sumeyye
Thu 22 December 2011, 03:54 pm GMT +0200
bölüm: 17
Sığırlar niçin yaratılmıştır? üzerine binilir mİ?
Sığırlar niçin yaratılmıştır? üzerine binilir mİ?
3676- Cübeyr b. Mut’ım (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle haber vermiştir: Bir kadın Peygamber (s.a.v)’e gelerek bir konu hakkında kendisiyle konuştu ve Rasûlullah (s.a.v.), ona bir sonraki gelişinde bir şeyler verilmesini emretti. Kadın dedi ki: Ey Allah’ın Rasûlü! O gelişimde sizi bulamaz isem ne emredersiniz? Rasûlullah (s.a.v.): “Beni bulamaz isen, “Ebû Bekir’e gel” buyurdu. (Buhârî, Menakıb: 27; Müslim, Fedail: 17)
Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle garibtir.
3677- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Adamın biri bir öküzün sırtına bindiği bir sırada o öküz: “Ben bunun için yaratılmadım, Ben ancak çift sürmek için yaratıldım” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Ben Ebû Bekir ve Ömer bu işin böyle olduğuna iman ettik.” Ebû Seleme şöyle dedi: “O gün Ebû Bekir de Ömer de cemaatin arasında yoktular, Allah en iyisini bilir.” (Buhârî, Müzarea: 27; Müslim, Fezail: 17)
Tirmizî: Muhammed b. Beşşâr, Muhammed b. Cafer vasıtasıyla Şu’be’den aynı senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.
3678- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v): “Ebû Bekir’in kapısından başka mescide açılan tüm kapıların kapatılmasını emretti.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu konuda Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiştir.
3679- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû Bekir, Peygamber (s.a.v)’in yanına girmişti, Rasûlullah (s.a.v.): “Sen, Allah’ın Cehennem’den kurtardığı kimsesin” buyurdular. O günden sonra Ebû Bekir’e Atîk ismi verildi. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Tirmizî: Bu hadis garibtir.
3680- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Hiçbir Peygamber yoktur ki: O’nun gökten iki veziri (yardımcısı) ve dünyadan da iki veziri bulunmasın. Benim gök halkından iki vezirim; Cebrail ve Mikail’dir. Dünya halkından iki vezirim de; Ebû Bekir ile Ömer’dir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)
Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ebû’l Cehhaf’in adı Dâvûd b. ebî Avf’tır. Sûfyân es Sevrî’den şöyle dediği rivâyet edilmektedir. Ebû’l Cehhaf bize anlattı kendisi beğenilen bir kişiydi. Telîd b. Süleyman, Ebû İdris diye künyelenir. Kendisi Şı’i’dir.