sumeyye
Thu 4 March 2010, 02:24 pm GMT +0200
Hayber Yahudilerinin Hayber Topraklarını Yarıcı Olarak İşletmeleri
Hayber Yahudileri, hususan Vatîh ve Sülalim Yahudileri, kendilerine Peygamberimiz Aleyhisselam tarafından verilen eman ve söz üzerine, bütün mallarını, mülklerini bırakarak Hayber´den çıkıp gideceklerdi.[488]
Peygamberimiz Aleyhisselamın onları Hayber´den sürüp çıkarmak istediği sırada, Yahudiler:
"Bizi Hayber´de bırak da, şu Haybertoprağında bulunalım, onları imar edelim, görüp gözetelim.[489]
Yâ Muhammedi Biz mal mülk sahipleriyiz.[490] Mülk bakımını, işletmesini, biz sizden daha iyi bilir ve başarı rız.[491]
Sen bu mülkleri bize işlettir!" dediler.[492]
Hayber mülkleri üzerinde yarıcı olarak çalışmak istediler.[493]
Gerçekten de, ne Peygamberimiz Aleyhisselamın, ne de ashabının Hayber mülklerine bakabilecek işçileri bulunmadığı gibi, kendilerinin orayı bizzat görüp gözetmeye de vakitleri yoktu.[494]
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"İstiyorsanız, şu mallan işlemek üzere size vereyim, mahsul ve meyveler aramızda bölüşülsün!
Sizi bu mallar üzerinde Allah´ın durdurduğu müddetçe durdurayım!" buyurdu.
Hayber Yahudileri kabul ettiler.[495]
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Sizi çıkarmak istediğimiz zaman, çıkarmamız şartıyla!" diyerek ve mahsulü yarı yarıya bölüşmek üzere, onlarla anlaşma yaptı.
Hayber arazisini, böylece, onlara işletti.[496]
Buna göre; Yahudiler çalışacaklar, ekecekler, dikecekler, elde edilecek ekin ve hurma mahsullerinin yansını hizmetlerinin karşılığı olarak alacaklardı.[497]
Abdurrezzak´ın İmam Zührî´den rivayetine göre de; Peygamberimiz Aleyhisselam, Hayber Yahudilerini, Hayber´den çıkıp gidecekleri sırada yanına çağırdı.
Mahsulünü yarı yanya bölüşmek üzere Hayber hurmalık ve ekinliklerini onlara teslim etti ve kendi lerine:
"Allah sizi durdurdukça, bu iş üzerinde duracaksınız" buyurdu.
Hayber´de, ne Peygamberimiz Aleyhisselam, ne de ashabı hesabına, Yahudilerden başka işçi çalıştın İm amıştır.[498]
Ketibe´de yetişmiş 400.000 hurma ağacı vardı.[499]
Peygamberimiz Aleyhisselam, mahsul zamanında Abdullah b. Revâha´yı, sonra da Cebbar b. Sahr´ı Hayber´e gönderir, mahsul ve meyveleri adalet ve hakkaniyet üzere tahminlettirip yan yarıya bölüştürürdü.
Abdullah b. Revâha, mahsulü tahminleyip ikiye böldükten sonra, istedikleri bölüğü almakta Yahudileri serbest bırakır, yahut onlara:
"Siz tahminleyip bölünüz, birisini almakta beni serbest bırakınız" derdi.[500]
Buna rağmen, Yahudilerin Abdullah b. Revâha´ya:
"Bize haksızlık ettin!" diyecek kadar ileri gittikleri olur, Abdullah b. Revâha:
"İsterseniz, bize düşen sizin olsun! Size düşen de bizim olsun!" diyerek olgunluk gösterirdi.[501]
Yahudiler, kadınlarının zinet takıntılarını toplayıp Abdullah b. Revâha´ya:
"Bunlar senin olsun da, bize bölüştürmede iyilik et! Göz yum!" dediler.
Abdullah b. Revâha:
"Ey Yahudi cemaati! Vallahi, siz bana Allah´ın yaratıklarının en sevimsizi ve iğrencisinizdir!
Sizin bana teklif ettiğiniz ücret, bir rüşvettir. Rüşvet ise haramdır! Biz onu ağzımıza koymayız, yemeyiz!" dedi.[502]
Yahudiler
"Gökler ve yer durdukça, hak ve gerçek olan da budur!" diyerek, rüşvetin kendilerince de haram olduğunu itiraf ettiler.[503]
Abdullah b. Revâha, mahsulü 40.000 vesk olarak tahminlemiş, her iki tarafa yirmişer bin vesk düşmüştü.[504]
Hayber Yahudileri, Abdullah b. Süheyl´i öldürünceye kadar, Müslümanlardan hiçbir sert muamele görmediler.
Peygamberimiz Aleyhisselamın vefatından sonra, Hz. Ebu Bekir de, Hayber Yahudileri hakkında aynı şekilde hareket etti.
Hz. Ebu Bekir´in vefatından sonra da, Hz. Ömer, Hayber Yahudileri hakkında, onlar işi azıtıncaya kadar, böyle hareket etti.[505]
Hz. Ömer´in devrinde Müslümanların elinde işçiler çoğalmış, toprağı işlemek kolaylaşmış, Yahudilere pek ihtiyaç kalmam işti.[506]
Ketibe´nin yıllık hurma mahsulü tahminen S.OOOvesk idi. Bunun yarısı olan4.000 vesk hurma yarıcı olan Yahudilere bırakılıyordu.
Ketibe´de ekilen arpanın yıllık hasılatı 3.000 sa´ idi. Bunun yarısı olan 1.500 sa´ arpayı Peygamberimiz Aleyhisselam alıyor, 1.500 sa´ını da Yahudilere bırakıyordu.
1.000 sa´ tutan hurma çekirdeğinin de yarısı Peygamberimiz Aleyhisselama aitti.
Peygamberimiz Aleyhisselam, bütün bu arpa ve hurma mahsulleriyle hurma çekirdeğinden, Müslümanlara vermekte idi.[507]
[488] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c. 3, s. 351 , 352, İmam Muhamm ed, Siyeru´l-kebfr, c. 1, s. 279, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 670, 671.
[489] Belâzurî, Fütûhu´l-buldan, c. 1, s. 26, Beyhakî, Sünen, c. 9, s. 137.
[490] Ebu Yusuf, Kitâbu´l-haraç, s. 50.
[491] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 352, Ebu Yusuf, Kitâbu´l-harac, s. 50.
[492] Ebu Yusuf, Kitâbu´l-harac, s. 50.
[493] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 352.
[494] Ebu Ubeyd, Kitâbu´l-emvâl, s. 79, Belâzurî, Fütûhu´l-buldan, c. 1, s. 26.
[495] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 371, Ebu Ubeyd, Kitâbu´l-emvâl s. 79.
[496] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 352, Ebu Yusuf, Kitâbu´l-harac, s. 50, 51.
[497] Buhârî, Sahili, c. 5, s. 84, Belâzun, Fütûhu´l-büldân, t 1, s. 25, 26.
[498] Abdurreizak, Musannef, c. 5, s. 372, 373.
[499] Ebu Dâvud,Sünen,c.3,s. 161, İbn Kayyım, Zâdu´l-mead, c. 2, s. 162.
[500] Ebu Yusuf, Kitâbu´l-harac, s. 50.
[501] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 369, Taberî, Târîh, c. 3, s. 98.
[502] Mâlik.Muvatta´, c. 2, s. 703, 704.
[503] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 369, Mâlik, Muvatta´, 4, c. 2, s. 704, Beyhakî, Sünen, c. 9, s. 138.
[504] Ebu Ubeyd, Kitâbu´l-emvâl, s. 109.
[505] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 369, 371, Taberî, TârPh, c. 3, s. 98.
[506] Ebu Ubeyd, Kitâbu´l-emvâl, s. 79, 80, 142.
[507] Vâkıdî,Megâzî,c.2,s. 693.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 6/113-115.