- Uykudan Dolayı Abdest Almaya Dâir

Adsense kodları


Uykudan Dolayı Abdest Almaya Dâir

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
reyyan
Sun 27 November 2011, 08:17 pm GMT +0200

79. Uykudan Dolayı Abdest Almaya Dâir


 

199....Abdullah b. Ömer (r.a.)'den şöyle demiştir:

"Bir gece, Rasulullah (s.a.) yatsı namazından meşgul edilip (na­mazı) geciktirdi?[229] O kadar ki, biz mescidde uyuduk. Sonra uyandık, tekrar uyuduk, uyandık tekrar uyuduk. Nihayet Rasulullah bizim ya­nımıza (mescide) geldi ve "Sizden başka namazı bekleyen kimse yoktur" buyurdu.[230]  [231]

 

Açıklama
 

Rasulullah (s.a.)'in mescidde kendisini bekleyen sahâbîlere “Sizden başka namazı bekleyen kimse yoktur" buyurması on­ları teselli içindir. Yani, başkaları namazlarım bırakıp yattılar, siz ise, cami­de namazı bekliyorsunuz. Bu beklemenin fazileti sadece size vardır başkası­na değil,, demektir.

Hadîste ashabın uyuyuş sekilerine veya uyandıktan sonra abdest alıp al­madıklarına dâir bir açıklık yoktur.

O halde hadîsten ashabın ya abdestin bozulmayacağı bir şekilde uyu­duklarını ya da uyandıktan sonra abdest alıp namazlarını o şekilde kıldıkla­rını anlayabiliriz.                                                               

Uyumanın abdesti bozup bozmadığı hususunda ulemâ arasında görüş ayrılıkları vardır:

1. Ebû Mûsâ el-Eş'arî, Sâid b. el-Müseyyeb, Ebû Miclez, Hamîd b. Abdurrahman, A'rac, Evzâî ve Şiflere göre, her ne suretle olursa olsun uyumak abdesti bozmaz.

"Namaza kalktığınız zaman yüzünüzü yıkayınız..."[232] mealindeki âyeti delil olarak ileri sürüp, "Cenâb-ı Allah abdesti bozan şeyleri lıaber vermiş, bunlar arasında uyumayı saymamıştır" derler.Sünnetten delilleri de EbÛ Hu-reyre'den rivayet edilen, "Abdest ancak ses veya kokudan dolayıdır" hadîsi şerifidir.

Ancak, bu âyet ve hadîsten bunların anladığını anlamak mümkün de­ğildir. Çünkü, âyet-i kerîme abdesti bozan şeylere mahsus değildir. Nitekim âyette abdesti bozan şeylerin tümü sayılmamıştır. Meselâ, idrar zikredilme-miştir. Sünnetten delil gösterdikleri hadîs-i şerif ise, abdesti bozan şeyleri haber vermek için değil, kişinin yellenip yellenmediği hususundaki şühesini defet­mek için vârid olmuştur.

2. Hasan el-Basrî, Müzeni, EbÛ Ubeyd, Kasım b. Sellâm, İshâk b. Râhûye ve îbn Mttnzir'e göre, ister oturarak, ister yatarak her türlü uyuma ile abdest bozulur. Bunlar Hz. Muâviye'nin rivayet ettiği şu hadîsi delil kabul etmişlerdir.

Rasûlullah şöyle buyurdu: "Göz, dübüriin bağıdır. Gözler uyuduğa za­man o bağ çözülür." (Dârakutnî).

Sünen-i Ebî Dâvûd'da 203 numarada gelecek olan hadîs de bu görüşün delillerindendir.

Bu "görüşte olanlara, "bu hadîsler zayıftır, sıhhatlerinin farz edilmesi hâlinde mütemekkin olmıyan uyuma şekillerine hamledilirler" diye cevap verilmiştir"

3. Zührî, Rabîa, Evzâî, Mâlik ve Ahmed'den bir rivayete göre uyuma şekline bakılmaksızın çok uyuma abdesti bozar, az uyuma bozmaz.

Bunlar, bundan sonraki Enes Hadîsi'ne dayanırlar. O hadîste Ashabın başlarının öne düştüğünden bahsedilmektedir. O da, az uykuda mevzuu bahs olur.

4. Şafiîlere göre kişi mak'adım yere tam yerleştirmiş vaziyette uyursa abdesti bozulmaz. Aksi halde bozulur. Uyumanın az veya çok, namaz için­de veya namaz dışında olması arasında fark yoktur. Üzerinde durduğumuz hadîs ile 201 ve 202 numarada gelecek olan Enes ve tbn Abbâs hadîsleri, Şafıîlerin delilleri arasındadır. Bu hadîslerdeki uyuma şekli, oturup mak'adı yere yerleştirerek uyumaya hamledilmiştir. Şafiîlere göre uyuklamak sure­tiyle abdest bozulmaz.

Hanefîlere göre, kişi uzanarak, bir şeye dayanarak veya yaslanarak uyur, dayanıp yaslandığı şey çekildiği takdirde düşecek durumda olursa abdesti bo­zulur. Çünkü, abdesti bozan şey uyumanın kendisi değil, uyku esnasında ab­dest bozucu yel veya kokunun zuhur etme ihtimâlinin galip olmasıdır. Nite­kim, biraz önce geçtiği gibi, "gözler mak'adm bağıdır" hadîs-i şerîfi de bu­na işaret etmektedir. Bu durumda âdeten bir şeyler çıkabilir. Âdeten sabit olan bir şey de gerçekten varmış gibi kabul edilir. Bir şeye dayanmak veya yaslanmak da, mak'ad yerden kesildiği için mafsalların irtibatını izâle eder. Bu şekilde de istirahat son haddine varmış sayılır.

Ayakta, bir yere dayanmadan, rükûda, secdede veya oturarak uyumak ' ise abdesti bozmaz. Bu şekildeki uyumanın namaz içinde veya namaz dışın­da olması arasında fark yoktur. İnsan, yanında konuşulan şeylerin çoğunu  işitecek şekilde yatarak da olsa ayaklarsa abdesti bozulmaz. Yanımla konu­şulanlara çoğunu İstemeyecek derecede uyuklarsa bozulur.

Hanefîler; îbn Abbas'dan rivayet edilen şu hadîse dayanarak abdestin, namaz içinde uyumaktan bozulmayacağı hükmüne varmışlardır. Şöyle ki: "Îbn Abbâs RasÛlullah'ı secdede iken, horlayıp üfler gibi ses çıkarıncaya kadar uyurken gördü. Rasûlullah kalkıp namaz kıldı. Bunun üzerine "Ya Rasûlullah sen gerçekten uyudun" dedim. "Ancak yatarak uyuyana abdest lâ­zım getir. Çünkü, uzandığı zaman mafsallar gevşer" buyurdu." (Tirmizî, Ebû Dâyûd, Ahmed b. Hanbel Taberânî, îbn Ebî Şeybe, Dârakutnî) '

Rasûlullah şöyle buyurmuştur: "Oturarak, rükû halinde iken veya sec­de ederken uyuyana abdest gerekmez. Abdest ancak uzanarak uyuyana lâ­zımdır. Çünkü, İnsan uzanarak uyuduğu zaman mafsalları gevşer."

HldftyeMe mezhebin görüşüne esas olarak bu hadîs-i şerif verildiği hal­de, Nasbu'r-râveMe bu hadîsin bu lafızla garîp olduğu, meşhur olanın, bun­dan evvel tercemesini verdiğimiz lafızla olduğu kaydedilmiştir.[233]

 

Bazı Hükümler
 

1. Az uyumak abdesti bozmaz. (Mezheplerdeki farklı görüşler “Açıklama” kısmında verilmiştir).

2. Uykusu gelen kimsenin yatsıdan önce uyuması caizdir. Ancak, yatsı­yı kılmak için uyanamamaktan korkarsa uyumamalıdır.

3. Yatsı namazını gecenin ilk üçte birinden sonraya kadar geciktirmek caizdir.

4. İmam veya Âlim'in halka meşakkat verdiğim zannettiği bir şey yap­ması halinde cemaatten özür dilemesi ve onların gönüllerini alıcı, onları te­selli edici sözler söylemesi meşrudur.                                       

5.  (Keyfî olmama kaydıyla) camîde yatmak ve uyumak caizdir.

6. Faziletli ve âlim olan bir imamın arkasında namaz kılmak için bekle­menin caiz olduğuna da işaret etmektedir.

 

200....Enes (r.a.) şöyle haber vermiştir: "Rasûlullah (s.a.)'ın as­habı, yatsı namazını beklerlerdi. Hatta başlan öne eğilir, daha sonra namaz kılarlar abdest almazlardı."[234]

Ebû Dâvûd der ki; Şu'be Katâde'den naklen "Biz Rasûlullah za­manında, (yatsı namazını beklerken) başımız öne düşerdi” ibaresini ilâve etmiştir.

Bu hadîsi tbn Ebî Arûbe de Katâde'den değişik lafızlarla rivayet etmiştir.[235]

 

Açıklama
 

Hadîsin zahirinden anlaşıldığına göre, Ashâb-ı Kirâm'm yatsı  namazıını beklemeleri nâdir hâdiselerden değil, sık sık teker­rür eden bir haldir. Bu hadîs bundan evvelki hadîsin açıklamasında üçüncü görüş olarak verdiğimiz, "az uyumak abdesti bozmaz, çok uyumak abdesti bozar" diyenlerin dayandıktan hadislerdendir. Orada da işaret edildiği gibi başların göğüs üzerine düşmesi ancak az uyumakta görülen bir hâdisedir. Ancak, bu görüşte olanlar az veya çok uyumanın ölçüsünü tayin etmemiş­lerdir.

Hadîste açıkça ashabın ne şekilde uyudukları tasrîh edilmediğine göre, Safîlerin dedikleri gibi mak'atlan tam yere yapışmış bir vaziyette veya Haneftlerin dediği gibi hiç bir tarafa dayanmadan veya yaslanmadan da olabi­lir.

Hattâbî bu hadîsin şerhinde şunları söylemektedir: "Bu hadîsten şu an­laşılmaktadır. Uyumanın kendisi abdesti bozucu değildir. Eğer Öyle olsaydı diğer hadislerde olduğu gibi her hâl ü kârda abdesti bozması, uykunun az veya çok, bilerek veya bilmeyerek olması arasında fark olmaması gerekirdi. Öyleyse uyku sadece badesin vukûunun zannedildiği bir haldir. "Uyuyan, hadesin çıkmasına manî olacak bir vaziyette oturarak ve mafsalları derli toplu bir şekilde uyursa, hadcsten selâmetine ve eski abdestin devamına hükmedi­lir. Ama böyle olmaz da uzanarak, ayakta, rükû veya secde hâlinde ya da bir kalçası üzerine meylederek uyuyacak olursa badesin çıkıp, abdestin bo­zulduğuna hükmedilir..."

Hattâbî'nin sözlerinin son tarafı Şafiîlere göredir. Hanefîlere göre ayak­ta, rükû veya secde halinde abdestin bozulmayacağı bir evvelki hadîste ifâde edilmiştir. Zira bu durum onlarca uyku değildir.[236]

 

Bazı Hükümler
 

1. Şuuruna hâkim durumdaki uyuklama abdesti boz­maz.

2. Yatsı namazım beklemek meşrudur.

 

201....Enes b. Mâlik (r.a)'dan, şöyle demiştir:   

Yatsı namazına ikâmet getirilmişti ki bir adam kalkıp, "Ey Al­lah'ın Rasûlü, benim bir hacetim var" dedi. Bunun üzerine Peygam­ber (s.a.) onunla gizlice konuşmaya gitti. O kadar ki, cemaat veya cemaatten bazıları[237]  uyukladı. (Oturarak uyudu). Sonra (Rasûlullah) onlara namazı kıldırdı."[238] Râvî (Sabit el-Bunânî) abdest alıp-almamalarından söz etmedi.[239]

 

Açıklama
 

Bu hadîsi Buhârî, Ezan; Müslim Tahâre ve Namaz bahislerinde tahric etmişlerdir.Müslim'in tahrîrinde: "uyukladı"  yerine ( )  "uyudu"  kelimesi kullanılmış, sonundaki  ( )  "abdest almalanndan söz etmedi"     ibaresi

yer almamıştır.

Hadîs-i şerifin muhtelif rivayetlerinden anlaşıldığına göre Âshâb-ı Ki­ram yatsı namazım kılmak üzere toplanmışlar, ikâmet getirilmiş, tam bu sı­rada bir kavmin büyüğü olduğu söylenen bir adam gelerek Efendimizle gö­rüşmek istemiş, o da mescidin bir köşesine çekilerek uzun uzadıya gizli ola­rak konuşup onu İslâm'a girmesi için ikna etmeye çalışmıştır.

Aynî: "Çelen bu adamın insan suretinde bir melek olup ta Enes'in onu insan zannetmesi de mümkündür" demiştir.

Bu hadis-i şerif de oturarak uyuklamanın abdesti bozmayacağına işaret etmektedir.[240]
 

Bazı Hükümler
 

1. Bir kimsenin başka biriyle cemaatın önünde gizlice konuşması caizdir. Yalnız bir tek kışının Ününde gizli konuşmak nehyedilmiştir.

2. Namaz için ikâmet edildikten sonra mühim işlerin konuşulması caiz­dir. Mühim olmayanların konuşulması ise mekruhtur.

3. İkâmet ile namaz arasında uzun da olsa bir fasıla olursa ikâmetin ia­desine lüzum yoktur.

4. Oturanın uyuklaması abdesti bozmaz.

 

202....İbn Abbâs (r.a)’dan, demiştir ki; Râsulullah (s.a.) secde ediyor, uyuyor, horluyor sonra kalkıp abdest almadan namaz kılıyor­du. Kendisine;

"Uyuduğun halde abdest almadan namaz kıldın" dedim. O: "Abdest sadece uzanarak uyuyana lâzımdır" buyurdu,

Osman ve Hennâd, (rivayetlerinde): "Çünkü (insan) uzanarak uyuduğu zaman mafsalları gevşer” ibaresini ilâve ettiler.[241]

Ebû Dâvûd dedi ki;'Abdest yont üzerine uzanana lâzımdır." Sö­zü münker bir hadîsdir. (Çünkü) onu Katâde'den; Yeztd ed-Dâlânî'den başkası rivayet etmemiştir. Hadîsin baş tarafını tbn Abbâs'tan bir cemaat rivayet etmiş, bu hususta hiçbir şey zikretmemişlerdir. İbn Abbâs ( veya Ikrime[242]: "Rasûlullah (secdede iken ken­disinden abdest bozacak bir şey çıkmasından) korunmuştur" dedi. Âişe radjyaltahü anhâ da Rasûlullah'ın, "Benim gözlerim uyur kalbim uyumaz"buyurduğunu nakletti.

Şube şöyle demiştir: "Katâde Ebu'l-Âliye'den dört hadîs işitmiştir. Bunlar;

1. Yûnus b. Mettâ hadîsi,

2. Namaz hakkında îbn Ömer hadîsi,

3. Kadılar üçtür hadîsi,

4. ibnAbbâs'm; "Kendilerine güveni­lir kişiler bana bu hadîsi nakletti. Onlardan biri ve en güvenilir olanı Hz. Ömer'dir" diye başlayan hadîsidir.

Ebû Dâvûd devamla şöyle der; Yezîd ed-DâlânVnin hadîsini Ahmedb. HanbeVe sordum. Yezîd'in hadîsini (rivayetini bana)  yakıştır­mayarak beni azarladı ve "Yezid ed-Dâlânî'ye ne oluyor? (Kendisini de başkalarını da) Katâde'nin ashabı arasına sokuyor?" deyip, onun hadisini önemsemedi.[243]

 

Açıklama
 

İbn Abbâs'ın, Efendimize: "Uyuduğun halde abdest almadan namaz kıldın" demesi uyumaktan dolayı abdestin bozuldu­ğunu bildiğini göstermektir. Rasûlullah'ın İbn Abbâs'a cevâbı üslûbu hakîm[244] üzere olmuştur. Çünkü İbn Abbâs Rasûlullah'ın yaptığım sormuş­tur. Kıyâsa göre Rasûlullah'ın vereceği cevap, "Gözlerim uyuyor, kalbim uyumuyor" şeklinde olacaktı. Fakat Peygamberimiz, ümmete âit hükmü öğ­retmek için soruya hadîste geçtiği şekilde cevap vermiştir.

Hadîs-i ŞerTin Osman ve Hennâd'ın rivâyetlerindeki ilâvede uzanarak uyumanın niçin abdesti bozduğu beyân edilmiştir. Bundan anlaşıldığına gö­re, (daha önce de ifâde edildiği gibi) uyumanın kendisi abdesti bozucu değil­dir. Uyku ancak mafsalların gevşemesine sebeptir. Mafsalların gevşemesi du­rumunda da yellenmenin vukuu kuvvetle muhtemeldir. Vukuu kuvvetle muh­temel olan şey de olmuş gibidir.[245]

 

Bazı Hükümler
 

1. Bir kimse bir şey görüp de doğru olmadığını zannederse,  agJım araştırmalı, işin hakîkatma ermelidir.[246]

2. Yanı yere koyup uzanarak uyumak abdesti bozar.Secdede uyumak bozmaz.(Bu hadis Hanefilerin delillerindendir.)

3.  Namaz içerisinde rükû ve sücudda uyuklayan kişi, namazına devam edebilir, abdest almasına gerek yoktur.

 

203....Hz. Ali (r.a.) den, Rasülullah'ın (s.a.) şöyle buyurduğu ri­vayet edilmiştir; "Dübürün bağı gözlerdir. Kim uyursa abdest alsın."[247]  [248]

 
Açıklama
 

Vikâ: Kese, tulum gibi şeylerin ağzına bağlanan iptir.Hadîs-i şerifte "gözler" uyanıklıktan kinaye olarak kullanıl­mış ve bağa benzetilmiştir. Nasıl tulum veya kesenin bağı içindekilerin çık­masına mâni ise, uyanıklık da istenilmeden badesin çıkmasına manîdir. İn­san uyanık olduğu müddetçe mak'adı bağlanmış gibidir. Veya en azından kendi kontrolündedir. Şuûru dışında oradan hiçbir şey çıkmaz. Uyuduğun­da bağı çözülür. Bundan dolayı, uyku abdesti bozucudur.

İster az, ister çok ve her ne suretle olursa olsun uyku, abdesti bozar diyenler[249] bu hadîs-i şerife dayanmışlardır.Ancak,bu hadîsin zayıf olduğu söylenmiştir. Aynî der ki;

"Bu hadîs iki yönden malûldür:

1. Bakıyye, hakkında tenkidler bulunan biridir.

2. İnkıta' (kesiklik).

"Hadîsin sahih olduğu farz edilirse, uyumanın az ve mütemekkin bir halde olduğuna hamledilir.

"Bu hadîse dayanarak uykunun, bizzat kendisinin hades olduğunu söy­leyenlerin sözleri de, hafif uykunun ve secde hâlinde uyumanın abdesti boz­madığım ifâde eden hadislerle reddedilmiştir."[250]

 

Bazı Hükümler
 

1. Peygamber (s.a.) ümmetinin dîni işlerde neye muhtaç olacağını bıhr ve bunları çekinmeden anlatırdı. Bu da dînî konularda lüzumlu olan her şeyin çekinmeden anlatılması gerektiği­ne işaret eder.

2. Uyumak abdesti bozar. Konu ile ilgili tafsîlat 199. hadîsin açıklama­sında verilmiştir.[251]

[229] Rasûlullah'ın meşgul olduğu şey Taberânî'nin tasrîhine göre ordunun hazırlanmasıdır.

[230] Buhârî, mevâkît 24; Müslim.mesâcid 221, 225; Ahmed b. Hanbel, II, 88, 126.

[231] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 357-358.

[232] el-Mâide (5), 6.

[233] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 358-360.

[234] Sadece Ebû Dâvûd rivayet etmiştir.

[235] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 360-361.

[236] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 361-362.

[237] Şüphe râvîlerdeiTbirine aittir.

[238] Buhârî, ezan 27; Müslim, hayz 126.

[239] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 362.

[240] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 362-363.

[241] Tirmizi, tahârtf 57.

[242] Siyaktan buradaki ( JU    ) nin failinin tbn Abbâs olması gerekir. Ancak Bcyhâki, Ebû Davud'un ibaresini nakletmiş ve (  ) "terime dedr demiştir. Her halde eldeki nüshalarda "İlerine" kelimesi düşmüş olacaktır, (bk. AvmTI-ma'bud, 1,344).

[243] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 363-364.

[244] Üslûb-u hakîm; Muhatabın, sorusuna beklediğinden başka bir cevap almasıdır. Bu, sö­zü ya kastettiğinden başka bir mânâya çelçmek veya sorusunu terkedip sormadığı bir soruya cevap vermek suretiyle olur. Cevap verenin böyle davranmasından maksat, soru soranın adında bu soruyu sorması ya da bu manâyı kasdetmesi gerektiğine işaret etmektir.

[245] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 365.

[246] Bu bölümün tefsirinde sarihler şu açıklamayı yapmışlardır:

Hadis, RasÛlullah'tan abdest bozucu herhangi bir şeyin kendisinden çıkmadığı anla­mında değildir. Kendisinin ( ) her halinde (uyku, uyanık halin­de) kontrolü dışında abdesti bozucu herhangi bir şeyin çıkmasında mahfuz (korunmuş) olduğu anlaimndadır. ( ) "Benim gözlerim uyur ama kalbim uyumaz" ifâdeleri Hz. Peygambere mahsus olmayıp başka bir hadîste ifâde edildiği gibi bütün peygamberlerin ortak özelliklerindendir.Hz. Peygamber (s.a.) uyku halinde de kendisine vahiy gelir ve bunu olduğu gibi zabt ederdi. Kalbinin uyumaması hadesle ilgilidir. Vftdfde uyuyup namazının kazaya kalma­sı, bazı hususlarda kalbinin de uyuduğuna işaret eder. Fakat İmam Nevevî: "Sabah na­mazının kazaya kalması olayı, kalple değil, gözle ilgili olan meselelerdendir. Ama hadesle ilgili meselelerin zuhuru yalnız kaible ilgilidir" demektedir.

[247] Ibn Mâce tahâre 62; Dârimî, vudü' 48; Ahmed b. Hanbel IV, 97.

[248] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 365-366.

[249] 199. hadîsin şerhine bk.

[250] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 366.

[251] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 1/ 366.


RAMAZAN 7/D
Sat 29 April 2017, 09:18 pm GMT +0200
Es Selamün Aleyküm . Şuuru yerinde olduğu halde uyuklamak abdesti  bozmaz . Fakat aksi olursa bozulur .
ALLAH cc razı olsun verdiğiniz tüm bilgiler için

Bilal2009
Sun 30 April 2017, 01:57 am GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru işler yapanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun

Selma yrc 9
Sun 30 April 2017, 09:07 am GMT +0200
Allah razı olsun

Sevgi.
Sun 30 April 2017, 01:05 pm GMT +0200
Ve Aleykümüsselăm. Mevlam bizlere ibadetlerimizi hakkıyla yapmamızı nasip etsin inşaAllah