sumeyye
Wed 7 July 2010, 01:10 pm GMT +0200
KALEMİN FERYADI
"O ki, kalem ile öğretti, insana bilmediğini belletti" (Alak , 4-5)
"Nun, kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun" (Kalem , 1)
Yaşantısıyla kaleme ruh veren tüm kalem sahiplerine ithafen
Kalem ile öğreten Kerim Allah'ın adıyla;
Kalem iffetimizdir bizim,
kalemin hakkını vermek vaciptir üstümüze
Lakin kalemin günahına girilince, hislerimizi dile getirmek ihtiyacı hasıl oldu birden
"Dilimiz döndüğünce iki çift söz söyleyelim kibar-ı kelam" diyerek elimizin hamuruyla aldık kalemi yine elimize
Sürç-ü lisan edersek şimdiden affedin,
kaleme olan sevdamıza, hakka şehadetten doğan heyecanımıza verin
Bismihi teala;
Kendi vicdanından kaçabilir mi insan, hiç yaşamadıklarını söyletse de kaleme ?
Kendi vicdanından kaçmaya kalkan kezzab nasıl hesap verir o gün Alemlerin Rabb'ine ?
Emanet ortadan kalktı ve yaklaştı kıyamet
Zira kıyamete götürür emanete hıyanet
Vakit geldiğinde irtihal eder insan ahirete,
ve Allah çabucak görür hesabı insan istemese de
Gelelim bizim hikayemize;
sonsuz kerem sahibi Rabb'in kalem ile öğrettiği insan nankörlük eder bu nimete de
ve onu da kötüye kullanır doğası gereğince
Oysa kalem düzdür, yamulmaz,
doğruluğun simgesidir, bükülmez,
lakin bastırıverince ortasından kırılıverir hemen oracıkta
Hal böyle iken ona da sürekli eziyet eder insan,
istemediği işleri yaptırır, yalan söyletir, iftira attırır
Ardı arkası kesilmez kaleme karşı işlediği zulümlerin
Hakikat ! Yalancıların krallığında bir başkadır kalemin yeri
Kendi söylediği yalana kendisi inanınca insan,
geriye bunu dillendirmek kalır sadece
Zavallı kalem, geçince yalancının eline,
yaşanmayan değerlerin sözcüsü oluverir bir anda
İman, sevgi ve kardeşlik,
bilinç, erdem ve dürüstlük akar sayfalara kalemin ucundan
Utanır kalem onu tutan ellerden,
kahrolur yaşanmayan ilahi değerleri sömüren iki yüzlülerin ellerinde tehlikeli bir silah haline geldiği için
Ve günün birinde dile gelir kalem, daha fazla dayanamayıp bu aldatmacaya :
"Çok incittiniz beni" der ve devam eder :
"Ehil olmayan ellere verdiniz beni,
yalanın her türlüsüne, riyanın katmerlisine, iftiranın en reziline alet ettiniz
Kimler sahip olmadı ki bana, kimler istediği gibi oynatmadı ki beni?
Dünyalık peşindekiler, sahtekarlar ve hevaperestler
Kimi benimle karaladı tertemiz ruhları,
kimi benimle örtmeye kalktı işlediği her türlü irtikabı
Yalanın bin bir türlüsüne şekil verdim ben,
kalbinde sahte sevgilerin yuvalandığı nice iki yüzlülünün görünüşte güzel, hakikatte çirkin nice ifadelerini döktüm güzelim sayfaların üzerine
Sahibine sadakatin bedelini ödedim sonuna kadar,
beni kullanan her kim olursa olsun harfiyen yerine getirdim her söyleneni,
doğruluğunu ya da yanlışlığını hiç sorgulamadan"
ve böylece uzayıp gider kalemin feryadı
Sözümüz o ki, kalblerinde olmayanı dilleriyle söylemekten zevk alan iki yüzlülerin çetindir hesabı,
dilleri ateşten makaslarla kesildiğinde duyulmaz olur artık iki yüzlülerin feryadı
Ehlinin eline geçtiğinde hakikatin ve adaletin sesi, mazlumların vicdanıdır ancak kalem
Mesuliyettir, sadakattir, namustur,
nimetidir Rabb-i Kerim'in
Ne yalanın ve riyanın adı anılır ve ne de iftiranın esamesi okunur onda
Amma ve lakin kalbi dilinde olanların elinde cehennemin yolu tarif edilir onunla
"Kimse bilmez iç yüzümüzü nasıl olsa" deyip çalakalem yazar kimileri,
Allah'ın örtbas edilmeye çalışılan her şeyi açığa çıkarmaya elbette Kadir olduğunu bilmez mi birileri ?
O Allah ki, yoldan çıkanların elleriyle de yüceltmeye Kadir'dir Din-i Mübin-i
Hayat kısa, imtihan zorlu,
sözü daha fazla uzatıp eziyet vermeden kaleme,
Meryem gibi susmak gerek
Susmak ve lisan-ı hal ile konuşmak !
Kalın sağlıcakla
Handan Ayyıldız