- Yunus Sûresindeki Ayetler

Adsense kodları


Yunus Sûresindeki Ayetler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
müzzemmil
Sat 17 September 2011, 11:59 am GMT +0200
9- Yunus Sûresi'ndeki Ayetler

Yunus Sûresi'nde neshe konu oian ayetleri şu şekilde özetleyebi­liriz:
Mensuh Ayetler                       Nâsih Ayetler
Yunus Sûresi    41,                   Tevbe Sûresi       5.
Yunus S.           108 ve 109     Tevbe Sûresi       5.
Yukarıya aldığımız ayetlerin dışında, 15,20,46 ve 99. ayetlerin de neshi ileri sürülür. Fakat, nesihle ilgili kitapların dışında bu rivayetlerin doğruluğunu kanıtlayacak delil bulunamamıştır.[500] Bu sebeple, numa­ralarını verdiğimiz ayetlerin incelenmesine ihtiyaç duyulmamıştır. Hakkında nakil bulunan ayetlerle ilgili kısa bir değerlendirme yapılma­sı uygun olacaktır.
a) "Şayet seni yalanlamakta ısrar ederlerse de ki: Benim yap­tığım bana, sizin yaptığınız size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım,"[501]
Hibetullah, İbn Hazm ve İsferâînî yukarıya aldığımız ayeti men-suh olarak görürler.[502] Nesih haberi İbn Zeyd'e dayandırılır. Söz ko­nusu rivayet Taberî'de sıradan bir bilgi olarak verilir.[503] Âlûsî ise, İbn Zeyd'en gelen bu rivayeti zayıf kabul eder.[504] Konuyla ilgili geniş bir araştırma yapan "en-nesih fi'1-Kur'ân" müellifi de, ayetin anlamında azap ve haber bulunduğunu ileri sürerek, böyle bir ayetin mensuh ola­mayacağını belirtir.[505]
Yaptığımız araştırmada ayetle ilgili gelen haberlerin zayıf olduğu gözlenmektedir. Çünkü ayetin anlamında mensuh olması için bir illet bulunmaz. Mensuh olarak haber verilen ayette. Hz Peygamber'i ya­lanlayanların azaba uğrayacağı haber verilmektedir. Bu haber, is­lâm'ın temel hükmüdür. Ayeti mensuh kabul ettiğimizde, Hz. Muham-med'i inkar edenlerin sorumlu olmayacağı anlaşılır. Ayrıca, ayet ha­ber niteliğini taşımaktadır; nesih kurallarına göre böyle bir ayetin mensuh olması mümkün görülmez. Öte yandan, nâsihi kabul edilen Tevbe Sûresi 5. ayetle bu ayet arasında bir zıtlık görülmez. İki ayetin ihtiva ettiği Konular farklıdır. Ayrıca. Hz. Peygamber'i yalanlayanların her dönemde bulunması mümkündür. Böyle kişilere belirli bir sure ve­rilir. İnkarları sürekli olursa sonunda azaba uğrayacakları anlaşılmış olur. Bu nakillere ilave olarak, Kur'ân'ı Kerim'de mensuh kabul edilen ayetin benzerlerini bulunmak mümkündür.[506] O ayetler ise muhkem kabul edilmektedir.
Hulasa olarak; Yapısında haber. Tehdit ve vaad olan bir ayetin mensuh olması caiz değildir. Hz. Peygamber ve İslâm'ı inkar edenle­rin, bu inkarlarında İsrar ederlerse, bu yaptıklarının cezalarını çekme­leri kaçınılmaz olur.
b)  "...Ben sizin üzerinize vekil değilim."/'Allah hükmünü ve­rinceye kadar sabret."[507]
Yunus Sûresi'ndeki bu iki ayetin, zikredilen kısımları mensuh kabul edilir.[508] Bu bilgi İbn Zeyd'den gelir. İbn Zeyd. söz konusu ayetlerin. Tövbe Sûresi 5. ayetle nesih edildiğini İleri sürer.[509]
Müfessirler, konumuzu teşkii eden ayetlerle ilgiîi değerlendirmele­rini yapmışlar, fakat ayetlerin muhkem olduğu doğrultusunda görüş belirtmişlerdir. Bunlardan Alusî, ayetin nesih haberini İbn Abbas'a da­yandırarak geniş bir tahlil yapar. Fakat yorumlarını ayetin mensuh ol­madığı doğrultusunda yapar.[510] İlk ve son devir müfessirlerinden eser­lerine müracaat ettiğimiz alimler arasında muhkem görüşü ağırlık ka­zanır.[511]
Yukarıya aldığımız ayetleri, gelen nakiller ve alimlerin yorumları çerçevesinde değerlendirdiğimizde 108 ve 109. ayetlerin mensuh ol­madığı anlaşılır. Her şeyden önce, ayetle ilgili nakiller sahabe sözü olup, İslâm'ın ilk dönemlerindeki bilgileri yansıtmaktadır. O dönemde birçok tefsir usulü konusunun nesih kapsamında değerlendirildiği bi­linmektedir. Dolayısıyla, söz konusu nakiller alimlerin kendi kanaatle­ridir.[512] Yoksa müfessirler arasında kabul edilen görüşler değildir. Dik­kat edilirse, ayetlerin sadece bir bölümü mensuh kabul edilmektedir. Uzunca bir ayetin, kısa bir bölümü mensuh olabilir mi? Gelen nakiller baz alınarak bu soruya verilen cevap hayır olacaktır. 109. ayetteki "sabret" kelimesi, umumîlik ifade eden bir emirdir. Zira, Yüce Allah, diğer ayetlerde sabredenlerin kurtulacağını haber vermektedir.[513] Bu­na göre, söz konusu emir dünyada önemli olmakta, ahıretteki kazanı­lacak nimetlere de ışık tutmaktadır. İhtiva ettiği anlam, belirli bir süre ile sınırlı değildir. Allah'ın hükmüne gelince, asıl hüküm ahrette tecelli edeceği anlaşılır. Buna göre mensuh kabul edilen ayet hem dünyayı hem de ahıreti ilgilendirmektedir.
"Ben sizin üzerinize vekil değilim" ayetine gelince, asıl olan ayetin ihtiva ettiği hükümdür. Peygamberin vazifesi tebliğdir. Kimsenin koruyucusu ve vekili değildir. Zorlama yapması da mümkün olmaz.[514] Bu ayetin savaş ayetîyle bir anlam benzerliğinin olmadığı görülür. İhtiva ettiği konular farklıdır. Her iki ayet, İslâm'ın temel noktalarını oluşturmaktadır. Neshe konu olan, "Ben sizin üzerinize vekil deği­lim" ayetinin tebliğ çerçevesinde düşünülmesi gerekmektedir. Tevbe Sûresi beşinci ayet ise savaş zamanında yapılması gerekenleri hatırlat­maktadır. Aralarında neshe konu olabilecek bir durum yoktur.[515]


[500] Bk. Hibetullah. Vrk. 29ab; İbn Hazm, s. 179-180: Zeyd, s. 893.
[501] Kur'ân-ı Kerim, Yunus, 10/41.
[502] Bk. Hibetullah. Vrk. 29ab; İbn Hazm. s. 179-180: Zeyd. s. 893.
[503] Bk. Taberî. Xl/119.
[504] Alusi,  Tefsir. XI/122.
[505] Zeyd, s. 492.
[506] Bk. Şuarâ, 26/216: Mümtehıne, 61/4; Kâfirim. 109/1-6.
[507] Kuran-ı Kerim. Yûnus. 10/108-109.
[508] Bk. Hibetullah. Vrk. 29a; İbn Hazm. s. 180: Zeyd. s. 893.
[509] Bk. Taberî, Tefsir, XI/178.
[510] Bk. Alûsi. Tefsir, XI/201-202.
[511] Bk. İbn Kesir. 11/434-435; R.Rıdâ. XI/492-493; Kâsırnî, Tefsir.  IX/3406: Elmalıh IV/2748.
[512] Bk. Zeyd. s. 522.
[513] Bk. Kuran-ı Kerim, Âl-i İmrân, 3/200
[514] Bk. Kur an-ı Kenm. Gaşiye. 88/21-22.
[515] Doç. Dr. Remzi Kaya, Kur'ân-ı Kerim'de Nesih, ISBN : 975-97468-1-6, Bursa Nisan 2001: 93-96.