- 2030 yılında dünyada 438 milyon kişi diyabetli olacak

Adsense kodları


2030 yılında dünyada 438 milyon kişi diyabetli olacak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Tue 15 November 2011, 04:49 pm GMT +0200
2030 yılında dünyada 438 milyon kişi diyabetli olacak

14 Kasım Dünya Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında dün Beyoğlu'nda düzenlenen yürüyüşe katılan Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr.Temel Yılmaz, bugün yazılı bir açıklama yaparak diyabet hastalığının risklerine dikkat çekti. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO), dünya tarihinde ilk kez, bir sonraki kuşağın ömrünün, önceki kuşaktan daha kısa olacağı konusunda uyardığını hatırlatan Yılmaz, "Çünkü yeni kuşak, ileri teknolojiyle sadece evde, kapalı ortamda fast food ile besleniyor, spordan uzak, hareketsiz bir yaşam sürüyor. Çünkü dünyadaki tüm toplumlarda diyabet ve obezite oranında patlama mevcut hale geldi." ifadelerini kullandı.


Diyabetin bugün dünyadaki en yaygın kronik hastalıklardan biri olduğunu belirten Yılmaz, "Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verilerine göre dünyadaki diyabetli sayısı 2003’te 194 milyon iken, bu sayı 2011 yılında 366 milyon olarak bildirilmiştir. 2030 yılında dünyada 438 milyon diyabetli olacağı tahmin ediliyor." dedi.


Hastalığın son yıllardaki artış hızı nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) diyabeti 'salgın' olarak tanımladığını kaydeden Yılmaz, "Birleşmiş Milletler (BM) de tarihinde dördüncü kez bir hastalığı salgın olarak kabul edip, uluslararası sağlık otoritelerine hastalıkla mücadele çağrısında bulundu. BM daha önce sırasıyla; sıtma, tüberküloz ve AIDS için çağrıda bulunmuştu. Diyabet, ülkemiz de son on yılda yüzde 90-100 arasında artış göstermiş, 2000 yılında yüzde 7.6 olan prevalans hızı bugün yüzde 14’e çıkmıştır. Çalışmalar ülkemizde 10 milyon kişinin diyabetli ya da riskli olduğunu, 40 yaş üstü nüfusun dörtte birinin diyabet riski ile karşı karşıya geldiğini göstermektedir. Ülkemizde diyabet oranı dünya ortalamasının 2 katıdır. Diyabet vücutta insülin hormonu eksikliğine yada yokluğuna bağlı olarak kan şekeri yüksekliği, çok su içme, sık idrara çıkma, halsizlik, yorgunluk, görme bulanıklığı gibi bulgularla ortaya çıkar." ifadelerini kullandı.


Diyabetin kaynağını 21. yüzyılın gündeme getirdiği yeni hayat modelinden aldığını hatırlatan Yılmaz, şunları söyledi: "Hareketsiz bir yaşam tarzının yaygınlaşması, hazır gıdaların daha çok tüketilir olması, öğün zamanlarının kısalması gibi faktörler bu yeni yaşam modelinin en çarpıcı özellikleri olmuştur. Dünyada en önde gelen ölüm nedeni olan hastalıklar içinde ilk sıralarda olan Kalp Damar Hastalıklarının bir numaralı nedenidir. Yine kronik böbrek yetmezliği, hipertansiyon ve inme, 20 yaş üstü körlük nedeni ve trafik kazası dışındaki bacak amputasyonlarının da bir numaralı nedenidir. Bu nedenle diyabetle mücadele, yeni yüzyılda insan sağlığını tehdit eden en büyük tehlike olan kronik hastalıklarla mücadeledir. Diyabetle mücadelede başarı ancak erken tanı, erken kontrolle olur. Unutmamak gerekir ki diyabet henüz ortaya çıkmadan önlenebilir bir hastalıktır. Basit bir tokluk Kan Şekeri ölçümü tanı için yeterli olabilir. Bu nedenle ulusal olarak daha sağlıklı bir yaşam 21. Yüzyılın teknolojisinin zorladığı yeni yaşam modelinden etkilenmeden daha sağlıklı beslenme ve daha hareketli bir yaşam modeli için mücadele vermeliyiz."