- Yureklerde sari sonbahar

Adsense kodları


Yureklerde sari sonbahar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Thu 27 May 2010, 10:26 am GMT +0200
Yureklerde sari sonbahar

Öylesine zor ki kurşunu havada ,sevdayı sıcacık bir yürekte tutmak
Kimi zaman yalnızlıklar, kimi zaman pişmanlıklar, bazen sarhoş bazen ayık , ne yaptığını bilerek yada bilmeyerek geçer yaşam diye insanoğluna bahşedilen süreç
Çoğumuz geri dönüp bakmayı akıl edebildiğimizde yapacak bir şeyin kalmadığını ve ne çok eksik yaşanmamışlıklar bıraktığımızı görürüz Kaç kişi hayatını kendisine itiraf edebilir ki  Aslında buna çok kişi demek gelse de içimden maalesef çok az kişi Hem sonra düşünürüz itiraf etsek ne olacak diye Elbette hiçbir şey Sadece kendimizce bir boşalım 
Özlemlerle geçer bir koca ve bir o kadar da kısacık ömrümüz Sevdiklerimizi özleriz, bulduğumuz anlarda ise yokluğunda kendimizce yaptıklarımızı ona duyduğumuz özlemleri dile getirip keşkelerimiz başlar  Keşkeleri imha edemeyiz hayatımızdan ve kalan zamanlarımızı keşkesiz geçirmeliyiz derken sevdiğimizi olan özleminde bir gün bittiğini yada ona duyulan özlemi hak edip etmediğini düşünmeye başlarızİnsanoğlunun doğasında olan ben yok olanı özleme varolandan bıkma dürtüsü devreye giriverir , bazen de yoğun kalabalıklar içinde yalnızlıklar yaşarız kendimizce

Çekip uzaklara gitmeyi yalnızlık denen o sessiz duyguya kendi çığlıklarımızı katmak isteriz , hatta fırsatını bulunca da kaçıp gidiveririzArkamızda ne bıraktığımızı bile düşünmedenPeki ya gittiğimiz yalnızlık bizi mutlu eder mi? Başlarda evet belki edecek ne mutlu olacağız ilk birkaç gün tek başımızayız ve hayata özgür bir başkaldıyı gerçekleştirdikSonraki günlerde yalnızlığımız bizi boğmaya başlar yalnızlıklardan sıkılırız ve atarız kendimizi tanımadığımız yaşamların ortasına  Yalnızlığa bir çözüm bulmuşçasına 

Bir de ardımızda bıraktığımız özlemleri silip atabilsek düşlerimizden yalnızlığımızı yaşayacağız belkiişte özlemler bir türlü bitmek tükenmek bilmez çocukluğumuzu özleriz sapan yapmayı, kırlarda salıncaklar kurmayı bezden bebeklerle evcilik oynamayı düşleriz hatta deneriz bileİlk aşkımızı özler benzer bir aşka yelken açmayı deneriz( ama eski yelkenleri bulma şansımız pek olmaz) sonra ilk gençliğe doğru gider düşsel yolculuk asi duruşlarımızdır özlediklerimiz , topluma başkaldırı sıradışılık özlemleri, ben içinde farklı ben olmalardır özlediklerimiz, bunu da deneriz realist yaşamlarımıza düşsel tatlar katma cabasıyla!!Başarı grafiğimiz o zamanki kadar yüksek olmasa da denemiş olmanın hazzıyla avunurunuzDerken adam olmak dedikleri olgunluk yaşlarımızda buluruz kendimiziannemizi özlemeye başlarız babamızın nasihatlerine ihtiyaç duyarız bir zamanlar bize
"offf" dedirten sözcükler şimdi özlemlerimiz arasına en süslü haliyle oturuverirKoşup gitmek sarılıvermek isteriz dizlerine uzanıp o ilk sevgilerimizin saçlarımızı okşamasına özlem duyarız yola çıksak bile yolun sonunda onları ya buluruz yada bulamayız bitmez tükenmez bir özlem daha katarız düş hanemize
Özlemlerden arınmak istercesine yeni hayatlar kurma çabasına gireriz orta yaşlarda Kurduğumuz hayatlar bizi ne kadar götürür bilemeyiz ancak yinede birilerinin sorumluluğunu üstlenmekle aslında yaptığımız sadece kendi egomuzu tatmin etmekten başka bir şey değildirBu şunu yapamadım yarın bunu da yapmalıyım derken fark ederiz beynimizin ne kadar da bitkin düştüğünüBu bitkinlik sürecinde asıl ben olan benliğimiz için hiçbirşey yapmadığımızı yaptığımız sadece övgüler adına , kabullenilmeler adına birilerini mutlu ederek mutluluk oyunları oynadığımız fark edermiyiz acaba?Belki mutlu belki sadece umut zerrecikleri arasında , belki yorgun , belki mahmurluklar içersinde tüketivermişizdir onca saatlerden oluşan yaşam sürecimizi Kazanımlarımızı mutluluğa , kayıplarımızı özleme dönüştürcek zamanımız olsa da olmasa da atmosferdeki yerimizi bir şekilde korumaya devam edeceğiz
Yarım kalanlarımızı kendimizce tamamlayabilmek çabamız hiç bitmeyecek Bu yolculuğun geri dönüşüde olmayacak

Yapabileceğimiz tek olasılığımız başarabilirsek biraz da kendimiz için nefes almak olsun!!!

umutları dopdolu, dünleri yargısız , yarınları sorgusuz , ve eksiksiz yaşam süreçlerine

alıntı