- Uydurulmuş Hadislerin Bulunması Güvensizliğe Niçin Sebep Oluyor?

Adsense kodları


Uydurulmuş Hadislerin Bulunması Güvensizliğe Niçin Sebep Oluyor?

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Eslemnur
Tue 28 September 2010, 09:19 am GMT +0200

Uydurulmuş Hadislerin Bulunması Güvensizliğe Niçin Sebep Oluyor?

Sahib Hazretleri, Sünnetin dayanak olarak kabul edilmemesi hakkında şöyle beyan buyuruyor: "Bir hayli uydurma hadisler, geçerli olarak, Hadis kitaplarında bu­lunmaktadır." Bu iddiadan sonra şu sözleri de ilâve edi­yorlar: "Uydurulmuş Hadisler hakkında koca koca kitap­lar da yazılmıştır." Zatı Muhterem, bunları söylemekle şunu ortaya atmak istiyorlar: Sünnetin kendisi şüpheli bir şeydir. Olabilir ki, bu şüphe, sözü kısa kesmek isteme­sinden doğmuştur. Belki aslında Zatı Muhterem, böyle bir iddiada bulunmak istememiştir, Fakat iddiada bulunul­muş ise, ben de şunu söylemek isterim ki, bu hususta daha fazla düşünsünler. Ciddi bir incelemeden sonra, inşallah kendileri keşfedeceklerdir ki, Sünnetin şüpheli olduğuna dair delil olarak ileri sürdükleri hususlar, haki­katte Sünnete ait olan aslın korunmuş bulunduğuna ve her türlü şüpheden uzak olduğuna en kesin delildir. Bu deliller Sünnete güven vermek için ortaya konmuştur. Bir parça geç kalmış olmakla beraber şu soruyu sormak mecburiyetindeyim: Acaba hangi geçerli hadis mecmua­ları ve hangi hadis kitapları böyle uydurulmuş hadislerle doludur? Muhtelif muhaddisler, hadis kitaplarını tedvin etmiş (kaydetmiş) olmalarına rağmen, kendi imkânlarının son haddine kadar ince eleyip sık dokumuşlar ve şu nokta üzerinde ittifak etmislerdir: İtimad edilir ve güvenilir Hadisleri bir araya getirsinler ve itimad edilecek şekle koysunlar.

Bu hususta Sihah-i Sitte (Altı hadis kitabı) ve Muvatta'nın ilmî seviyesi o kadar yüksektir ki, ilim erbabı ittifakla bu kitaplara dayanır ve onları her hususta baş vurulacak, şaşmaz ve kiymetli, bir kaynak olarak bilirler.

Yine bir parça geç olsa dahi şunu da söyliyelim ki, bütün Hadis mecmualarına bir kaç tane uydurma hadis gimiş olduğunu farzetsek bile düşünülecek şey Muhte­remin işaret buyurdukları, o koca koca kitaplar bunların hangileridir? Halbuki o koca kitapların mevzuları şudur: Hangi hadisler ne şekilde uydurulup ortaya atılır? Kimler hadis uydururlar? Hadis uydurucusu yalan cı (kezzab) raviler kimlerdir? Uydurma Hadisler nerelere girebilmiş­lerdir? Hangi kitaplardaki hangi hadislere itibar edilemez? Hangi ravilere itimad ederiz ve hangilerine itibar edeme­yiz? "Uydurma" hadisleri "Sahih" hadislerden nasıl ayı­rabiliriz? Rivayetlerin doğrulukları, zayıflıkları ve sakat­lıkları ve saireyi nasıl anlarız? O koca kitaplar vasıtasiyle uydurma Hadisleri ayıklamakla biz öyle bir emniyet ka­zanmış oluruz ki, sanki hırsızlık yapan hırsızları yakala­mış, çalınan mallan onların elinden tekrar almış ve ken­dilerini de hapishaneye tıkmış gibi oluruz. Nasıl ki, çalın­mış mallar ele geçtikten sonra bunların sahiplerini bul­mak için özel bir usul (yöntem) konduğu gibi, ilerde de yapılacak hırsızlıkların yine bu usulle keşfedilmesi sağ­lanmıştır. İşte Hadisler de bu şekilde ayıklanıp uydurma­ları bir tarafa bırakılmıştır.

Fakat hayret edilecek nokta şurasıdır ki, her nasılsa bir kere hırsızlığın olması, emniyetsizliğe sebep olur. Bu emniyetsizlik de her zaman ve her yer için olamaz. El­bette ki, tedbir alındığı zaman böyle bir emniyetsizlik söz konusu edilemez. Şüphesiz ki, bu gibi uydurmalar güveni sarsmış olacaktır. Fakat yaşayışın her yerinde ve her sahasında güvensiz olamayız. Eğer böyle olmasaydı ve hırsızlar yakalanıp tedbir alma imkânı bulunmasaydı biz dünyanın neresinde rahat barınabilirdik? Şimdi nasıl olur da, muhterem yargıç hazretleri, bir hırsızlık vakası olmuş, failleri yakalanmış olmasına rağmen, sırf hırsızlık olmuş diye artık emniyet kalmadığı iddiasında bulunabilirler?

Nasıl olur da fazılı muhteremleri, Sünnet hakkında böyle ilmî bir emniyet tedbiri varken güven sahibi olmak istemezler? Ve hele bu tedbirler hırsızlığa imkân verilme­yecek bir tarzda olunca halâ güvensizlik iddiasında nasıl söz sahibi olurlar?