sümeyra
Mon 19 December 2011, 04:36 pm GMT +0200
4199) "... Muaviye bin Ebi Süfyan (Radiyallahü anh)dan
4199) "... Muaviye bin Ebi Süfyan (Radiyallahü anh)dan; Şöyle demiştir:
Ben. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken
işittim:
Ameller ancak kab (içinde bulunan madde) gibidir. En aşağısı (yani dibteki kısım) güzelse en yukarısı (yâni üst kısmı) da güzel olur ve en aşağısı (yâni dibteki kısım) bozulursa en Üst kısmı da bozulur."
Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Osman bin İsmail bulunur, Ben bu ravi hakkında konuşan kimseyi görmedim. Senedin kalan ravileri güvenilir zatlardır.[86]
İzahı
Câmiü's Sağır şerhinde e 1 - A z i z i : Amellerin kab içindeki maddeye benzetilmesinden maksad, herhangi bir şeyin dışının içinin belirtisi ve aynası olduğunu bildirmektir. Bu itibarla bir kimsenin içi iyi olursa dişi da iyi olur, demiştir.
El-Hafnî de.- Bir kabta bal veya yağ gibi bir madde bulunduğunda, altı iyi olursa üstü de iyi olur. Bunun aksine dibteki kısım bozuk olursa üste de sirayet eder ve üst kısmı da bozulur. Kişinin amel ve davranışları da böyledir. Kişinin amel ve hareketleri iyi olursa nurları bedenin dışına yansır ve dışını da iyileştirir. Bunun aksine kişinin fiil ve hareketleri kötü olursa bunun izi bedenin dışına intikal eder ve dış kısmı manen lekeleyip kirletir. Hadîsten maksad şu da olabilir: İç amel olan ihlâs ve temiz niyet, dış ameli yâni bedenle veya dille yapılan ameli kabule lâyık hâle getirmekle düzenlenmiş olur, islâh etmiş olur. Hulâsa ihlâs, amellerin makbul olmasına vesile olur. İhlasın zıddı olan riyakârlık ve gösteriş de bir iç amel ve kalb işidir. Kişinin kalbindeki niyet riyakârlık, yâni bozuk olduğu zaman bu niyetle yapılan ibâdet de bozuk sayılır. Şu halde iç bozukluk dış bozukluğa sebep olur, demiştir.
4199) "... Muaviye bin Ebi Süfyan (Radiyallahü anh)dan; Şöyle demiştir:
Ben. Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken
işittim:
Ameller ancak kab (içinde bulunan madde) gibidir. En aşağısı (yani dibteki kısım) güzelse en yukarısı (yâni üst kısmı) da güzel olur ve en aşağısı (yâni dibteki kısım) bozulursa en Üst kısmı da bozulur."
Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Osman bin İsmail bulunur, Ben bu ravi hakkında konuşan kimseyi görmedim. Senedin kalan ravileri güvenilir zatlardır.[86]
İzahı
Câmiü's Sağır şerhinde e 1 - A z i z i : Amellerin kab içindeki maddeye benzetilmesinden maksad, herhangi bir şeyin dışının içinin belirtisi ve aynası olduğunu bildirmektir. Bu itibarla bir kimsenin içi iyi olursa dişi da iyi olur, demiştir.
El-Hafnî de.- Bir kabta bal veya yağ gibi bir madde bulunduğunda, altı iyi olursa üstü de iyi olur. Bunun aksine dibteki kısım bozuk olursa üste de sirayet eder ve üst kısmı da bozulur. Kişinin amel ve davranışları da böyledir. Kişinin amel ve hareketleri iyi olursa nurları bedenin dışına yansır ve dışını da iyileştirir. Bunun aksine kişinin fiil ve hareketleri kötü olursa bunun izi bedenin dışına intikal eder ve dış kısmı manen lekeleyip kirletir. Hadîsten maksad şu da olabilir: İç amel olan ihlâs ve temiz niyet, dış ameli yâni bedenle veya dille yapılan ameli kabule lâyık hâle getirmekle düzenlenmiş olur, islâh etmiş olur. Hulâsa ihlâs, amellerin makbul olmasına vesile olur. İhlasın zıddı olan riyakârlık ve gösteriş de bir iç amel ve kalb işidir. Kişinin kalbindeki niyet riyakârlık, yâni bozuk olduğu zaman bu niyetle yapılan ibâdet de bozuk sayılır. Şu halde iç bozukluk dış bozukluğa sebep olur, demiştir.