sümeyra
Mon 19 December 2011, 03:54 pm GMT +0200
22- Hased (Bir Kimsede Bulunan Bîr Nîmeti Çekememek Veya Güzel Haslete İmrenmek) Babı
Hased kelimesinin asıl mânâsı bir kimsede bulunan bir nimeti çekememek, o nimetin o kimsenin elinden çıkmasını temenni etmektir. Bir nimetin sahibinin elinden çıkmasını temenni ve arzu eden kişi bu yolda bir çalışma ve gayretin içine girsin veya girmesin hased suçunu işlemiş sayılır. Bu yolda bir çalışma ve gayreti varsa o zaman hased ve çekememezlik suçu yanında zulüm suçunu da işlemiş olur. Şâyet bir kimse başkasının elindeki nimetin elinden çıkması arzusunu irâdesi dışında duyuyor ve bu fena duygudan sıyrılmak istiyor ise inşâallah mazur sayılır. Çünkü irâde ve istek dışındaki duygunun peşine düşülmedikçe, bilâkis o duygudan nefret edilip temizlenmek İstendikçe sırf duygu suç mâhiyetini pek taşımaz.
Hased'in bir de mecazî mânâsı vardır ki ona gıbta ve imrenme denilir. Yâni bir kimsenin elindeki bir nimetin o kimsenin elinden çıkması arzulanmıyor da benzerine kavuşulmak isteniyor. O nimet dünyalık bir nimet ise benzerine kavuşmayı arzulamak, mubah bir arzudur, sakıncalı bir tarafı yoktur. Şayet din ile ilgili bir nimet ise benzerine kavuşmayı arzulamak müstehabtır.
Bu bâbta rivayet olunan ilk iki hadîste geçen "Hased" kelimesi mecazi mânâya, yâni imrenme ve gıbta anlamına yorumlanmıştır. Bu itibarla terceme ederken imrenme ifâdesini kullanacağım.
Hased kelimesinin asıl mânâsı bir kimsede bulunan bir nimeti çekememek, o nimetin o kimsenin elinden çıkmasını temenni etmektir. Bir nimetin sahibinin elinden çıkmasını temenni ve arzu eden kişi bu yolda bir çalışma ve gayretin içine girsin veya girmesin hased suçunu işlemiş sayılır. Bu yolda bir çalışma ve gayreti varsa o zaman hased ve çekememezlik suçu yanında zulüm suçunu da işlemiş olur. Şâyet bir kimse başkasının elindeki nimetin elinden çıkması arzusunu irâdesi dışında duyuyor ve bu fena duygudan sıyrılmak istiyor ise inşâallah mazur sayılır. Çünkü irâde ve istek dışındaki duygunun peşine düşülmedikçe, bilâkis o duygudan nefret edilip temizlenmek İstendikçe sırf duygu suç mâhiyetini pek taşımaz.
Hased'in bir de mecazî mânâsı vardır ki ona gıbta ve imrenme denilir. Yâni bir kimsenin elindeki bir nimetin o kimsenin elinden çıkması arzulanmıyor da benzerine kavuşulmak isteniyor. O nimet dünyalık bir nimet ise benzerine kavuşmayı arzulamak, mubah bir arzudur, sakıncalı bir tarafı yoktur. Şayet din ile ilgili bir nimet ise benzerine kavuşmayı arzulamak müstehabtır.
Bu bâbta rivayet olunan ilk iki hadîste geçen "Hased" kelimesi mecazi mânâya, yâni imrenme ve gıbta anlamına yorumlanmıştır. Bu itibarla terceme ederken imrenme ifâdesini kullanacağım.