gul-i-rana
Thu 3 December 2009, 10:38 pm GMT +0200
Kalp zikirle gafletten uyanir
Tasavvufta, iman ettikten sonra Allah'u Teala'nin azametini bilerek marifete, marifetten muhabbete, muhabbetten de Allah'in dostluk ve yakinligina ulasilir.
Bunun icin, kalbin Allah'tan gayrisindan tasfiye ve nefsin kötü huylarindan temizlenip terbiye edilmesi gerekir. Bu gayenin gerceklesmesi icin yapilmasi gerekenlerin basinda zikretmek gelir. Zikir, sözlük anlamiyla, bir seyi hatirlamak, hatirda tutmak, unutmamak demektir. Zikrullah ise Allah'i unutmamak, her an hatirlamak anlamina geliyor.
Tasavvufta da, düzenli olarak vird edinilen zikirle Allah'u Teala'nin ismi her gün tekrarlanarak kalbin gafletten kurtulmasina calisilir. Cünkü zikir, nefse tesir ederek kulun Cenab-i Hakk'a ulasmasini saglar. Allah'in azametini kalpte duymaya yol acar, Allah'a dostluk ve yakinlik meydana gitirir..
Allah'i unutmamak icin zikirle mesgul olmak gerekir. Zira Allah yolunda olanlar, zikrederek dünyaya kalben bagliliklarindan kurtulup, muhabbetle Rabb'lerine yönelirler. Zikrederek, Allah'i unutmaya sebep olan tüm sevgileri birakir,iman,marifet ve muhabbetli Alalh'i hatirlamanin hazzini, lezzetini yasarlar...
Allah'u Teala: "kaplerin ancak Allah'in zikriyle mutmain olur." (Rad, 38 ) buyurmustur. Yani, kalp öyle yaratilmistir ki, bütün dertlerinden, sikintilarindan kurtulmasi, huzura, rahata ermesi ancak Allah'in zikriyledir.. Ebedi saadete ermesi Allah'in zikrine devam etmesine baglidir...
Sahabe-i Kiram: "Amellerin en faziletlisi nedir ya Rasulallah?" diye sordugunda Rasulullah s.a.v. Efendimiz'in cevabi da, " Allah'u Teala'yi zikretmek" (Tirmizi, ibnu Mace) olmustur.
Aziz Mahmud Hüdayi k.s. zikrin faziletini anlattigi siirinde sunlari söylüyor:
Dilden kederler dur (uzak) olur
Mahzun olan mesrur (sevincli) olur
Zulmet (karanlik) Hüdayi nur olur
Envar-i zikrullah ile.
isterse ger (eger) kalbin safa
Zikreyle Hakk'i daima
Bimar (hasta) olan bulur safa
Timar (tedavi) -i zikrullah ile.
Bel baglayanlar hizmete
Talib olanlar vuslata
Ermis Hüdayi vahdete
Esrar-i zikrullah ile.
Kalpte Allah'tan gayrisi gölgeden ibarettir, asil degildir. Nasil ki, gölge insana bir fayda vermezse, kalpteki dünyevi sevgilerin de hicbir faydasi yoktur. Kalbi mesgul edecek herseyi, tasavvuf büyüklerinin tavsiyeleri dogrultusunda, zikrederek kalpten cikarmalidir.
Rasulullah s.a.v.: "Dünyada, 'Allah Allah' diyenler bulundukca kiyamet kopmaz." buyuruyor. Kiyamet kopmadan, özellikle kendi kücük kiyametimiz kopmadan zikredelim. Unutmayalim ki, mahser günü bize gereken kalb-i selimdir. Kalp de ancak zikrullah sayesinde selamete erisir.
Mehmet ildirar
Tasavvufta, iman ettikten sonra Allah'u Teala'nin azametini bilerek marifete, marifetten muhabbete, muhabbetten de Allah'in dostluk ve yakinligina ulasilir.
Bunun icin, kalbin Allah'tan gayrisindan tasfiye ve nefsin kötü huylarindan temizlenip terbiye edilmesi gerekir. Bu gayenin gerceklesmesi icin yapilmasi gerekenlerin basinda zikretmek gelir. Zikir, sözlük anlamiyla, bir seyi hatirlamak, hatirda tutmak, unutmamak demektir. Zikrullah ise Allah'i unutmamak, her an hatirlamak anlamina geliyor.
Tasavvufta da, düzenli olarak vird edinilen zikirle Allah'u Teala'nin ismi her gün tekrarlanarak kalbin gafletten kurtulmasina calisilir. Cünkü zikir, nefse tesir ederek kulun Cenab-i Hakk'a ulasmasini saglar. Allah'in azametini kalpte duymaya yol acar, Allah'a dostluk ve yakinlik meydana gitirir..
Allah'i unutmamak icin zikirle mesgul olmak gerekir. Zira Allah yolunda olanlar, zikrederek dünyaya kalben bagliliklarindan kurtulup, muhabbetle Rabb'lerine yönelirler. Zikrederek, Allah'i unutmaya sebep olan tüm sevgileri birakir,iman,marifet ve muhabbetli Alalh'i hatirlamanin hazzini, lezzetini yasarlar...
Allah'u Teala: "kaplerin ancak Allah'in zikriyle mutmain olur." (Rad, 38 ) buyurmustur. Yani, kalp öyle yaratilmistir ki, bütün dertlerinden, sikintilarindan kurtulmasi, huzura, rahata ermesi ancak Allah'in zikriyledir.. Ebedi saadete ermesi Allah'in zikrine devam etmesine baglidir...
Sahabe-i Kiram: "Amellerin en faziletlisi nedir ya Rasulallah?" diye sordugunda Rasulullah s.a.v. Efendimiz'in cevabi da, " Allah'u Teala'yi zikretmek" (Tirmizi, ibnu Mace) olmustur.
Aziz Mahmud Hüdayi k.s. zikrin faziletini anlattigi siirinde sunlari söylüyor:
Dilden kederler dur (uzak) olur
Mahzun olan mesrur (sevincli) olur
Zulmet (karanlik) Hüdayi nur olur
Envar-i zikrullah ile.
isterse ger (eger) kalbin safa
Zikreyle Hakk'i daima
Bimar (hasta) olan bulur safa
Timar (tedavi) -i zikrullah ile.
Bel baglayanlar hizmete
Talib olanlar vuslata
Ermis Hüdayi vahdete
Esrar-i zikrullah ile.
Kalpte Allah'tan gayrisi gölgeden ibarettir, asil degildir. Nasil ki, gölge insana bir fayda vermezse, kalpteki dünyevi sevgilerin de hicbir faydasi yoktur. Kalbi mesgul edecek herseyi, tasavvuf büyüklerinin tavsiyeleri dogrultusunda, zikrederek kalpten cikarmalidir.
Rasulullah s.a.v.: "Dünyada, 'Allah Allah' diyenler bulundukca kiyamet kopmaz." buyuruyor. Kiyamet kopmadan, özellikle kendi kücük kiyametimiz kopmadan zikredelim. Unutmayalim ki, mahser günü bize gereken kalb-i selimdir. Kalp de ancak zikrullah sayesinde selamete erisir.
Mehmet ildirar