- Âriye

Adsense kodları


Âriye

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Wed 30 March 2011, 12:32 pm GMT +0200
 
32- ÂRİYE (İĞRETİ)



Ari'ye; teâvür kelimesinden türemiştir. Tedavül ve nöbetleşe devir mânasmdadır. 'Teâvernâ el-kelâm demek, sözü aramızda döndürüp dolaştırdık, mânasmdadır. İnsanlar iğreti malı dolaştırıp, elden ele alıp verdikleri için, bu akde âriye adını vermişlerdir.

Ya da âriye kelimesi ariyyeden türemiştir ki; atiyye ve bağış mânasmdadır.

Ariye; Şer'an müstehab olan bir akiddir. İğreti almaya insanların ihtiyacı bulunduğundan, iğreti vermek teşvik edilir. Bu hususda Allah (cc) şöyle buyurmuştur:

"îyilik ve takva üzere yardımlasın''(Mâide: 2).

Hz. Peygamber (sas) de şu mübarek sözleriyle bizleri buna teşvik ediyor;  "Müslüman, kardeşine yardım ettiği müddetçe, Allah (cc) da ona yardımını devam ettirir."[1] şöyle yermiştir:

Âriye vermeye yanaşmayanları Allah (cc)

"Onlar hayra mâni olurlar." (Mâûn: 7). Yani kazan, balta vb. gibi şeyleri iğreti olarak vermezler. Bir hadîs-i şerîfde Hz. Peygamber (sas) şöyle  buyurmuştur:  "İğreti mal sahibine   geri verilecektir." [2] Hz. Peygamber (sas) Safvan adlı birinden bir kaç zırhı iğreti olarak almıştı.

Temlik, yani bir malı başkasına mülk etmek iki çeşittir:

1- Bedel karşılığında mülk etmek,

2- Bedelsiz mülk  etmek. Mallar alış veriş ve hibe akidleri yoluyla yukarıdaki    çeşitlerden  her  biriyle  mülk   edinilebilir.   Aynı   şekilde menfaatler de kiralama ve iğreti şekillerinden biriyle elde edilebilir.

Âriye; menfaatleri hibe etmektir: Kerhî dedi ki; 'bu, menfaatlerin başkasında mubah kılınmasıdır. Öyle ki, kendisine iğreti verilen kişi o malı başkasına kiraya veremez. Eğer o iğreti aldığı malın menfaatlerine sahip olsaydı, onu kiraya verme hakkına da sahip olurdu.

Sahih olan birinci târifdir. Zira iğreti alan iğreti aldığı malı başkasına iğreti olarak verebilir. Eğer bu menfaatlerin mubah kılınması olsa idi, bu salahiyete sahip olamazdı. Meselâ bir yemek bir kimseye mubah kilınsa (kendisine; 'bu yemeği yiyebilirsin' denilerek izin verilirse), o yemeği başkasına mubah kılma salahiyetine sahip olamaz. Kaldı ki, âriye kelimesi, bağış mânasına gelen ariyyeden türemiştir. [3]




[1] Bu hadîsi Müslim, Ebû Dâvud, Tirmizî, îbn. Mâce ve Ahmed rivayet etmiştir

[2] Bu hadîsi Ebû Dâvud, Tirmizî, İbn. Mâce ve Ahmed rivayet etmiştir

[3] Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, Ümit Yayınları: 2/427-428.