Hadice
Tue 7 June 2011, 05:11 pm GMT +0200
1. Sünelilerin Muhteva Değerlendirmesi
Buraya kadar kısa çizgilerle muhtevaları hakkında bilgiler verdiğimiz Sünen 'leri genel bir değerlendirmeye tâbi tutacak olursak, bunlardaki bütün hadislerin sahih olduğunu söylememize imkân yoktur. Hem sahih, hem hasen hem de zayıf ve hatta çok az da olsa, uydurma («mevzu») haberlerin varlığı bir gerçektir.
Ebû Davud, zayıflığını belirterek, «o bâbta sahih hadisin yokluğu » gerekçesiyle; Tirmizî de «fukahâdan herhangi birinin amel etmiş »olmasını nazar-ı dikkate alarak; Nesâî ise, «terkinde hadisçilerin ittifak etmemiş olması » esasına dayanarak zayıf hadis rivayet etmişlerdir.
İbn Mâce ise, hâfiz, sadûk ve geniş bir ilme sahip olmasına rağmen, kitabındaki münker ve az da olsa uydurma hadisler dolayısıyla Sünen' inin değerine gölge düşürmüştür.
Dârimî Sünen'inde, mürsel, munkatı' ve maktu' rivayetlere yer vermiş olmasına rağmen, İbn Mâce'ninki yerine Kütüb-i Sitte'nin altıncı kitabı olmaya layık görülmüştür. Diğer sünnenlerden geri kalan bir tarafının olmadığı belirtilmiştir.
Dârekutnî'nin Sünen'i ise, zayıf, ğarîb, şâzz, muallel ve başka sünenlerde bulunmayan hadislerle doludur. Bu yönden tenkid edilmektedir.
Beyhakî (458/1066)'nin eserleri de zayıf hadisler ihtiva etmektedir. Umûmî bir netice olarak şunu söylemek mümkündür:
Sünenlerde bulunan bütün hadisler muhteccün bih değildir. Bununla beraber kütüb-i sitte dışında kalan kitablardaki bütün hadisler Zayıf da değildir.
Konu daima, genellemeden kaçınmayı gerektiren bir temel özelliğe sahiptir.
Ayrıca Hatîb (463/1071), bile bile uydurma sözlerle dahi delil getirmiştir.
Hâkim (405/1014) de, hadisleri sahih olarak nitelemekte («tashih») pek gevşektir. Zayıf, hatta uydurmaları bile sahih gösterebilmiştir. Onun için Hâkim'in görüşleri karşısında ehl-i hadisin uyanık olması uygun görülmüş ve istenmiştir.
Hâkim ile İbnu'l-Cevzî (597/1200)'yi karşılaştıran îbn Hacer (852/1448), «Hâkim, hadisleri sahih göstermekte ne kadar gevşek ise, İbnu'l-Cevzî de aksine, hadisleri uydurma olarak nitelemekte («Da've'l-vaz'») o kadar serttir. » demektedir.[353]
Zehebî (748/1347), Hâkim'in Mütedrek'indeki hadislerin yarısının Sahih-hasen, iki binden fazlasının amel etmeye değmez, geri kalanlarının da zayıf ve uydurma olduğunu belirtmektedir. [354]
Bu mevzunun detaylı ve münakaşalı bir değerlendirmesini Abdülhayy el-Leknevî (1304/1886) ,el-Ecvibetu'l-fadıla [355] adlı eserinin 66-139, sayfaları arasında yapmış bulunmaktadır. Konu oradan detayı ile tetkik edilebilir.[356]
[353] bk. Leknevî, el-Ecvibe, s. 82, dn. 4.
[354] Leknevî, el-Ecvibe, s. 84.
[355] Ebu'l-Hasenât Muhammed Abdülhayy el-Leknevî, el-Ecvibetu'1-fâdîle H'l es.ileti'1-aşereti'l-kâmile, thk. Abdülfettah EbÜ Gudde, Halep, 1964 (1384).
[356] Doç. Dr. İsmail Lütfi Çakar, Hadis Edebiyâtı, İfav Yayınları: 99-100.