Hadice
Fri 13 May 2011, 02:20 pm GMT +0200
Tucîb Heyeti
1421) el-Huveyris şunu anlattı:
Hicretin dokuzuncu yılında, onüç kişilik bir Tucîb heyeti Rasulul-iah'm (s.a.v.) yanma geldi. Mallarının zekâtlarım da yanlarında sürüp getirdiler.
Onların bu davranışına, Rasulullah memnun oldu ve onlara:
"Hoşgeldiniz" dedi. Onları iyi bir yerde misafir etti. Bilâl'e de onları güzel bir biçimde ağırlamasını emretti. Onlara heyetlere verilenin en fazlasını verdikten sonra:
- "Sizden bahşiş verilmeyen kimse kaldı mı?" diye sordu. Onlar:
-Binitlerimize bakmak üzere yaşça en küçüğümüz olan bir çocuğu geride bırakmıştık" dediler. Rasulullah (s.a.v.):
- "Onu da bize gönderin" dedi. O çocuk, Rasulullah'ın (s.a.v.) yanma geldi ve şöyle dedi:
-Ben, Ebza oğullarından birisiyim. Biraz önce senin, yanma gelen ve senin isteklerim yerine getirdiğin cemaattanım. Benim de isteğimi yerine getir. Rasulullah (s.a.v.):
- "Peki, senin isteğin nedir?" dedi. Çocuk:
-Allah'tan beni bağışlamasını, bana merhamet etmesini ve kalbime de zenginlik vermesini dile, dedi. Rasulullah (s.a.v.):
- "Allah'ım! Onu bağışla, ona merhamet et ve kalbine de zenginlik ver" diye dua etti. Sonra ashabından biri için emrettiğim onun için de emretti.[4]
Onlar, ailelerinin yanlarına döndüler. Onuncu yılda, hac mevsiminde, Mina'da Rasulullah'la (s.a.v.) buluştular. Rasulullah (s.a.v.) onlara, o çocuğu sordu. Onlar şöyle cevap verdiler:
-Allah'ın verdiği rızka, onun kadar kanaatkar olanını görmedik.[5]
[4] İbn Sa'd, Tabakat, 1/61; İbn Ebî Şeybe, Musannef, 111/291, X/409; İbn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye, V/93.
[5] Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 604.