- Sümerluerin Dinleri

Adsense kodları


Sümerluerin Dinleri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ayten
Tue 19 October 2010, 12:24 am GMT +0200
1- Sümerluerin Dinleri


Literatür:

1- Eduard Meyer, Geschichte des Altertums, c. 1-2, Stuttgart 1954, s.453-463.

2- Helmer Ringgren, Religions of the Ancient Near East, London 1973, s.1-46.

3- F.Heiler, Die Religionen der Menschheit, Stuttgart 1959, s.178-186.

4- H.Schrn Ökel, “Sümer Dini”, Çev. Turhan Özdemir, İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 19, s. 197-217 ve c. 21, s.367-390.

Sümerce'de ulûhiyet İçin kullanılan deyim “Dingir” aynı zamanda “Gök” anlamına da gelir. Eski Türkçe'deki “Tengiri” kelimesini hatırlatır. Hiyeroglifinde kullanılan işaret “Gök” manasında “An, anu” şeklinde telaffuz edilir. “Yüksek, ulu” anlamını da içerir. An Sümer-Bâbil ilâhlar meclisinin başıdır. Allah anlamındadır.

Onun hiç bir putu ve heykeli olmamıştır. Mekânı gök kubbenin en üst katmdadır. Diğer ilâhlar ona saygı gösterirler, onu ziyaret ederler. Mabedinin Uruk'dakiadi E-an-na (Gök Evi) dir. Her şeyin sahibi ve diğer ilâhların atası sayılır. [37] “Ulaşılması mümkün olmayan uzaklarda oturur ve güncel dini hayatta görülmez. Ancak yaratılış  efsanesine göre, An, Kive kâinat   Tanrıça   ve ezeli-ebedi  varlık Nammu  tarafından yaratılmışlardı.”[38]

Karısı sayılan “Kî” (Sâmice Antu, Enki) yer tanrıçası veya yerin kendisi kabul edilirdi. Daha sonraları yerini İnanna'ya bırakmıştır. Anlil, An'ın oğlu, fırtına ve havanın tanrısıdır. Atmosferin hâkimidir. Nippur şehrinin ilâhı sayılmıştır. Bu üç ilâh (An, Anlil, Enki) Sümer panteonunun başında bulunurdu. Diğer ilâhlar daha aşağı kademelerde sayılırdı.

İnanna, An'ın kızı ve Uruk şehrinin saygın tanrıçasıydı. Daha sonraları An'ın karısı olarak da yorumlanacaktır. Batı Asya, Yunan ve Roma sanatında yaygın olarak görülecek ismine İştar, Afrodit, Venüs olarak sık sık rastlanılacaktır. İnanna (İştar) Dumuzi (Temmuz) motifi bütün bölgelerde görülecektir. Tüm Orta Doğu ve Ak Deniz havzasını etkileyecek büyük tanrılar da ortaya çıkacaktır. Bunlar Güneş İlâhı Utu, Ay İlâhı Narma, Savaş Tanrısı Ninurta, Yeraltı Tanrısı Nergal ve karısı Ereşkigal idiler. Tanrılar ilgili tabiat gücünün idarecileri sayılırlardı. Fakat tabiatla özdeştirilmezlerdi. İlâhlar arası ilişkiler insan aileleri ve akrabalıkları gibi tasavvur edilirdi. Bu ilişkiler çeşitli yorumlarla anlatılırlardı. Çeşitli yüzyıllarda yapılan yorumlarda, ülkeler ve imparatorluklar arasında ilâhlarla ilgili çeşitli görüşler türemiştir. Bâbil, Yunan ve Roma panteonlarında (tanrılar meclislerinde) değişik isimlerle anılmalarına sıkça rastlanır. Örneğin Ninhursak, kültü Anadolu'dan Roma'ya kadar yaygınlık kazanacak Ana Tanrıça Kübele'nin (Sibel'in) öncüsüdür.

Şehir devleti aynı zamanda “Tanrı Ülkesi” sayılırdı. Şehir işlerinin idaresi, ziraat işlerinin organizasyonu mabette yapılırdı. Mabet, aynı zamanda devletin idare ve taht merkezi idi. Mabetlerin yanında Sümerlilere has kutsal yapılar olan Zikkuratlar da görülür. Bunlar, merdiven şeklinde yükselen piramit kulelerdir. Meşhur Bâbil kulesinin ilk örneklerini teşkil ederler.

Ayinlerde en büyük vazife râhîp krala düşerdi. Kendisine âyin esnasında diğer rahipler yardım ederlerdi. İnanna-Dumuzi âyinlerinde rahibeler de yer alırlar, kutsal fahişelik görevlerini yerine getirirlerdi. Bu davranışlar ülkede bereketin yaygınlaşması için âyinin bir parçası idi. Bitki ve hayvan kurbanlarının sunulduğu takdis edilmiş su ve buhurun kullanıldığı âyinler, İslâm'dan önce Araplarda Kabe tavaflarında görüldüğü gibi, çıplak olarak yerine getirilirdi.