sumeyye
Thu 28 January 2010, 04:01 pm GMT +0200
Zinnîre Hatuna Yapılan İşkence
13- Zinnîre Hatun; müşrikler tarafından kendi dinlerine döndürülmek için[568] en ağır işkencelere uğratılan kadın köleler arasında idi .[569]
Hz. Ömer´in de Müslüman olmadan önce yaptığı gibi, kendisinin üzerine yürünüp boğazı sıkılır, elleri yanlarına düşer, öldü sanılırdı.[570]
Ebu Cehil´in yaptığı işkenceler yüzünden[571] Zinnîre Hatunun gözleri görmez olmuştu.[572]
Ebu Cehil:
"Gördün mü? Lât ve Uzzâ senin gözünü de kör etti!" dedi .[573]
Zinnîre Hatun:
"Hayır! Vallahi, bu öyle değildir!
Benim gözümü böyle eden onlar değillerdir![574]
Lât ve Uzzâ, ne yarar, ne de zarar vermeye asla kadir olamazlar.[575]
Lât ve Uzzâ, hiçbir şeyi göremezler!
Onlar kendilerine tapanları da, tapmayanları da bilemezler![576]
Fakat, bu, semavî bir iştir.
Benim Rabbim gözümü geri vermeye, beni gördürmeye de kadirdir!" dedi.[577]
Diğer Kureyş müşrikleri de:
"Onun gözlerini ancak Lât ve Uzzâ kör etmiştir!" dediler.[578]
Zinnîre Hatun, bunu işitince:
"Allah´ın Beyt´ine (Kabe´sine) yemin ederim ki, onlar yalan söylüyorlar!
Lât ve Uzzâ ne zarar verebil ir, ne de yarar" dedi.[579]
O gece geçip sabaha çıkınca,[580] Yüce Allah, Zinnîre Hatunun gözünü geri çevirdi, gördürdü. [581] Kureyş müşrikleri:
"Bu da Muhammed´in sihirlerindendir!" dediler. [582]
Ebu Cehil, Zinnîre Hatun ve benzeri Müslümanlar hakkında:
"Muhammed´in izinden giden şu akılsızlara şaşmaz mısınız?! Eğer Muhammed´in getirdiği şey hayırlı ve gerçek olsaydı, biz ona uymakta bunlardan daha önce davranır ve kendilerini geçerdik! Zinnîre´nin doğruyu bulmakta bizi geçeceğini mi sanırsınız?" demişti.[583]
Bunun üzerine inen âyette[584] şöyle buyuruldu:
"O kâfirler, iman edenler için ´Eğer onda bir hayır olsaydı, bu hususta onlar bizim önümüze geçe mezlerdi, bizden önce ona kusamazlardı dediler.
Halbuki, onlar onunla (Kur´ân´la) hidayeti kabul etmedikleri için de ´Bu, eski bir yalandır´ diyeceklerdir."[585]
[568] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 156.
[569] İbn İshak, İtan Hişam, Sîre, c.1, s. 339-340, Belâzurî, Ensâb, c. 1, s. 196-197, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1849.
[570] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 195.
[571] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 196, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 69.
[572] İbn İshak, İbn Hişam, c. 1, s. 340, Belâzurî, c. 1, s. 196, Zehebî, Târîhu´l-İslâm, s. 218, Hâzin, Tefsir, c. 4, s. 385.
[573] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 196, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 69, Usd,c.7, s. 123, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 1, s. 482.
[574] Zehebî, Târîhu´l-İslâm, s. 1 28, Kastalani, Mevâhibu´l-ledünniye, c. 1, s. 66.
[575] Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 1, s. 482.
[576] Belâzurî, Ensâb, c. 1, s. 196, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 69, Usd, c. 7, s. 123.
[577] Belâzurî, c. 1, s. 196; İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 69, Usd, c. 7, s. 123, Halebî, c. 1, s. 482.
[578] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 340, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 283, İbn Abdilberr, İstiâb, c.1, s. 849, İbn Esîr, Usd, c. 7,s. 123, Muhibbüt-Taberî, Rıyâdu´n-nadrâ, c. 1, s. 117, Zehebî, s. 218, Hâzin, Tefsir, c. 4, s. 385, Kastalani, c. 1, s. 66.
[579] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c.1, s. 340, Muhibbüt-Taberî, c. 1, s. 117, Hâzin, c. 4, s. 385, İbn Hacer, c. 4, s. 312.
[580] Belâzurî, Ensâb, c. 1 , s. 196, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 69, Usd, c. 7, s. 123, Halebî, c. l.s.482.
[581] İbn İshak, İbn Hişam, c. 1,s.34O, Belâzurî, c. 1,s.196, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 283, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 69, Usd, c.7, s. 123, Muhibbüt-Taberî, c. 1, s. 117, Zehebî, s. 218, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 59, İbn Hacer, c. 4, s. 312, Hâzin, c. 4, s. 385, Kastalani,c.1, s. 66. Halebî, c.1, s. 482.
[582] Belâzurî, Ensâb, c. 1, s. 196, İbn Esîr, c. 2, s. 69, Usd, c. 7, s. 123, Halebî, c. 1, s. 482.
[583] Belâzurî, c. 1, s. 196 Zürkânf, Mevâhib Şerhi, c. 1, s. 269-270.
[584] Kurtubi, Tefsir, c. 16, s. 189, Suyûtî, Esbâbü´n-nüzül, s. 1 96.
[585] Ahkâf 11.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 1/370-372.