, kollar ve ayakların yıkanması farz olan kısmının ötesinde kalanı yıkamanın fazileti ve hükmü bildirilmiştir.
Abdest izlerinden dolayı yüz, kollar ve ayakların kıyamet günü nurlu olması Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm)'in ümmetine mahsus bir alâmettir. Bu alâmet başka ümmetlerde bulunmaz ve bu alâmet Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm)'in kendi ümmetini tanımasına ve dolayısıyla Kevser Havzı başında onlan kabul buyurmasına vesile, olur.
4282) ... Ebü Hüreyre (Radıyallâhüanh)'den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir:
Siz (kıyamet günü) benim yanıma abdest izlerinden dolayı yüzleriniz, kol ve bacaklarınız nurlu olarak geleceksiniz. (Bu nur), Ümmetimin alâmeti olup ondan başka hiç bir kimsede bulunmaz."[159]
İzahı
Bu hadisi Buhârl ve Müslim de rivayet etmişlerdir. Müellifimizin 284 nolu îbn-i Mes'ûd (Radıyallâhü anh) 'in hadîsi de buna benzer. Hadîste geçen "Gurr" ve "Muhaccel" kelimeleri ile ilgili açıklama ve abdest alırken yüz, kollar ve ayakların yıkanması farz olan kısmının ötesinde kalanı yıkamanın fazileti ve hükmü bildirilmiştir.
Abdest izlerinden dolayı yüz, kollar ve ayakların kıyamet günü nurlu olması Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm)'in ümmetine mahsus bir alâmettir. Bu alâmet başka ümmetlerde bulunmaz ve bu alâmet Resûl-i Ekrem (Aleyhi's-salâtü ve's-selâm)'in kendi ümmetini tanımasına ve dolayısıyla Kevser Havzı başında onlan kabul buyurmasına vesile, olur.